BRÜKSEL (CİHAN)- Prof. Dr. Niyazi Öktem, tem hak ve özgürlüklerinin ayaklar altına alınmasının Türkiye açısından vahim bir olay olduğunu söyledi.
Belçika Aktif Dernekler Federasyonu (FEDACTIO) davetlisi olarak European Professional Network (Avrupa Profesyoneller Ağı) ve Golden Rose Derneği, her ay geleneksel olarak düzenlediği söyleşi programının konuğu olan Niyazi Öktem, Cihan Haber Ajansı'nın sorularını cevapladı.
Türk ve İslam imajının dünyada olumlu hale gelmesi için Hizmet Hareketi'nin gayretlerini öven Niyazi Öktem, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. İfade özgürlüğü konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte büyük maruz kaldığı sıkıntıları hatırlatan Niyazi Öktem, "Hidayet Karaca'nın 60 küsur gündür içeride olması vahim bir olay." ifadelerini kullandı.
Niyazi Öktem, şöyle devam etti: "Hukukta sebep sonuç dediğimiz illiyet rabıtası bir takım nedenleri ortaya koyacaksınız onun getirdiği sonucu bulacaksınız sonra o nedenle o sonuç arasındaki kuvvetli bağı; 'uygun illiyet' dediğimiz şeyi ortaya koyacaksınız. Hukukçu arkadaşlarımın, savcıların ve hakimlerin böyle hukuk metodolojisini ilişkin bu konudan bihaber alacaklarını zannetmiyorum. Bunu ortaya koymadan temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alınması Türkiye açısından vahim bir olay. Bunu yurtdışında da sık sık gündeme getirecekler. Bu, Türkiye'nin imajını çok zorluyor. Bu hükûmet, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde çok olumlu adımlar attı 2002 yılından 2010 yılına kadar ve ben o dönemlere dönmesini temenni ediyorum."
"MAKUL ŞÜPHE OLDUĞU İÇİN TEMKİNLİ KONUŞUYORUZ"
Prof. Dr. Öktem, Türkiye'de bu sürecin ne kadar devam edeceğini bilmediğini ancak ifade özgürlüğü konusunda çok geriye gidildiğini ve eskiden bu konuda daha özgür olunduğunu dile getirdi. Öktem, "Ben 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat'ı yaşadım ve ufak tefek sıkıntılara maruz kaldım ama şu an korkuyorum. Çünkü ilk defa telefonumun dinlenildiğini öğrendim ve hiç böyle vahim bir durumla karşılaşmamıştım ve bu yüzden korkuyorum. Avrupa Birliği ne yapsın ki? Benim gibi böyle demokrasiyi seven ve bu iş için az çok torbada tuzu olan birinin korkacak konuma gelmesinin AB de farkında. Yani şu konuşmamdan dolayı makul şüpheli olarak kabul edilebilirim; şu an temkinli konuşuyoruz. Eskiden çok daha açık konuşurduk." açıklamasında bulundu. CİHAN