Sözcü'de yer alan habere göre Kırım’ın Rusya tarafından 2014’te yasa dışı ilhakından sonra NATO, 2018’de Rusya ve terör gruplarını tehdit olarak algıladı ve savunma planlarında değişikliğe gitti.
2019’da yeni bir NATO askeri stratejisi oluşturuldu, 2020’de Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılık ve savunması için neler yapılabileceği ortaya koyuldu. 2021’de ise demografik ve teknolojik değişimler gibi faktörler göz önüne alınarak kapsamlı muharebe konsepti geliştirildi.
Ardından NATO’nun bölgesel planları oluşturuldu. Detaylı ve kapsamlı çalışmalardan oluşan bölgesel planlar sadece NATO sınırları içindeki bölgeleri kapsıyor. Bu gizli planlar, üç bölge için oluşturuldu.
Bunlardan ilki ABD’nin Norfolk kentindeki NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığının öncülüğünde Atlantik ve Avrupa’nın kuzeyini, ikincisi Hollanda’da Brunsum’daki NATO üssünün sorumluluğunda Baltıklar’dan Alp Dağları’na kadar uzanan Orta Avrupa bölgesini, üçüncüsü ise İtalya’nın Napoli kentindeki NATO üssünün sorumluluğunda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar olan bölgeyi içeriyor.
Planlar, NATO’nun bu bölgelerde kara, deniz, hava, uzay ve siber alanlarda hangi kuvvetin ne zaman, nasıl konuşlanacağını, tehdit durumunda nasıl harekete geçileceğini belirliyor.
NATO, planlar dahilinde yaklaşık 300 bin askerden oluşan bir kuvvetin en fazla 30 gün içinde doğu kanadına intikal etmesini amaçlıyor.
NATO’nun bölgesel planlarının 11-12 Temmuz’da Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılacak NATO Zirvesi’nde kabul edilmesi hedefleniyor.
PLANLARI UYGULAMAK YILLAR ALACAK
NATO yetkilileri, bölgesel planların uygulanması, yüksek sayıdaki kuvvetlerin yüksek hazırlık seviyesine ulaşması için planlar dahilinde tatbikatlar yapılması ve kuvvetlerin ihtiyaç duyacağı malzemelerin satın alınması gibi birçok unsura dikkati çekiyor.
NATO Askeri Komitesi Başkanı Amiral Rob Bauer, NATO karargahında gazetecilere yaptığı bilgilendirmede, “Bütün bunlar zaman alacak. Bu ani bir değişim değil. Bu noktaya ulaşmak yıllar alacak.” dedi.
Bauer, hazırlanan planların uygulanabilmesi için NATO üyesi ülkelerin savunma yatırımı yapması gerektiğinin altını çizdi. Savunma harcamalarının gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 2’si kadar olmasının önemine işaret eden Bauer, savunma sanayisi üretiminin de artması gerektiğini vurguladı.
NATO KOMUTASINDA 40 BİN ASKER
NATO, bölgesel planlarını hazırlarken Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının başladığı Şubat 2022’den itibaren mevcut savunma ve caydırıcılık pozisyonunu da geliştirdi.
Bu kapsamda ittifakın doğu kanadında mevcudiyetini artıran NATO, şu anda Baltık bölgesinden Karadeniz’e kadar olan bölgede kuvvetlerinin sayısını ve bu kuvvetlerin hazırlık seviyesini yükseltti. Aynı zamanda havada ve denizde de NATO kuvvetlerinin sayısı artırıldı.
Şu anda NATO komutasında 40 bin kişilik kara kuvveti, buna ilave olarak her gün uçuş yapan 100 civarında savaş uçağı ile Baltık Denizi’nde ve Akdeniz’de 27 savaş gemisi bulunuyor.
“RUSYA’YI HAFİFE ALMAMALIYIZ”
NATO’nun askeri yetkilileri, özellikle Ukrayna’daki savaştan yapılan çıkarımlardan Rusya’nın özelikle kara kuvvetlerinin güç kaybettiğini, ancak havada ve denizde gücünü koruduğunu belirtti.
NATO Askeri Komitesi Başkanı Amiral Rob Bauer, özellikle Rusya’nın kara kuvvetlerinin yüzde 90’ının Ukrayna’daki savaşa bir şekilde müdahil olduğunu belirtti.
Ancak Rus kuvvetlerinin NATO bölgesi civarında dikkatli davrandığını aktaran Bauer, “Ruslar, NATO ile bir çatışma arayışında değil. Bu da çok meşgul olduklarının bir işareti.” dedi.
Bauer, Rus ordusunun yeniden yapılandırılacağını düşündüklerini ifade ederek, “Savaştan ders çıkaracaklardır. Bu yüzden Rusları uzayda ciddi bir tehdit olarak görmeye devam edeceğiz. Özellikle denizde, havada ve uzayda hala kabiliyetleri var.” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarihte birkaç kez gösterdikleri üzere Rusları ve yeniden toparlanma kabiliyetlerini asla hafife almamalıyız.” diyen Bauer, Rusya’nın toparlanmak için birkaç yıla ihtiyaç duyduğunu, NATO’nun da bu sayede bölgesel planlarını hayata geçirmek için bu süreyi kullanabileceğini kaydetti.