Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) eski yürütme kurulu başkanlarından Erhan Karaçay, Türkiye'nin nükleer santral projeleriyle 'nükleer atık deposu' haline getirilmek istendiğini söyledi. Karaçay, "Ülkemizde kurulmak istene nükleer santraller, enerji ihtiyacı karşılamak için değildir. Esas olarak bunun perde gerisinde dünyadaki şimdiye kadar birikmiş nükleer atıkların saklanması ve bertaraf edilmesiyle ilgili senaryonun parçasıdır." dedi.
Nükleer Karşıtı Platformu, Elektrik Mühendisleri Odası'nda düzenlediği basın toplantısında Rusya-Türkiye, Japonya-Hindistan arasında yapılan nükleer santral anlaşmaları ile ilgili açıklama yaptı. Türkiye'deki nükleer projelere ilişin konuşan Erhan Karaçay, Türkiye'de kurulmak istenen nükleer santrallerin, enerji ihtiyacı karşılamak için olmadığını bunun dünyada şimdiye kadar birikmiş nükleer atıkların saklanması ve bertaraf edilmesiyle ilgili planlanan senaryonun bir parçası olduğunu dile getirdi.
Karaçay konuyla ilgili şunları söyledi: "Gizli olmayan anlaşmaların satır araları incelendiğinde özellikle Toroslar nükleer atıkların çok iyi depolanacağı yer olarak öngörülmektedir. Dolayısıyla ülkemiz, bu bağlamda enerji ihtiyacı, enerji sıkıntısı var diye nükleer atık deposu yapılma yönünde ciddi bir risk altında olacaktır. "
'TASARUFLA NÜKLERER SANTRALEDEN DAHA ÇOK ENERJİ ELDE EDERİZ'
Nükleer santraller sayesinde üretilecek enerji konusunda da değinen Karaçay, bu yolla üretilecek enerjinin, 'enerji tasarrufu tedbirleriyle' telafi edilebileceğine dikkat çekti. Karaçay, şunları söyledi: "Şu anda nükleer santrallerden sağlanacak enerjiyi bu konuda hesap yapıldığında eğer biz ciddi bir planlamayla yinelenebilir enerji kaynaklarımız hesaba katmasak dahi, sırf enerji tasarrufuyla bu santrallerin üreteceği enerjinin çok üstünde bir enerjiyi kazanmış oluyoruz. Bu arada en ucuz enerji kazanılan tasarruf edilen enerjidir."
Karaçay, ABD'nin 1930'dan sonra bu konuda uyguladığı tasarruf çalışmalarının önemli bir örnek teşkil ettiğini sözlerine ekledi.
'AKKUYU NÜKLEER SANTRALİNİN MASKESİ DÜŞTÜ'
Toplantıda Türkiye ile Rusya arasında planlana nükleer santral çalışmaları ile ilgili yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Rus uçağının düşürülmesiyle Rusya ile ilişkiler bozulunca, dışa bağımlılığı azaltacağı iddia edilen Akkuyu nükleer santralinin maskesi düştü. Nükleer enerjinin inşaattan yakıta, her aşamada dışa bağımlı olduğu açıkça görüldü. Türkiye ile Rusya arasında yaşanan kriz, Akkuyu Nükleer Santrali projesinin iptalini gündeme getirdi. Anlaşmanın uluslararası tahkime götürülmesinden ve tazminat ödemekten korkan Türkiye ve Rusya her şey yolunda dese de, bu siyasi kriz ortamında nükleer santral gibi en az 60 yıllık bir projenin yapılamayacağı ortada. Tüm bu yaşananlar, pahalı ve tehlikeli olduğu için 'dışa bağımlılığı azaltacak' bahanesiyle pazarlanan nükleer santrallerin, söylenenin aksine dışa bağımlılığı artıracağını kanıtladı.
Enerjide bağımsızlık, inşaatından mühendisine, yakıtından işletmesine kadar her yönüyle dışa bağımlı olan nükleer santrallerle değil, eldeki enerjiyi daha tasarruflu ve akıllı kullanmakla, küçük ölçekli, doğaya zarar vermeyen ve halkın onay verdiği yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmekle sağlanabilir. Böylece topraklarımızın kirlenmesinin, havamızın ve suyumuzun zehirlenmesinin önüne geçilebilir ve tüm canlıların geleceği korunabilir."
Açıklamanın sonunda "AKP hükümetini, Türkiye'nin geleceğiyle daha fazla oynamadan, hata yaptığını kabul etmeye ve nükleer santral projelerinin hepsinden bir an önce vazgeçmeye ve birincil anayasal hakkımız olan yaşam hakkını korumaya davet ederiz." ifadelerine yer verildi
HİNDİSTAN JAPONYA KISKACINDA
Bu arada Hindistan'ın ise Japonya'nın nükleer teknoloji kıskacında olduğunu dile getiren NKP tarafından şu ifadelere yer verildi: "Japon devleti 2013 yılında Türkiye ile Nükleer İşbirliği anlaşması yaparak Sinop'a bir nükleer santral kurulmasına ön ayak olduğu gibi bugün de benzer bir anlaşmayı Hindistan ile yapmaya girişmiştir. Bu vesileyle dün Türkiye ile bugün Hindistan'la veya dünyanın herhangi bir başka ülkesiyle yapılacak nükleer anlaşmaların karşısında durduğumuzu yineliyor; Hindistan ve Japon hükümetlerinin acilen planladıkları bu Nükleer İşbirliği Anlaşmasından vazgeçmesini ve görüşmeleri durdurmasını bekliyoruz."
CİHAN