Yarın 1915 olaylarının 100. yıldönümü. Herkes büyük bir merakla Batı dünyasının, özellikle Amerika’nın (misal Obama’nın) ‘soykırım’ deyip demeyeceğini merakla bekliyor. Gözlerimiz, adamların ağızlarında. Kavga öncesi maraza çıkacağını anlayan külhanbeyi misali yumruklar, hakaretler, dayılanmalar hazırlamışız.
Komik ve aynı zamanda trajik olan, hadi biz sıradan insanların bunu yapmaktan başka tepki şeklini bilmememiz ve bir tür çaresizliğimizin ifadesi oluşu. Ya devletimize ne demeli! Anlaşılan o ki, günümüz iktidarı uluslararası arenada bir tez savunması, bu konuda bir şey söyleme, varlık gösterme çabasından ziyade meseleyi yerel seçim malzemesi olarak kullanacak… İflah olmaz bir iktidar destekleyicisi dostum, bunu açıkça ifade etti; ‘Keşke Obama soykırım filan dese de, ağzının payını versek, haddini bildirsek!’ dedi. Ağız payı ve had bildirmekten kastı, kendi iç kamuoyumuza delikanlı jargonuyla efelenmesi sanırım. Artık ‘Ey Obama’ filan diye başlar seçim mitingleri.
(...)