Tek bir insanın organ bağışı ile bir çok insanın hayatı kurtulabiliyor. Gelişmiş ülkeler, kadavradan organ naklinde dünyada ilk sıralarda yer alırken, Türkiye'de organ bağışının yetersizliği nedeni ile kadavradan organ nakli oranı hayli düşük.
Türkiye'de organ nakli bekleyen birçok hasta için kadavradan, yani bağış yoluyla organ bulunması neredeyse 'piyangodan büyük ikramiyeyi tutturmak' kadar zor. Oğlundan nakledilen karaciğerle hayata tutunan Mehmet Bodur da buna dikkat çekerek, "Nice hayatlar bu piyangoya bağlanmasın, lütfen organ bağışlamaktan çekinmeyin." diyor.
'KADAVRADAN ORGAN ÇIKMASI PİYANGODAN BÜYÜK İKRAMİYE ÇIKMASINDAN DAHA ZOR'
Dünyada canlı vericiden organ naklinde ise Türkiye ilk sıralarda geliyor. Ancak bu tıbbi başarı aynı zamanda başka bir trajediye de işaret ediyor. Türkiye'de kadavradan organ bağışı çok düşük düzeyde seyrettiği için hastalar son çare olarak canlı vericilerden alınan organlarla hayata tutunuyor. 36 yaşındaki Onur Bodur gibi bir çok insan babasını, annesini ya da başka bir sevdiğini hayatta tutmak için ameliyat masasına yatarak kendi organlarından fedakarlık yapmak zorunda kalıyor. Neden kadavradan organ çıkmasını beklemediklerini sorduğunuzda ise canlı vericiden yapılan nakillerle hayatta tutunanların verdiği cevap hep aynı: "Kadavradan organ çıkması piyangodan büyük ikramiye çıkmasından daha zor."
'ARTIK YAŞAMAYA TAKATİ KALMAMIŞTI'
Şifa Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakil Merkezi Transplantasyon Cerrahları Doç. Dr. Onur Yaprak ile Doç. Dr. Necdet Güler'in başkanlığında gerçekleşen başarılı canlı vericili karaciğer nakli operasyonu ile baba-oğul artık yarınlara umutla bakıyor. 62 yaşındaki Mehmet Bodur ile onu hayata bağlayan organı veren oğlu Onur Bodur yan yana odalarda yatıyor. Çektikleri sıkıntı ve acılara rağmen ikisinin de yüzü gülüyor. Çünkü oğlunun ciğer yarısı ile hayata tutunan Mehmet Bodur için o karanlık günler geride kaldı. Babasının son 5 aydır karaciğer bekleme listesinde olduğunu anlatan Onur Bodur, "Son zamanlarda babamın sağlığı ciddi şekilde bozulmuştu. Hayati tehlikesi giderek artıyordu. Bu nedenle 3 kardeş, babamıza karaciğerimizin nakledilmesi için karar aldık. Testlere ilk olarak ben girdim, bütün değerlerimiz uyuşunca da bende karar kılındı. Şifa Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleşen başarılı operasyonla karaciğerimden parça alınarak, babama nakledildi. Çok şükür ikimiz de şu anda çok iyiyiz, sağlıklıyız." diye konuştu. CİHAN