Nevzat Bahtiyar ifadesinde, tutuklu amca Salim Güran'ın talimatıyla Narin'in cenazesini dereye bıraktığını söyledi.
İTİRAFÇI NASIL TESPİT EDİLDİ?
DW Türkçe'nin aldığı bilgiye göre, Narin Güran'dan en son kameraya takıldığı 21 Ağustos günü saat 15:15'ten sonra bir daha haber alınamadı. Güran'ın cesedinin 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde bulunmasının ardından savcılık bölgedeki kameraların yeniden incelenmesi talimatını verdi. Özellikle 21 Ağustos günü cesedin bulunduğu dere yatağına gidip biri olup olmadığının araştırılması istendi.
Yapılan çalışma sonucunda köyün yakınlarındaki bir askeri üssün kamerasının Narin Güran'ın bulunduğu yeri gördüğü belirlendi. Kameralar incelendiğinde, 21 Ağustos günü saat 15:40 ile 16:30 arasında bir aracın dere yatağına park edilmiş şeklinde durduğu görüldü. Jandarma, yaptığı çalışma sonucunda bu aracın köyde yaşayan sıva ustası Nevzat Bahtiyar'a ait olduğunu tespit etti.
Gözaltındaki Nevzat Bahtiyar da suçunu itiraf etti.
BÜYÜK İHMAL!
Alican Uludağ, bir ihmale dikkat çekerek şu paylaşımda bulundu: "Üssün kamerasına Narin'in kaybolduğu gün değil, cesedinin bulunduğu 8 Eylül'de bakıldı ve itirafçı öyle bulundu. Ve Narin'e ne olduysa işte o 25 dakikada oldu."
Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi sonucunda, Narin'in bedeninde herhangi bir kesici, delici alet veya ateşli silah yaralanması ile iç kanama bulgusu tespit edilemedi. Cesedin dış yüzeyinden alınan 91 örnek ile iç organlarından alınan doku örnekleri, kesin ölüm sebebinin ortaya konulması için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Ancak adli kaynaklar, Narin Güran'ın vücudunda hiçbir yara izinin olmadığına, çuvalda kan izinin tespit edilmediğine işaret ederek geride üç ihtimal olarak kalp krizi, zehirlenme ve boğulma ihtimallerinin bulunduğunu kaydetti.
Otopsiye giren Adli Tıp uzmanlarının anlatımlarına işaret eden kaynaklar, Narin'in boğulmuş olabileceğini düşünüyor.