Nokta Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan, 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' ve 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla, tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı. Çapan Adliye çıkışı yaptığı açıklamada, "Haklı her zaman haklıdır, güçlü ise her zaman güçlü değildir." dedi.
Son sayısını yayına vermeye hazırlanan Nokta dergisine gece yarısı polisler baskın yapmıştı. Gözaltına alınan derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan, savcılık sorgusunun ardından, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla akşam saatlerinde tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti. Murat Çapan, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ifadesinin alınmasının ardından 'adli kontrol' şartıyla serbest bırakıldı.
Adliye önünde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çapan, "Görevimizin doğası gereği görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Doğru bildiklerimizden taviz vermeyeceğiz. İçeride tatsız bir şey olmadı. Avukat arkadaşlarımız rahat ve hazırdılar. Sizlerin ve dostlarımızın arkamızda desteğinizi hissettik. Tatsız birşey yaşanmadı. Haklı her zaman haklıdır, güçlü her zaman güçlü değildir. O yüzden biz haklı olduğumuza inanıyoruz. Haklı olduğumuz görüşlerimizi de halkımızla paylaşmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Murat Çapan'ın avukatı Avukat Veysel Ok ise yaptığı açıklamada, "1976 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir kararı var. Şok edici ve rahatsız edici de olsa, orada siyasilerle alakalı da olsa tahammül sınırlarının geniş olduğu ifade ediliyor. Bugünkü soruşturma ile biz 40 yıl geriye gittik. Israrla sorduk 'hangi örgüt propagandası' diye ama ne mahkeme, ne savcılık bu konuda bize cevap veremedi. Müvekkilimiz serbest kaldı ama buraya gelmesi bile bir hak ihlalidir." ifadelerini kullandı.
Derginin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Çapan, savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Çapan'ın, savcılık ifadesinde, The Guardian Gazetesi'nde Tony Blair'in Irak Savaşı ile ilgili selfie çeken pozundan esinlendiklerini belirterek, "Biz burada Cumhurbaşkanımızın şehitlik söylemlerinden yola çıkarak eleştiride bulunduk. Mizah ve ironiyi kullanarak eleştiri yaptık" dediği öğrenildi.
Çapan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun "Cumhurbaşkanı'na hakaret ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından başlattığı soruşturma kapsamında bugün öğleden sonra gözaltına alındı. Çapan, Emniyet'teki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Murat Çapan, daha sonra Savcı Gökhan Yolasığmaz'a ifade verdi.
"MİZAH VE ELEŞTİRİYİ KULLANARAK ELEŞTİRİ YAPTIK"
Murat Çapan'ın, savcıya verdiği ifadesinde, söz konusu görüntünün montaj olduğunu belirterek, "Benim herhangi bir terör örgütüyle bağım açık ve kesin olarak bulunmamaktadır. Bahsi geçen fotoğrafı yayınlama konusunda herhangi bir talimat almadım. Yoğun bir gündem yaşamaktayız. Cumhurbaşkanımız da şehitliğin imrenilecek bir makam olduğunu belirtmektedir. Kendisini şehit cenazelerinde aktif olarak görüyoruz. Burada The Guardian Gazetesi'nde Tony Blair'in Irak Savaşı ile ilgili selfie çeken pozundan esinlendik. Biz burada Cumhurbaşkanımızın şehitlik söylemlerinden yola çıkarak eleştiride bulunduk. Mizah ve ironiyi kullanarak eleştiri yaptık. Gerek şahsım, gerekse şirketim adına hakaret kastı bulunmamaktadır. Hakaret olgusu belki tartışılmaya açık bir durumdur. Ancak terör örgütüyle bağlantısı kurulması hususunu anlamadım ve böyle bir durumu kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
"HAKARET KASTI YOKTUR"
Murat Çapan'ın avukatı Veysel Ok'un da, yasa gereği dergiyi toplatma gerekçesi olarak "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun bulunmadığını savunarak, "Toplatma ve gözaltı kararının hukuka uydurulması adına bu suç isnadının müvekkilime yapıldığı kanaatindeyiz. Hangi terör örgütünün, hangi şekilde propagandasının yapıldığı hususunda savcılığınız tarafından aydınlatılmayı bekliyoruz. Müvekkilimin sorumlu tutulduğu dergi kapağı tamamen siyasi hiciv ve eleştiri barındırmaktadır. Hakaret kastı yoktur. Serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dediği belirtildi.
Murat Çapan, ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
CHP'li milletvekillerinden oluşan Medya Üzerindeki Baskıları İnceleme Komisyonu'n Nokta'yı ziyaretinin ardından polis tarafından ikinci kez basılan derginin sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla gözaltına alındı.
Derginin Kağıthane’deki binasına gelen polisler, derginin sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan’ı gözaltına aldı. Polis aracına bindirilen Çapan’ın İstanbul Adalet Sarayı’na götürüldüğü öğrenildi. Çapan’ın polis aracına bindiği sırada meslektaşlarının alkışladığı görüldü.
CHP İnceleme Heyeti, Nokta'yı ziyaret etti
CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Eren Erdem 'Medya üzerindeki baskıları inceleme komisyonu' olarak Nokta Dergisi'ne ziyarette bulundu.
Vekiller, son sayısı toplatılan Nokta Dergisi'ni ziyaretlerinde baskını zulüm olarak nitelerken yapılanları ve yapanları kınadılar.
Nokta dergisine erişim engeli ve toplama kararı
Nokta dergisine savcılığın talebiyle yapılan erişimin engellenmesi ve toplatma kararı mahkeme tarafından onandı.
Basın Konseyi: Nokta'nın toplatılması basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir
Basın Konseyi, mahkeme kararıyla Nokta dergisinin 18. sayısının toplatılmasını basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olarak niteledi.
Nokta dergisinin toplatılması ile ilgili bir açıklama yapan Basın Konseyi, şu ifadelere yer verdi:
"Nokta Dergisi’nin İstanbul'daki merkezine sabah karşı polis tarafından yapılan baskınla, son sayısının kapağında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı resimleyen çalışmanın, “Terör Örgütünün Propagandası”nı yaptığı gerekçesiyle toplatıldığı ve dağıtımının yurt çapında yasaklandığı, Nokta Dergisi’nce açıklandı.
Savcılık kararıyla olduğu belirtilen bu uygulamanın, basın özgürlüğünü kesinlikle engellediği görülmektedir.
Seçime gidilen zorlu süreçte, bu tür uygulamalarla ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı hiçe sayılmaktadır.
Haber ve düşünceden korkmadan, eleştirel fikirlerden rahatsız olmadan hoşgörü ile demokratik yolların açık kalmasını istiyoruz.
Demokratik kanalların işletilmediği ortamlarda demokrasiden de söz edilemez.
Yayınların toplatılma kararının ancak çok özel şartlarda uygulanabilmesinin normal karşılanabileceğini hatırlatıyoruz.
Aksi takdirde toplumsal algı üzerinden hareket ederek, ifade ve basın özgürlüğü açısından eleştirilerin, yayın özgürlüğünün yok sayılmasını kabul etmek mümkün değildir."
