Rahip Brunson krizinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yazdığı New York Times gazetesinde ABD’nin müttefiklerine daha fazla baskı uygulamamasını tavsiye eden bir makale yayınlandı. Nick Danforth imzasıyla yayınlanan “Trump, Erdoğan ve Yeni Küresel Düzen” başlıklı yazı, Trump yönetiminin Türkiye gibi “güçlü müttfiklerine” uyguladığı baskılarda “sert ve istikrarı bozucu hamleler yapmamasını” öneriyor.
'BİRBİRLERİ İÇİN VAZGEÇİLMEZ OLDUKLARININ FARKINDALAR'
Her iki tarafın da rahip Brunson krizi ile şiddetlenen ABD -Türkiye ilişkilerini düzeltmek istediğini belirten yazıya göre kimin şartlarını diğerine kabul ettireceğinde anlaşılamıyor. Türkiye’nin ABD ile ittifakındaki “asimetrik” güç dengesine karşı çıkmaya çalıştığını öne süren yazı, tarafların birbirleri için vazgeçilmez olduğunu bilerek baskın çıkmayı beklediğini belirtti.
ABD-Türkiye ilişkilerinin oluşumuna dikkat çeken makalede şu ifadeler yer aldı:
Soğuk savaşın başlangıcında Sovyetler Birliği’ne karşı destek arayan küresel süper güç ABD ile gelişmekte olan Türkiye arasındaki ilişki, kökenlerinden itibaren hiçbir zaman eşit değildi. Sovyetler Birliği’nin olmadığı ve Türkiye’de Amerikan karşıtlığının yükseldiği bugün, benzer stratejik farklılıkların yönetilmesi daha zor bir hal aldı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde her iki taraf da kendisini haksızlığa uğrayan müttefik olarak görüyor.
'ERDOĞAN ABD SONRASI DÜNYA İÇİN BAHİS OYNUYOR'
Erdoğan’ın Brunson’u serbest bırakmayarak ekonomik felakete karşı isteğini kanıtladığını öne süren makalede, “yalnızca milliyetçi bir kabadayılık olmayan bu isteklilik” Erdoğan’ın Amerika sonrası küresel düzende yer edinmek için oynadığı bir bahis olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
'ABD ULUSLARARASI FİNANSAL KURUMLARIN MÜDAHALESİNİ ÖNLEYEBİLİR'
ABD ile kriz sonrası Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik tutumlarını “retorik olarak samimi” şeklinde yorumlayan yazı, Rusya’nın şaşırtıcı olmayan bir hızla Ankara ile yakınlaştığını, Çin merkezli ICBC’nin 3,6 miltar dolarlık kredi pakedini ve Katar’ın 15 milyar dolarlık yatırım sözünü hatırlattı. Bu alternatif desteklerin sınırlarına dikkat çeken makale, yardım ihtiyacı arttıkça devreye girmesi kritik olacak Dünya Bankası (IBRD), EBRD gibi uluslararası finansal kurumların desteğinin ABD tarafından engellenebileceğine dikkat çekiliyor. (Yaptırımlar kapsamında Senato'da kabul edilen "Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası" ABD'nin oy hakkı bulunan IBRD ve EBRD'nin Türkiye'ye kredi vermesini veto etme hakkını düzenliyor.)
Bir Alman gazeteci ve iki Yunan askerin serbest bırakılmasının Brunson krizinin yönetilmesi ile alakalı olduğunu iddia eden yazı, “Türkiye’deki ekonomik krizin yayılmasından korkan Avrupalı liderler, bir kurtarma paketi sunabilir” dedi.
'RUSYA İLE İTTİFAK FEDAKARLIK İSTER'
Rusya ile flörtün “daha büyük fedakarlıklar gerektirdiğini” belirten gazete, “Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Moskova’nın yardımıyla Türkiye destekli muhaliflerin elindeki son Suriye toprağını geri almaya ve Türkiye’ye karşı yeni bir mülteci ve yabancı savaşçı dalgası göndermeye hazırlanıyor. Ankara ise bu tehlikeyi tek başına önlemek ya da hafifletmek için çok az etkiye sahip” ifadelerine yer verdi.
'TÜRKİYE'NİN ABD'YE DÖNME İHTİMALİ DAHA YÜKSEK'
Türkiye’nin ABD’den bağımsız politikalar peşinde koşmanın maliyetini anlayacağına dikkat çeken yazı, buradaki riskin Washington’un uyguladığı baskının uzun vadede müttefiklerinin ona “yabancılaşması” olduğu belirtiliyor.
Trump yönetiminin Türkiye ve benzeri müttefiklerine baskıları “abartmaması” imasında bulunan yazı, Türkiye’nin “küresel koşullarda” ABD ile ilişkilerini sürdürme olasılığının daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.