Türk Eğitim-Sen, her yıl olduğu gibi bu yıl da öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumlarını, mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket yaptı. Sendikanın internet sitesi turkeğitimsen.org.tr ve 6 bağımsız internet sitesinde yer alan anket çalışmasına 21 bin 313 öğretmenin katılırken, öğretmenlerin Türkiye'nin geleceği üzerine en büyük korkularının toplumsal kutuplaşma, çatışma ve bölünme olduğu ortaya çıktı. Ankete katılan öğretmenlerden yüzde 52.1'i, toplumsal kutuplaşma ve bunun doğurabileceği toplumsal çatışma ve bölünmenin en büyük korkuları olduğunu belirtirken, bunu yüzde 15.8 ile terör olayları, yüzde 12.8 oranında adam kayırmacılık, kadrolaşma, yüzde 8'i ekonomik darboğaz ve işsizlik takip etti. Öğretmenler yüzde 63.7 oranında terörün en çok ekonomiyi etkilediğini belirtirken, bunun ardından yüzde 23.7 ile eğitim geldi.
Ankette öğretmenlerin en büyük lüksünün yüzde 28.4 oranında tatile gitmek/seyahat etmek olduğu ortaya çıkarken, yüzde 27 dışarıda yemek yemek, yüzde 18.9 oranında ise alışveriş yapmak cevabı verildi. Öğretmenlerin ekonomik sıkıntı çektiğinin tespiti yapılan ankete katılan eğitimcilerin yüzde 71.8'inin bankalara kredi borcu olduğu ortaya çıktı. Öğretmenlerin yüzde 41'i kredi kartı borcunu düzenli olarak ödeyemediği cevabını verirken, yüzde 86'sı ise son bir yıl içinde alım güçlerinde azalma olduğunu söyledi. Ankette dikkat çekici verilerden biri de öğretmenlerin psikolojik durumları. Ankete katılan öğretmenlerden yüzde 34'ü herhangi bir psikolojik rahatsızlık yaşadığını belirtip, bunun en büyük nedenini ise ekonomik sorunlar olarak gösterdi. Öğretmenlerden yüzde 54.8'i ekonomik sorunlar yaşadığını ifade ederken, yüzde 23.2'si ise mesleki sorunlar yaşadığı cevabını verdi. Ankete katılanların yüzde 56.4'ü ise zaman zaman meslekten istifa etmeyi bile düşündüğü cevabını verdi. Buna neden olarak ise yüzde 45.5'i siyasi baskı, adam kayırmacılık, yandaş uygulamalar cevabı verirken; yüzde 23.5'i ekonomik olarak tatmin edici olmaması, yüzde 13.2'si öğrencilerin/velilerin olumsuz tutum ve davranışlarını gösterdi.
DEVLET OKULLARININ EN BÜYÜK SORUNU TORPİLLİ YÖNETİCİLER VE SİYASİ/İDEOLOJİK YAPILANMA
Ankete katılan öğretmenlere 'devlet okullarının en büyük sorunu nedir?' sorusunu yöneltilirken, buna da yüzde 35.7 torpilli yapılan yönetici atamaları ve ayrımcılık, yüzde 21.6 siyasi/ideolojik yapılanma, yüzde 21 okullara ayrılan ödeneklerin yetersizliği, yüzde 6.2'si öğretmen ve derslik açığı cevabı verildi. Öğretmenler, aday öğretmenliğin kaldırılmasında performans değerlendirmesi ve ayrıca yazılı ve sözlü sınav şartının getirilmesini ise yüzde 85.5 oranında yanlış bulduğunu açıkladı. 'Okul yöneticiliği için getirilen sistem ile liyakat sahibi olmayan, yandaş ve torpilli kişiler yönetici yapıldı' ifadesine katılıyor musunuz?' şeklindeki soru ise dikkat çekici bir oranla ortaya konuldu. Ankete katılanların yüzde 87.9'u bu soruya 'evet' cevabı verdi.
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 92'si ise siyasetçilere güvenmedikleri cevabını verdi. Anketti bir başka dikkat çeken konu ise öğretmelerin, terörün yaşandığı yerlerde eğitimcilerin can güvenliğinin sağlanamaması yönündeki cevabı oldu. Ankete katılanlardan yüzde 68'i devletin terör bölgelerinde öğretmenlerin can güvenliğini sağlayamadığı cevabını verdi.
Anket sonuçlarını değerlendiren Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, öğretmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki anlamda yığınla sorunu olduğuna dikkat çekerek, Milli Eğitim Bakanlığı'nın özellikle bazı sorunlar karşısındaki vurdumduymaz tavırlarının, çözüm yerine çözümsüzlükle sonuçlanan icraatlarının eğitim camiasında yılgınlığa neden olduğunu vurguladı. Eğitim camiasında son yıllarda yaşanan baskı, adam kayırma, kadrolaşma çalışmalarının öğretmenlerin verimini, başarısını etkilediğini kaydeden Koncuk, eğitimin dümeninde olan insanların bakanlığın en alt birimden, en üst birimine kadar her yerde adaleti sağlaması, hakkaniyeti ön planda tutması ve eğitim çalışanları arasında ayrım yapmaması gerektiğini dile getirdi. Öğretmenlerin geçim derdinde olduğunun altını çizen Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Kredi kartına bağımlı hale gelen, banka kredilerine muhtaç edilen, borçlarını kapatmak için çektiği kredi karşılığı evini ipotek gösteren öğretmenler olduğu düşünüldüğünde, bizler nasıl eğitimin itici gücü, olmazsa olmazı öğretmenlerimizi mutlu ve huzurlu kılacağız? Eğitimi nasıl daha ileri taşıyacağız? Kafasında geçim derdi olan öğretmenlerle mi dünya yarışında ipi göğüsleyeceğiz." dedi.
Öğretmenlere yönelik şiddete de dikkat çeken Koncuk, kafa atılan, sopayla dövülen, gözünde yumrukla derslere giren öğretmenleri bakanlık ne zaman görecek, ne zaman duyacak? "Öğretmene yönelik şiddeti önlemek için tedbirler ne zaman alınacak?" ifadelerini kullandı.
CİHAN