Türkiye'de organ nakli bekleyen birçok hasta için kadavradan, yani bağış yoluyla organ bulunması, neredeyse büyük ikramiyeyi tutturmak kadar zor. Oğlundan nakledilen karaciğerle hayata tutunan Mehmet Bodur da buna dikkat çekerek, "Nice hayatlar bu piyangoya bağlanmasın, lütfen organ bağışlamaktan çekinmeyin." dedi.
Dünyada canlı vericiden organ naklinde Türkiye ilk sıralarda geliyor ancak bu tıbbi başarı, aynı zamanda bir trajediye de işaret ediyor. Bağış miktarı çok düşük seviyede olduğu için hastalar, son çare olarak canlı vericilerden alınan organlarla hayata tutunuyor. Onur Bodur gibi birçok kişi babasını, annesini ya da başka bir sevdiğini hayatta tutmak için ameliyat masasına yatıp kendi organlarından fedakârlık yapmak zorunda kalıyor.
'ARTIK YAŞAMAYA TAKATİ KALMAMIŞTI'
Şifa Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakil Merkezi transplantasyon cerrahları Doç. Dr. Onur Yaprak ve Doç. Dr. Necdet Güler'in başkanlığında yapılan, canlı vericili karaciğer nakli ameliyatıyla baba oğul artık yarınlara umutla bakıyor. 62 yaşındaki Bodur ile onu hayata bağlayan organı veren 32 yaşındaki oğlu, yan yana odalarda yatıyor. Çektikleri sıkıntı ve acılara rağmen ikisinin de yüzü gülüyor, çünkü oğlunun ciğer yarısıyla hayata tutunan Mehmet Bodur için karanlık günler geride kaldı.
Babasının beş aydır karaciğer bekleme listesinde olduğunu belirten Onur Bodur, "Son zamanlarda babamın sağlığı ciddi şekilde bozulmuştu. Hayati tehlikesi giderek artıyordu. Bu nedenle üç kardeş, babamıza karaciğerimizin nakledilmesi için karar aldık. Testlere ilk olarak ben girdim, bütün değerlerimiz uyuşunca da bende karar kılındı. Şifa Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleşen başarılı operasyonla karaciğerimden parça alınarak babama nakledildi. Çok şükür ikimiz de şu anda çok iyiyiz, sağlıklıyız." diye konuştu. CİHAN