Bugünlerde pek çok anne-babanın ortak derdi; kreşe ya da ana okuluna başlayan çocuklarının sık sık hastalanması. Zira daha önce ev ortamında karşılaşmadıkları mikroplar, miniklerin okulla birlikte etrafını çevirmiş durumda. Soğuyan havalarla bağışıklık sistemi daha da zayıflayan çocuklar gribe kolayca yakalanabilirken, çocuk polikliniklerine başvuruların büyük bölümünü de burun akıntısı, öksürük ve yüksek ateş gibi şikayetler oluşturuyor. Grip aşısının hastalıkla mücadelede önemli rol oynadığını belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Korkmaz, anne-babalara önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Dr. Osman Korkmaz, virüslerin kalabalık yerleri sevmesinin okullarda üremeyi kolaylaştırdığını belirtirken, "Kreşe ya da ana okuluna yeni başlayan çocuklar o güne dek ev ortamında tanışmadıkları mikroplarla okullarda karşılaştıklarından dolayı enfeksiyonlara daha açık oluyorlar." dedi.
Çocuklar hapşırık, öksürük ve nefes yoluyla da birbirlerine gribi kolaylıkla bulaştırabiliyorlar. Üstelik hapşırık, öksürük yoluyla ortama yayılan virüsler saatlerce canlı kalabiliyor. Gün içinde çocukların gerek ellerini gerekse silgi ve kalem gibi eşyalarını ağızlarına götürmeleri de hastalığa davetiye çıkarıyor. Ailelerin endişeye kapılmaması gerektiğini buna karşın gerekli tedbirleri almalarının şart olduğunu belirten Dr. Korkmaz, "Yüksek ateş olmadan seyreden burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarını çok önemli bulmuyoruz. Ancak antibiyotik tedavisi gerektiren ve yılda 4-5 kereden fazla görülen enfeksiyonlara karşı dikkatli olunması gerekmektedir." ifadesini kullandı. Özellikle çocuğu okula yeni başlayan ailelerde okul dönemi mikroplarına hazırlıklı olunması gerektiğini kaydeden Dr. Korkmaz, ekim-aralık ayı arasında grip aşısının büyük faydası olduğunu vurguladı.
Gribe karşı mücadelede sağlıklı ve dengeli beslenmeden uyku düzenine, bol su içilmesi ve ellerin sık sık yıkanmasından ortamın sık sık havalandırılmasına dek birçok faktör son derece önemli rol oynuyor. Gribal enfeksiyonlara karşı en etkili savaşçılardan biri de grip aşısı. Dr. Korkmaz özellikle sık hastalanan, bronşit veya zatüre geçirmiş, sinüzit ya da geniz eti olan, bağışıklık sistemi zayıf ve alerji, astım gibi kronik hastalık öyküsü olan çocuklarda grip aşısının şart olduğunu dile getirirken, "Grip aşısı bu tür çocuklarda kesinlikle yapılmalıdır. Grip aşısı çocukları yüzde 100 koruyor diye birşey yok ama önemli ölçüde fayda sağlıyor." şeklinde konuştu.
Bağışıklık sistemini güçlendirmede sağlıklı ve dengeli beslenmenin şart olduğunu vurgulayan Dr. Korkmaz, önemli bir tehlikenin daha altını çizdi: "Çocuklar günümüzde hazır gıda ve katkı maddesi içeren besinlerle beslendiği için obezite riski ve alerjik hastalıklara yatkınlık artıyor. Vücut dirençleri düşük olabiliyor. Bu da onları enfeksiyonlara daha açık hale getiriyor. Sebze ve meyve tüketimi ile bu dönemlerde Omega-3 takviyesi bağışıklığı kuvvetlendirmede faydalı. Haftada hiç değilse bir kere fırında ya da buğulama olarak balık tüketilmesi de önemli."
Sınıfların sık sık havalandırılması, çocuklara ellerini sık yıkama alışkanlığı kazandırılması, hasta çocukların rapor alarak iyileşene kadar okula gönderilmemesi, ısıya uygun kıyafetler giydirilmesi de basit ama son derece etkili tedbirler olarak dikkat çekti. Dr. Korkmaz, anne-babaların sağlık sorunları olmasa da yılda bir çocuklarına kan testi ve boy-kilo ölçümü yaptırmalarının da gerekli olduğuna vurgu yaptı.
Okula-giden-cocuklarinizi-gripten-koruyun-1940493.htm'> CİHAN