MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bölücü terör örgütü sorununu Kürt sorunuymuş gibi sunan PKK’ya mevzi kazandıran ve PKK’nın taleplerini meşruymuş gibi gösterenin AK Parti iktidarı olduğunu söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. 28 Aralık 2012’de Kürt sorununu çözmek için İmralı ile görüşmeler yapıldığını söyleyen cumhurbaşkanının o zamanın Başbakanı olduğunu belirten Vural, "16 Mayıs 2011’de Kürt sorunu veya Kürt meselesi denen bir şey avuçta kor ateş tutmaya benzer diyen çözümden sorumlu başbakan yardımcısı Bülent Arınç. Bir var bir yok. Bu kavram bu kavram AKP ve Erdoğan’ın siyasi manevralar için kullanılan bir kavramdır. Ne zaman sıkışırlarsa AKP-PKK-HDP arasındaki koalisyon milleti ne zaman rahatsız ederse böyle bir açıklama yapıyorlar. Milleti aldatıp kandırmak için şimdi de bunları söylüyorlar. Önceki gün ne Kürt sorunu ya açıklaması Dolmabahçe mutabakatını AKP-PKK-HDP koalisyonunu gözden kaçırmak için yapılmış bir açıklamadır." diye konuştu.
'KİM BUNLAR...'
Bizzat bölücü terör örgütü sorununu Kürt sorunuymuş gibi sunan PKK’ya mevzi kazandıran ve PKK’nın taleplerini meşruymuş gibi gösterenin AKP iktidarı olduğunu anlatan Vural, “Bu bir pazarlama taktiğinden başka bir anlam taşımıyor. Utanmadan sıkılmadan hükümet çıkacak Dolmabahçe mutabakatı, dolmabahçede ortak… burada Dolmabahçe’de senin hükümetin Kürt meselesini çözmek için çözüm sürecinde bir mutabakata vardık diyeceksiniz sonra kalkıp milleti etnik kimliklere bölme stratejisinin önünü kesmek için siyasal Kürtçülük yapacaksınız ondan sonra da ne Kürt sorunu var diyeceksiniz. Bunlar kim…” dedi.
'AKP DE DAMAT FERİT'İN YAPTIĞINI YAPIYOR'
Bugün gelinen bu safhanın Dolmabahçe mutabakatında PKK ve AKP cerrahları eli ile vatana, millete cumhuriyete yapılan ameliyatı kabul etmeyenlerin gözünü boyamak için taktik bir adım olduğunu anlatan Vural, “Dünün Damat Ferit'i ne yapmışsa bugünün hükümetleri aynısı yapmakta. Dün Sevr'le birlikte Kürdistan kurmak isteyenlerin talepleri damat ferit tarafından nasıl kabul edilmişse bugün AKP tarafından da aynısı kabul edilmiştir.” şeklinde konuştu.
'HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN'
Türkiye’de bir Kürt sorunu olmadığını, bölücü PKK sorunu ve bölücülük sorunu olduğunu ifade eden Vural, "Terörün bitmesi için tek yol PKK terör örgütünün silahı bırakmasıdır. PKK terör örgütü ile müzakere edilecek ne bir vatanımız ne bir milletimiz ne bir cumhuriyetimiz ne de bir milli kimliğimiz vardır. Herkes aklını başına alsın. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur diyenler terörist başına bir de sekreterya kuruyorlar. Nasıl kirli oyun. Kimi kandırıyorsunuz. Arınç’a Öcalan’a sekretarya iddiasını hükümet sözcüsü olarak doğrulayabilir misiniz demişti böyle bir şey yok demişti. Bakıyoruz ki AKP’nin eşbaşkanı. Başkanlıkta çıktı eş patronluk başladı şirket gibi yönetecek ya. Öcalan’a 5 sekreter verilliş.
'BEŞ TAŞ MI OYNAYACAKLAR?'
Öcalan PKK’yı İmralı’dan yönetmesi için koalisyon ortağı AKP tarafından hazırlanmış. Öcalan’ın itibarının düşününler Öcalan’a sekreterya kurmuşlar. Ne yapacaklar İmralı’da 5 taş mı oynayacaklar. Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmak suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkum olan PKK Ortadoğu sorumlusu, molotofla 11 vatandaşımızı öldüren eli kanlı sekreterler 40 bin kişinin katili terörist başı ile Adalet ve Kalkınma Partisi ve PKK arasındaki Dolmabahçe mutabakatının içini dolduracaklarmış. AKP ile pazarlık yapacaklarmış. Molotof koalisyonu işte. Ey Davutoğlu Molotof koalisyonu işte. İşte kan koalisyonu, kan dökenlerle beraber millete vatana milli kimliğe kefen biçmek isteyenler kan ortaklığı yapmışlardır…" açıklamasında bulundu.
'PATRON OLMA ÇABASI'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayalinin tıpki anonim şirket gibi Türkiye’yi etnik paylara bölüp yönetmek olduğunu anlatan Vural şunları söyledi: "Bir aile şirketi gibi yönetmek istemektedir. Başkanlık sisteminin altında yatan patronluktur. Patron olmak istiyor. 22 Nisan’da o çocuk başbakansız istediğini alırsın istediğini kesersin dediği gibi başkanlık sistemi adı altından patron olma çabası ve zihniyeti vardır. Devleti aile şirket gibi gören Sarayı da şirketin merkezi haline getirdiğini itiraf etmiştir. Milletvekillerini ve halkıda bu sarayın hizmetkarı olarak görmektedir. Ne yapacaksın Türkiye’nin hisselerinde yabancı sermayeye mi açacaksın. Yabancılara mı satacaksın. Öyle herhalde. Aklında bu var. hisselerini satacaklar. Devlet milletin hizmetkarıdır diyenler şimdi millet patronun hizmetkarıdır noktasına gelmiştir. Bu devleti şirket gibi gören bir zihniyet ve bu zihniyete göre vatan anlamsızdır millet dediğin nedir müşteri."
CHA