Siyasi iktidarın zenginleşip bunu da gizleyemediğini kaydeden Ardıç, “AKP halka rüşvet vererek, esasen halka ait zenginlikleri azınlık olan yandaşların cebine göndermiştir. Bu durum halkı fakirleştirmiştir” dedi.
PİŞMANIM
Yaşanan süreçte en çok rahatsız olduğu hususu da açıklayan Ardıç, “Devletin en üst yöneticilerinin gözünü kırpmadan halka yalan söylediğine şahit olduk. Çok ayrıntılı bildiğim konularda pervasızca yalan söylendiğini görmek, içimde geçmişe dönük pişmanlıklarımı derinleştiriyor. Türkiye’ye hizmet ettiklerini sanmıştım ama yanılmışım” dedi.
TÜRKİYE ZAN ALTINDA KALDI
Dış politikadaki maceracı yaklaşımın Türkiye Cumhuriyeti’nin teröre destek veren bir devlet olarak anılmasına neden olduğunu savunan
Ardıç, “Hatalı politikalar nedeniyle Türkiye uluslararası arenada zor durumda bırakıldı. MİT TIR’ları olayı bunu açıkça ortaya koydu” diye konuştu. Ardıç, “Siyaseten ayakta kalmak için toplumsal barışımızı hedef aldılar. Çıkarları uğruna bütün değerlerimizi harcayabileceklerini örnekleriyle gösterdiler” dedi.
İHANETİN EN CANLI TANIKLARI
Silivri tutuklularını ihanetin en canlı tanıkları olarak nitelendiren Ardıç, siyasi iktidarın korkusunun bu noktadan kaynaklandığını belirterek, “Tutuklular yolsuzluk ve hırsızlığın yanında siyasi iktidar ve paydaşlarının ihanetine de şahit oldu.
Geçmişte görüldüğü gibi imkânlar dâhilinde buna karşı oldular” ifadelerini kullandı. Ardıç, yargı darbesiyle 17/25 Aralık soruşturmalarının engellendiğinin ama bunun bir çözüm olmadığının altını çizdi.
BARIŞ DEĞİL ÇIKAR SÜRECİ
AKP’nin, çözüm sürecini siyasi amaçları uğruna kullandığını belirten Ardıç, “Süreci bir barış süreci olarak değil tamamen siyasi çıkarlarını temin aracı olarak gördüler. AKP açısından çözüm süreci ihanet sürecine dönüşmüştür” dedi.
Siyasi çıkar üzerine yürütülen sürecin hesabının sorulacağını ifade eden Ardıç, gerçek bir barış süreci temeli atılarak, yeni bir süreç başlatmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
NEDEN ADAYIM?
“Yaraların sarılması, tahrip olan milli ve manevi değerlerin ihya edilmesi ve birlik beraberliğimizin tesis edilmesi için çalışacağız. Siyasi partiler ve kişiler geçicidir, esas olan millettir.”
Bilal ŞAHİN- BUGÜN