15 Temmuz kontrollü darbe girişiminden sonra alınan 50 binden fazla kişi tutuklandı. Bu sayının büyük bir çoğunluğu öğretmenlerden oluşuyor. Bunlardan biri olan Öğretmen Ömer Şamlı 1,5 ay önce tutuklandı. Ağır hastalıkları bulunan Şamlı, 2 kere hastaneye kaldırıldı. Doktorların cezaevinde yaşayamaz denilen Ömer öğretmenin bugün duruşması var. 5 çocuk sahibi olan Ömer öğretmenin eşi kısa bir açıklama yaptı.
Kocasının ağır hastalıklarından dolayı cezaevinde kalmaması gerektiğini aktaran eşi, kocasının tahliye edilmesini talep ediyor. Eşinin yaptığı açıklama şöyle: “Eşim 1,5 aydır tutuklu. 18 yıldır değişik bir rahatsızlığı var. Ayak uçlarında el parmaklarında patlama ve erime oluyor. Şu an eşimin rahatsızlığı akciğerine yutkunmada sıkıntı çekiyor. Üşüdüğü zaman nöbet geçiriyor. İzmir’de kaldığı cezaevi soğuk olduğu için 3-4 defa revire kaldırılmış. 2 kere ambulans gelmiş ancak hastalığını anlamadıkları için müdahale edememişler. Sonra tekrar devlet hastanesine kaldırıp biraz rahatlatmışlar. Eşimin cezaevinde kalması çok zor çünkü kendi özel işlerini yapamıyor. Çamaşır, bulaşık, giyinme hatta şu an kaşığı bile tutmakta çok zorlanıyor. 5 çocuk annesiyim ve burada tek başına hayat mücadelesi veriyorum. Cezaevi şartları onun için uygun değil.”
ÖLÜME TERKEDİLMESE OLMAZ MI?
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Öğretmen Ömer Şamlı için açıklama yaptı. Tanrıkulu, yetkililere, ‘Tutuksuz yargılansa, tedavisi ve bakımı yapılsa, ölüme terkedilmese olmaz mı?’ diye sordu.
Tanrıkulu’nun twitter üzerinden yaptığı açıklama şöyle: Ölüm döşeğinde olan hasta tutuklular var. Bugün de Balıkesir’de Ömer Şamlı’nın duruşması var. Kendisinde olmayan hastalık yok. Ayak parmakları ampüte. Verilmiş heyet raporları var. Cumhurbaşkanına, başbakana, adalet bakanına sormak isterim. Bir mahkûmiyeti yok. Canlı bomba değil. Kimseyi öldürmemiş, elinde silahı yok. Ev hapsinde tutulması mümkün neden tutmuyorsunuz. Neden başka bir tedbirle tahliye etmiyorsunuz. Yaşamının son dönemi ailesiyle geçirsin. Tedavi olsun. Nitekim bir yakarış vardı sosyal medyada bir doçentin oğlu, Ahmet Turan Öncerit’in oğlu. Günlerdir sosyal medyada yazıyordu. Babası kanser hastasıydı. Sakarya Üniversite’sinde doçent, doktordu. Evet tahliye oldu ama hastalığının son noktasına geldiğinde tahliye oldu. Yeterli teşhis zamanında yapılmadı. Doğru tedavi edilemedi cezaevinde ve maalesef bugün yaşamını hayatını yitirdi. Hasta tutuklular ölmeden, işte Sine Bingöl var 70 küsur yaşında tutuklu. Neden bu yaştaki bir kadın tutuklu kalır. Suçu ne olursa olsun. Bomba taşımamış, kimseyi öldürmemiş. Bunları ben her koşulda ama her koşulda bakan beye sormaya devam edeceğim. Ve burada da sizlerin sözcüsü olarak duyurmaya devam edeceğim.”