Türkiye İstatislik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2020 yılı haziran dönemi işsizlik verilerinin gerçek işsizliği ve atıl işgücü rakamlarını yansıtmadığına dikkati çeken Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı ekonomik verilere ilişkin açıklama yaptı.
"5 MİLYONA YAKIN KİŞİ İŞ ARAMAKTAN VAZGEÇTİ"
Çanakçı, 2020 yılı haziran dönemi itibariyle 4 milyon 575 bin kişinin çalışmaya hazır durumda olmasına rağmen iş aramaktan vazgeçtiğini kaydetti.
TÜİK tarafından yayımlanan dar tanımlı işsizlik göstergelerinde bu kişilerin işsiz olarak sayılmadığına vurgu yapan Çanakçı, “Bu kişileri ve mevsimlik işçileri mevcut işsiz sayısına ekleyerek hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 779 bin kişi, Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı ise yüzde 24,9’dur. İstihdam içinde gözüken ancak işbaşında olmayanlar eklendiğinde ülkemizdeki geniş işsiz ve atıl işgücü sayısı 12 milyon 284 bin kişi, oranı ise yüzde 31,6’dır. Diğer bir ifadeyle her üç kişiden biri işsiz ya da atıl durumdadır.” diye konuştu.
"GENÇ İŞSİZ KAYGI VERİCİ BOYUTLARA ULAŞTI"
Genç nüfusa ilişkin işsizlik ve istihdam göstergelerindeki kötüleşmenin de kaygı verici boyutlara ulaştığını ifade eden İbrahim Çanakçı’nın ortaya koyduğu veriler şu şekilde: “15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,3 puanlık artışla yüzde 26,1 olmuştur. Gençlerde istihdam oranı 6,0 puan azalarak yüzde 28,2’ye gerilemiştir. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,1 puanlık artışla yüzde 29,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.”
"SON 1 YILDA 1 MİLYON 982 KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ"
İstihdam sayısı ve oranına ilişkin göstergelerin de ciddi kötüleşmeye işaret ettiğini belirten Çanakçı geçen seneden bu yana 1 milyon 981 bin kişinin işini kaybettiğini söylerken, ekonomik durgunluğun başladığı Ağustos 2018’e göre istihdam kaybının ise 2 milyon 791 bin olarak gerçekleştiğini vurguladı.
Çanakçı, “Mevsimsel etkilerden arındırılmış istihdam oranı Haziran dönemi itibariyle yüzde 41,6’dır. Bu oran son 9 senenin en düşük rakamı olup, Hükümetin iş ve istihdam yaratmaktaki performansındaki kötüleşmenin en belirgin göstergesidir.” dedi.
"İŞİNİ KAYBEDENLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ İŞSİZLİK SİGORTASINDAN FAYDALANAMADI"
İşini kaybedenlerin önemli bir bölümünün işsizlik sigortası imkanlarından yararlanamayan ve geçimlerini sürdürmek için başka bir gelir ve güvenceye sahip olmayan çalışanlardan oluştuğunu ifade eden Çanakçı, şöyle konuştu: “İşten çıkarmalar yasaklanmış böylece kayıtlı çalışanlar işlerini koruyabilmiştir. Ancak bu çalışanlar normal dönemde elde ettikleri gelirin çok altında bir gelirle yaşamak mecburiyetinde kalmıştır. Kısa çalışma ödeneği alan çalışanlara nisan-temmuz döneminde ortalama olarak kişi başına aylık 1.545 lira, ücretsiz izne ayrılanlara ise net 1.168 lira ödeme yapılmıştır. Asgari ücretin 2.324 lira, Türk-İş tarafından açıklanan açlık sınırının 2 bin 384, yoksulluk sınırının ise 7 bin 765 lira olduğu bir ortamda bu tutarların insanlık onuruna yakışmayan sefalet ücreti denilebilecek düzeyde olduğu açıktır.”