Rusya ve Ukrayna arasında gerilim son dönemde tırmanırken, olası işgal senaryoları da Türkiye’de devam eden ekonomik krizi derinleştirmekle tehdit ediyor. ABD’nin köklü gazetelerinden Wall Street Journal, Karadeniz’e komşu ülkelerde yaşanan krizin Türkiye’ye ekonomik etkilerini analiz eden bir yazı yayımladı.
Wall Street Journal, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, savaş durumunda enerji fiyatlarının artması ve Karadeniz komşuları ile ticaretin kesintiye uğraması ihtimali, Türkiye’de devam eden ekonomik krizi derinleştirmekle tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı.
Gazete, Türkiye ekonomisinin, bir dizi alışılmışın dışında ekonomik adımlardan ve geçen yıl para biriminin değerindeki çöküşten sonra, dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından birine sahip olduğunu yazdı.
‘GIDA, ELEKTRİK VE TEMEL İHTİYAÇLARIN FİYATLARINDA ATIŞ YAŞANABİLİR’
Wall Street Journal analizinde, “Türkiye, ithal Rus petrol, doğalgazına ve her iki ülkeden gelen turistlere bağımlıdır. Ekonomistler, Türk hükümetinin enflasyonu kontrol etmek için faiz oranlarını yükseltmeye isteksiz olduğunu ve bu nedenle Ukrayna’daki herhangi bir tırmanışın gıda, elektrik ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları üzerinde baskı oluşturabileceğini söylüyor. Türkiye’deki yüksek enflasyon, son aylarda şimdiden sokak protestolarına ve işçiler arasında huzursuzluğa neden oldu.” ifadeleri yer aldı.
WSJ makalesinde, “Türkiye’nin son yıllarda Ukrayna ve Rusya ile daha derin ilişkiler kurduğuna vurgu yaparken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın bir kişisel ilişki kurdu ve 2017 yılında ABD yaptırımlarını tetikleyen S-400 sevkiyatını kabul etti. Ankara, Ukrayna’nın savunmasını desteklemek amacıyla Ukrayna’ya silahlı insansız hava araçları da sattı. Erdoğan, krizde arabuluculuk yaparken aynı zamanda Rus askeri harekatını da caydırmak istedi ve bu amaçla bu ayın başlarında Kiev’i ziyaret etti.” ifadeleri kullanıldı.
‘ANKARA’YI BATI İTTİFAKINA YAKINLAŞTIRABİLİR’
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün bir üyesi olarak Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşta doğrudan bir rol oynamasının olası olmadığı vurgulanan yazıda, “Ancak olası bir Rus işgali, Erdoğan’ın Putin ile olan ilişkileri nedeniyle yıllarca süren gerilimlerin ardından Ankara’yı Batı ittifakına daha da yaklaştırabilir.” ifadeleri kullanıldı. Türkiye’nin NATO savaş gemilerinin Karadeniz’e girmesine izin vermesi için Batı’dan gelen baskıyla da karşı karşıya kalabileceği vurgulandı.
Son dönemde Rus savaş gemileri ve denizaltılarının İstanbul Boğazı’ndan geçtiği hatırlatılan yazıda, Türkiye’nin her iki tarafa da yakın olmak istediği vurgulandı.
Olası bir savaşın Türkiye ekonomisine etkilerinin de incelendiği yazıda, “Türkiye’nin petrol ve buğdayı dışarıdan alması, özellikle yerel para birimi liranın daha da zayıflaması durumunda daha maliyetli olabilir. Yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini sarsan yükselen enflasyon karşısında tekrarlanan faiz indirimleri nedeniyle lira 2021’in son çeyreğinde dolar karşısında %45’e kadar düştü. Erdoğan’ın savunduğu faiz indirimleri enflasyonu düşürmediği gibi, Türkiye’de yıllık enflasyon Ocak ayında %50’ye yaklaştı.” ifadeleri kullanıldı.
VARLIKTAN ÇOK BORCU VAR
WSJ, “Türkiye, liranın düşüşünü durdurmak için faiz oranlarını yükseltmek yerine Aralık ayında milyarlarca dolarlık döviz rezervi sattı. Ekonomistler, Türkiye’nin merkez bankasının varlıklarından daha fazla döviz borcuna sahip olduğunu tahmin ediyor ve bu da lira üzerinde daha fazla baskıya karşı savunmak için çok az alan bırakıyor.” ifadelerini kullandı.
Gazete, Rusya ve Ukrayna arasındaki artan gerilimle sekiz yılın en yüksek seviyesine sıçrayan yükselen petrol fiyatlarının, enflasyona direkt olarak etki edeceğini vurgularken, BlueBay Asset Management’ta gelişen piyasalar stratejisti Timothy Ash, petrolün varil fiyatındaki her 10 dolarlık artışın ülkenin cari hesabına yaklaşık 4 milyar dolarlık bir maliyet ekleyebileceğini söyledi.
‘EKONOMİK YARDIM İÇİN İLİŞKİLERİ ONARIYOR’
Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yatırımları Türk ekonomisini istikrara kavuşturmaya yardımcı olabilecek eski bir jeopolitik rakibi ziyaret etmek için Pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri’ne uçtuğunu da aktardı. Erdoğan’ın, bölgedeki Türk etkisini sürdürmek ve gerekli ekonomik yardımı sağlamak amacıyla bir dizi Orta Doğu ülkesiyle ilişkileri onarmak için harekete geçtiği vurgulandı.