DUVAR – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 yıl aradan sonra ilk kez Doğan Medya Grubu’nun televizyonlarında canlı yayına çıkacak. Saat 19 30’da Kanal D-CNN Türk ortak yayınında olacak Erdoğan’ı alışıldığı üzere birden fazla gazeteci değil tek bir isim ağırlayacak, Doğan TV’nin Ankara temsilcisi Hakan Çelik.

Erdoğan’ın Doğan Grubu televizyonlarında katıldığı son yayın, 29 Mart 2013’teki Kanal D-CNN Türk ortak yayını olan “Başbakan ile Özel” programıydı. Moderatör Hande Fırat’tı, konuk gazeteciler ise Hakan Çelik, Enis Berberoğlu ve Taha Akyol.

Taha Akyol o günden bu yana Hürriyet’te köşe yazarlığını sürdürüyor. Hande Fırat ise 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon bağlantısıyla Hükümet ve Saray çevrelerince adeta kahraman ilan edildi. Fırat darbe sonrası CNN Türk ve Kanal D (Doğan TV)’nin Ankara temsilciliğinden Hürriyet gazetesinin Ankara temsilciliğine getirildi. Bu görev değişikliği, darbe gecesi aralarının düzeldiği düşünülen Erdoğan-Doğan Grubu ilişkisinde olumlu yönde bir hamle olarak yorumlandı. İlişkilerin yoluna girdiği düşünülürken geçtiğimiz ay Hande Fırat’ın Genelkurmay ile ilgili haberinin “Karargâh rahatsız” manşetiyle yayınlanması Erdoğan ve Hükümet’in tepkisini çekti. Bu olayın ardından Sedat Ergin, Hürriyet’in genel yayın yönetmenliğinden ayrıldı, yerine Fikret Bila getirildi.

Sedat Ergin’li dönemde 7 Haziran 2015 seçimi öncesinde Hürriyet’in internet sitesi Erdoğan’ın, Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Mursi ile ilgili sözlerini “Yüzde 52 oy aldı, idam kararı verildi” ifadesiyle haberleştirince Erdoğan, kendisine gönderme yapıldığını söyleyerek tepki göstermişti. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oy yüzde 51.7 idi…

Erdoğan-Doğan Medya gerilimi 1 Kasım 2015 seçimi öncesi de sürdü. ATV-A Haber ortak yayınında gazeteciler Erdoğan’a, 7 Haziran seçimi öncesi söylediği “400 milletvekili verin bu iş huzur içinde çözülsün” sözünü hatırlatarak “bugünkü çatışma ortamıyla bağdaştırılıyor sözleriniz, ne diyorsunuz?” diye sordular. Hürriyet’in internet sitesi haberi, “Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması” başlığıyla verdi, Twitter’dan ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: 400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı” sözleriyle paylaştı. Erdoğan’ın tepkisi yine sertti. Bu olayın ardından Hürriyet gazetesi saldırıya uğradı. Gazetenin yazarı Ahmet Hakan evinin önünde uğradığı saldırıda yaralandı.

Sedat Ergin’in selefi, 2013 yılındaki yayında Erdoğan’a soru soran gazeteciler arasında bulunan dönemin Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Enis Berberoğlu ise bugün CHP milletvekili ve Cumhuriyet gazetesinin MİT tırları haberi nedeniyle Can Dündar ve Erdem Gül ile birlikte yargılanıyor. Casuslukla suçlanan Berberoğlu’nun müebbet hapsi isteniyor.

Mart 2013’te Doğan Grubu’na ait Posta gazetesinin Ankara temsilcisi olan Hakan Çelik ise bugün Hande Fırat’tan boşalan Doğan TV Ankara temsilciliği koltuğunda oturuyor. Bugün Erdoğan’ın karşısındaki tek gazeteci Çelik olacak.

Peki 4 yıl önce o programda neler konuşulmuştu? Dönemin Başbakanı Erdoğan, müzakere sürecine ilişkin önemli açıklamalar yapmış, “Her şey yolunda giderse 2013’te bu iş biter” demişti. “Şunu terör örgütleri iyi bilmeli, terör kazanamaz, kazandırmaz. Biz boşuna şehit veriyoruz bir hedefe gidiyoruz, onlar da pisi pisine gidiyor…” açıklamasının ardından Erdoğan’ın en çok konuşulan sözleri ise “Güçlü bir Türkiye asla eyalet sisteminden korkmamalı” olmuştu.

Erdoğan-Doğan Grubu kavgası, Hürriyet gazetesinin 24 Eylül 1998 tarihli manşetine dayandırılıyor. Hürriyet, “Yargıtay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Siirt’te yaptığı konuşma nedeniyle aldığı 10 aylık mahkûmiyeti onadı” haberini, “Tayyip’e şok ceza” manşetiyle duyurmuştu. Sayfa manşetinde yer alan “Muhtar bile olamayacak” başlığı Erdoğan’ı öyle rahatsız etti ki, yıllarca her seçim meydanında bunu dile getirdi.

1 Temmuz 2014’teki, Cumhurbaşkanlığına adaylığının açıklandığı törende de Erdoğan o manşeti hatırlattı, “İmam hatipte okuyoruz diye bizi tahkir ettiler, sizden ancak ölü yıkayıcı olur dediler. Allah’ın selamını veriyoruz diye mürteci, namaz kılıyoruz diye gerici dediler. Evine ayakkabısını çıkararak girenleri farklı görüp gerici dediler. Bu toprakların değerlerini savunuyoruz diye bize farklı gözle baktılar. İnançlarının gereği başlarını örten bacılarımıza hayatı dar ettiler. Kimi zaman partimizi kapattılar, kimi zaman hapse attılar. Muhtar bile olamaz, başbakan olamaz dediler” dedi.

“Kararla Erdoğan’ın siyasi hayatı bitti” denilen o haberin yapıldığı tarihten tam 4 yıl sonra, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla kazandığı 2002 genel seçiminden bu yana Erdoğan hiçbir seçimi kaybetmedi. Doğan Holding ise bu süre zarfında önemli bazı varlıklarını satmak zorunda kaldı. Rekor vergi cezalarıyla boğuşan holding Petrol Ofisi’nin yanı sıra Milliyet ve Vatan gazeteleriyle Star TV’yi sattı, Radikal’i kapattı. Çok sayıda gazetecinin işine son verdi. Medyanın bir zamanlar neredeyse tekeli konumunda bulunan Doğan Medya küçüldükçe “yandaş medya” diye tabir edilen, iktidara yakın sermaye gruplarının elindeki medya büyüdü.

Bugün en çok merak edilen ise Erdoğan’ın her fırsatta dile getirdiği Doğan Grubu eleştirilerini bugünkü yayında da kayda geçirip geçirmeyeceği.

gazeteduvar