AKP Siirt İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu Twitter hesabından “Uzun Adama muhtar bile olamaz dediler. Önce Başbakan sonra Reis-i Cumhur oldu. Şimdi de Başkan olamaz diyorlar. Halife geliyor hazır olun” diye yazınca bu konuda yazma gereği hasıl oldu.
Yani diyor ki, önce başkan olacak, sonra da halifeliğini ilan edecek…
Halifelik zaten var ki…
Kaldırılmadı, beklemeye alındı.
Halifelik var da halife yok! O halife Erdoğan olacak!
Kısaca şöyle düşünüyorlar: Halifelik şu anda stand by konumunda. Bir düğmeye basılıp aktive edilecek o kadar.
Keşke her şey bu kadar kolay olabilseydi!
Halifelik siyasi bir kurum.
Halifelik yoluyla İslam ülkelerini bir araya getirme, ortak bir idealde buluşturma falan…
- Sen halifeliği aktive edince seni kim tanıyacak?
- Hangi İslam ülkesi bütün bu olup bitenlerden sonra sana biat edecek?
Kaldı ki Türkiye’de bile biat edip etmeyeceklerin oranı 50–50 durumunda.
Halife, peygamberin vekili, o makamın adı da halifelik oluyor.
Ama, fakat, lakin…
Halife nasıl seçilir, seçilebilmesi için ölçü nedir, görevleri nelerdir, yetkileri nelerdir, nasıl görev yapar, ölene kadar mı, görevi sırasında bir yamuk yaparsa nasıl cezalandırılır, nasıl azledilir ya da nasıl bırakıp gider, yolsuzluk, hırsızlık yaparsa nasıl cezalandırılır vs…
Bütün bunlar tamamen belirsizdir. İşte bu belirsizlikler sebebiyle halifelik konusu İslam dünyasında hep kanlı biçimde halledilmiştir. Peygamberden sonraki dört halifeden üçü yine Müslümanlar tarafından öldürülmüştür.
Ayrıca… Yezid de halifeydi.
Marifet halife olmak değil Ömer gibi adil olmaktır.
Yani halifelik demek iyi idare, İslami düzen, hak-hukuk-adalet anlamına gelmiyor, tıpkı Müslüman birisi devlet başkanı olunca gelmediği gibi… Şekilde görüldüğü gibi…
(...)