Habertürk’ten Nihal Bengisu Karaca’nın yazısında yer alan bilgiye göre, Ilıcak hakkında Tahşiyeciler grubu ile ilgili yazısı dolasıyla casusluk suçlamasıyla dava açıldı. Karaca, Ilıcak’ın yazısında yer alan belgenin sosyal medya üzerinden herkesin görebileceği şekilde paylaşılan bir belge olduğunu belirtti.
Ilıcak, Tahşiye grubunun üyelerinin tahliyelerine karşı çıkarak, devletin kurumları tarafından hazırlanan belgeye yazısında yer vermişti.
SAVCI, “HÜKÜM KURAMAZSINIZ” DİYE İTİRAZ ETMİŞTİ
Karaca, yazısına şu ifadelere yer verdi: “Ilıcak’ın 2 yıl 6 ay’lık hapis cezası İstinaf mahkemesi (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi) tarafından onandı. Oysa 26. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı hükmü kuran kendi mahkemesine karşı itiraz etmişti. “Belge temininden hüküm kuramazsınız” demişti ki, bu gayet mantıklı bir itiraz.
ORTADA GİZLİ BİR ŞEY YOK
Çünkü ortada 1) gizli bir şey yok, belge açıktan gönderilmiş, DM’den değil, ‘mention’la. 2) gizli belge temini için gerekli olan ilişki ağı, yani belgeyi gönderenlerle Ilıcak arasında irtibat olduğuna dair bir bulgu yok. 3) Hatta böyle bir irtibatın varlığını tesbit etmek için gösterilmiş bir çaba da yok, yani Ilıcak’la söz konusu belgeyi twitter’a salanlar arasında bir irtibat var mı yok mu meselesini araştıran bir soruşturma yok.
Yine de hüküm tesis ediliyor, ceza onanıyor.
Ortada bir haksızlık var ve aslında cezanın kesinleşmesini engellemenin bir yolu da var.
SAVCININ İTİRAZ HAKKI BULUNUYOR
Nasıl ki, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Ilıcak’ın gizli belgeyi temin ettiği ile ilgili hükmünü verdiğinde hem Nazlı Ilıcak’ın avukatı hem de 26. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı İstinaf mahkemesinde itiraz etmişti (ama bu itirazlar 17 Mayıs 2022’de İstinaf mahkemesince reddedilmişti) benzer şekilde bu kez de İstinaf savcısının bir itiraz hakkı var.
Umarım savcı bu hakkını kullanır.”
Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz sonrasında 3,5 yıl cezaevinde kalmıştı. AİHM tarafınan Nazlı Ilıcak ile ilgili hak ihlali kararı vermişti. Türkiye’yi tazminata mahkum etmişti.