Eğitim–Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz, öğrenci ve öğretmenlerin zorla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın mitingine çağrılmasının ve okulların iktidarın propaganda merkezi haline getirilmesinin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
Karagöz, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında gösterdiği belgelere göre, Seyhan ilçesindeki Yeşilevler İlkokul Müdürlüğü'nün 'Tüm öğrenci devre öğretmenlerine' yönelik yazında, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ilimizi ziyareti nedeniyle 29 Mayıs Cuma günü, Valilik ve Kaymakamlığın oluru ile öğrenci devrede 3 ders uygulaması yapılacaktır. Buna göre öğrencilerin okula geliş saati değişmeyecek, öğrenciler aynı saate okula gelecekler (12.30) üç ders yapıldıktan sonra 14.50'de evlerine gidecekler." deniliyor. Pozantı Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü'nün öğrencilerin Erdoğan'ın mitingine katılması için velilere gönderdiği pusulayı M.G. adlı veli 'izin vermiyorum' diyerek, okula geri gönderdi.
Yumurtalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde okullara bildirilen yazıda ise "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Mayıs 2015 Cuma günü ilimizi ziyaret nedeniyle Protokol Şube Müdürlüğü'nün 25.05.2015 tarihli (….) sayılı yazısında alınacak tedbir ve yapılacak görevlendirmelerde ilgili personelin program yerlerinde yaka kartlarıyla birlikte görevlendirilmeleri hususu…" uyarısı yapılıyor.
'BİRÇOK OKUL BASKILARA DAYANAMAYARAK YARIM GÜN EĞİTİM YAPMAK ZORUNDAN BIRAKILMIŞTIR'
Şube Başkanı Karagöz, toplantıda yine bir öğretmenin "29 Mayıs 2015 Cuma günü saat 15.00'te merkez binamızda usta öğretici toplantısı yapılacaktır. Toplantı sonrası Cumhurbaşkanımız İstasyon Meydanı'nda toplu olarak karşılanacaktır. Toplantıya katılım zorunludur, yoklama alınacaktır." şeklindeki mesajını paylaştı.
Yeteri kadar insanın isteği ile mitinge gelmeyeceğini anlayan AK Parti ve mülkü amirlerin Erdoğan mitingine katılımı artırmak için hummalı bir çalışmanın içerisinde olduklarını belirten Ahmet Karagöz, "Kamu kurumlarından yana mitinge katılımın sağlanması için kaymakamların, İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin her türlü baskı araçlarını kullanmaktan çekinmediklerine tanık oluyoruz." dedi. 13 yıllık iktidarı boyunca eğitim sistemini ve kurumlarını kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmeye çalışan AK Parti iktidarının 7 Haziran seçimlerine sayılı günler kala bütün imkânlarını seferber ettiğini vurgulayan Karagöz, "Sendikamıza ulaşan bilgi ve şikâyetlere göre öğrenci ve öğretmenlerin, iktidarın ve Cumhurbaşkanı'nın mitinglerine resmi yazılar üzerinden gitmeye zorlanmaktadır. Mitinge katılan personelin görevli izinli sayılacağı, mitinge katılan öğrencilerin de sözlü notlarının yüksek verileceği belirtilmekte. Mitinge katılmayan personel ve öğrencilere ise üstü kapalı tehdit dolu ifadeler kullanılmakta. Eğitim yuvası olması gereken okullar içi ya da dışı fark etmeksizin iktidarın propaganda mekânları haline getirilmiştir. İlimizde öğrenci ve öğretmenleri mitinge taşımak için bugün birçok okul baskılara dayanamayarak yarım gün eğitim yapmak zorundan bırakılmıştır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devletin bütün imkanlarını kullanarak il il gezip 'toplu açılış' adı altında AK Parti'nin mitingini yaptığının aşikâr olduğunun altını çizen Karagöz, konuşmalarında 'Ey Kılıçdaroğlu', 'Ey Demirtaş', 'Ey Bahçeli' diye başlayan ve 400 milletvekili talep eden Cumhurbaşkanın tarafsızlığını kaybettiğini vurguladı. Karagöz, şöyle devam etti: "Eğitim emekçileri iktidar partisinin ücretli köleleri değildir. Kamu emekçilerini ve öğrencileri bu mitinglere çağırıp muhalefet partilerine ve muhalif bütün kesimlere hakaretler etmek hangi etik kurallarla ifade edilebilir? Öğrenci ve öğretmenleri resmi yazılar ve sözlü emirler üzerinden zorla AKP'nin ve Cumhurbaşkanı'nın mitinglerine götürülmek istenmesi açıkça suçtur ve kabul edilemez. Devletin bütün imkanlarının iktidar partisi ve onun propagandasını yapan Cumhurbaşkanı'nın 'açılış töreni' görünümlü mitingleri için seferber edilmesi kabul edilemez. Milli Eğitim Müdürlüklerinin görevi iktidar partisinin mitinglerine insan toplamak değil, eğitimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Dolayısıyla Milli Eğitim Müdürlüğünün personel, öğrenci ve veli üzerinde yaptığı psikolojik baskıyı kınıyoruz." CİHAN