Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı'nın (NSU) deşifre olmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen neredeyse hiç bir ilerleme kaydedilemedi. 10 kişiyi katleden, çok sayıda saldırı ve soygun yapan örgütün üç kişiden oluştuğuna NSU'nun 2004'te Köln'deki bombalı saldırısının tanığı, Keup Caddesi Esnaflar Birliği (IG Keupstraße) kurucu Başkanı Ali Demir de inanmıyor.
Almanya'da 8'i Türk dokuz esnaf ve bir polisin acımasızca katledilmesi, birçok bombalı saldırı ve soygunda adı geçen NSU'nun, ikisi ölmüş üç kişiden oluştuğu neredeyse kimseye inandırıcı gelmiyor. NSU, 9 Haziran 2004'te Köln/Mülheim'da, Türk esnafların yoğunluğu nedeniyle 'Küçük İstanbul' diye de anılan Keup Caddesi'nde patlattığı çivili bomba ile tam bir katliam yapmayı hedeflemişti.
Keup Caddesi Esnaflar Birliği'nin (IG Keupstrasse) kurucu Başkanı Ali Demir, caddede tam bir katliam hedeflendiğini, katliamı, bombanın önüne parkeden un ve kömür kamyonlarının engellediğini belirtti.
Bir kısmı ağır 22 kişinin yaralandığı patlamaya 12 metre ötedeki vergi danışmanlık bürosundan tanıklık eden Demir, gün yüzüne çıkmamış bilgileri Meclis NSU Araştırma Komisyonu'ndan sonra anlattı.
"IRKÇI BİR SALDIRI OLDUĞUNU ALMANLAR DA BİLİYORDU"
Keup Caddesi Esnaflar Birliği (IG Keupstraße) kurucu Başkanı Demir, "Saldırının ırkçı bir saldırı olduğunu aslında Almanlar da biliyordu. Saldırıdan bir ay sonra dönemin Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Schramma'yı ziyaretimizde, Schramma 'Bu yabancı düşmanı bir saldırıdır' demişti. O dönem, iki Almanya birleşmiş, Almanya'nın prestiji en yüksek noktada. İmajımız zarar görmesin demiş olmalılar. Mesela İçişleri Bakanı Otto Schily yedi saat içinde açıklama yaparak, 'Bu bomba Keup Caddesi'nde kriminal grupların kendi iç hesaplaşması' demişti. Oysa böyle bir açıklama yapabilmesi için en az iki gün süren araştırma yapılması gerekiyor." dedi.
İfadesinin bile alınmadığını bildiren Demir, "Ama Esnaflar Birliği Başkanı ve olayın tanığı olduğum halde 11 sene boyunca benim ifademi hiç almadılar." dedi. Monitör programında bombayı koyduğu iddia edilen NSU zanlısının fotoğrafının kendilerine gösterildiğini bildiren Demir, "Adam yazlık pantolon, başında kasketiyle keyifle bombayı getirip koyuyor. Doğu Almanya'dan gelen bir insan burda destekçileri, yardımcıları olmadan bu kadar rahat olamaz. Hedefini bu kadar iyi belirleyemez. Doğudan gelen yeri ve saati bu kadar iyi nasıl seçecek? İkincisi bombayı nasıl getirdi?" dedi.
"SALDIRININ YER VE SAATİ ÇOK PROFESYONELCE SEÇİLMİŞ"
Saldırıda yer ve saatin çok iyi seçildiğine dikkat çeken Demir, "Meclis'te de anlattım. Saat 16.00 yani, hem okulların çıkış saati, ayrıca arkada kreş var; anne babalar çocuklarını alıyorlar. Ayrıca mesai bitiş saati. Bir de tam iki büyük restorantın arası. Halkın en yoğun olduğu yer. Yani tam nokta atışı yaptılar." dedi. Büyük bir faciayı ise, bombanın önüne park eden, caddedeki lokantalara un ve kömür getiren kamyonların önlendiğini aktaran Demir, "Büyük bir felaketin önüne onlar geçti, Allah korudu. Yoksa çok sayıda insan ölürdü" dedi.
Bombanın caddede tam Özcan Kuaför ve Schallenberg Druckerei ortasına konulduğu hatırlatan Demir, "Schallenberg diyor ki, bomba patlar patlamaz caddede fotoğraf ve film çekenler vardı. Kimdi bunlar? Ben patlamayla kendimi yere atmıştım. 1-2 dakika sonra kafamı kaldırır kaldırmaz, kareli gömlekli, spor giyimli ancak silahlı olan sivil bir görevli gördüm. Polis geldi sandım. Ne oldu söyler misiniz? dedim. Cevap vermek istemedi. 'Ben Esnaflar Birliği başkanıyım' dediğimde, 'yere bakınız' dedi. Aynı şekilde karşıda da olay yerini inceleyen ceketli biri vardı. Onları karambolde kaybettim. Olaydan 10-15 dakika sonra resmi polis geldi, incelemelerine başladı" dedi.
SİLAHLI GÖREVLİLER GÖRDÜĞÜMÜ AÇIKLAYINCA ORTALIK KARIŞTI
Kendisi olay yerinde silahlı iki kişi gördüğünü açıkladıktan sonra eyalet İçişleri Bakanlığı'nın bir açıklama yaptığını bildiren Demir, "'Özür dileriz, bizim iki polisimiz Schanzen caddesinde köpek eğitiyordu. Patlama olunca oraya koştular.' şeklinde bir açıklama yaptı. Oysa Schanzen caddesinden gelmiş olsalar, 20 tane yaralıyı geçip benim büro tarafına geçmezlerdi. Ayrıca köpek eğiticisinin üniformaları olur; onların yoktu. Ben bunu sorunca, belki narkotik polisi orada olabilir dediler. Bunlar inandırıcı değil" dedi.
Ancak 2013'te basın konuyu yeniden gündeme getirince polisin kendisini ifadeye çağırdığını aktaran Demir, "Meclis komisyonuna da dediğim gibi, bu komisyonlar vaktinde kurulup araştırma yapsalardı sonuç alınabilirdi. Masum insanlar boşuna suçlanmasaydı. Patlamada yaralananlar ve yakınları bir de zanlı muamelesi gördü ve polis tarafından aylarca sorgulandı, evleri arandı. Hatta bazılarına, 'doğru söyle, yoksa sen karını aldatıyorsun, onu karına söyleriz' diye şantaj yapmışlar. Adam bunu Cumhurbaşkanı'na mektubunda yazmış bana tercüme ettirmişti. Polis bu şantajı yapmaz. Benim gördüğüm silahlı kişiler ya onların yardımcılarıydı, ya da sivil polisti. Önceden haber aldılar ama gelip önleyemediler. Yani en azından ihmal var." dedi.
NSU DAVASINDAN HİÇ BİR ŞEY ÇIKMAZ
Münih'te devam eden NSU davasından da hiç bir şey çıkmayacağını kaydeden Demir, "Daha dava başlamadan Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı bu dava bir şey getirmez." dedi. Bu şu demektir: Ben dökümanları vermiyorum ki alasınız. O videoların üç günü incelense her şey çıkar. Ama sadece üç dakikası incelenmiş, diğerleri nerde? Almanya çapındaki saldırıların hepsini o üç kişinin yaptığı inandırıcı değil. İstese bunlar ortaya çıkarılır." diye konuştu. CİHAN