12punto'dan Ersin Eroğlu'nun haberine göre, 18 aydır büyük bir çöküntü içerisinde olduğunu söyleyen Saniye Ateş, "Oğlumun yokluğunu kabullenemiyorum. Benim oğlumun herkese faydası vardı. Vatanın milletini seven biriydi. Beni en çok rahatsız eden ise hâlâ oğlumun neden öldürüldüğünü bilmiyorum" dedi.
Mahkeme sürecinin kendisi için zorlu başladığını belirten Saniye Ateş, “Oğlumu benden alanlarla karşı karşıyayım ama onlara bir şey söyleyemiyorum. Oğlumu benden alanlar sık sık mahkeme heyetine bir aileleri ve çocukları olduğunu ve mağdur olduklarını anlattılar. Bunu anlatanlar benim oğlumun çocuklarını ve beni hiç düşünmediler mi bunu anlamıyorum. Madem bir aileleri ve çocukları var keşke bu alçak cinayeti tasarlamadan önce biraz bizim yerimize kendilerini koysalardı.
Mahkemeden adalet beklediklerini ifade eden Saniye Ateş, şunları söyledi:
“Bu davada her şey aydınlatılmıştır ve karanlık hiçbir yeri yoktur. Bütün her şey ortadadır. Oğlum siyasi bir cinayeti kurban gitmiştir ve failleri de bellidir. Biz faillerin hikayelerini ve yalanlarını dinlemek istemiyoruz. Devletimizin irade koyup bir an önce adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Artık anne yüreğim dayanmıyor beni anlayabiliyorsunuz değil mi? Kalbim çok acıyor sabahlara kadar uyuyamıyorum sadece adalet bekliyorum.”
Sinan Ateş'in öldürülmeden önce bir aile toplantısı yaptığını söyleyen Saniye Ateş, Sinan Ateş ile bu süreçte görüşme sıklıklarının arttığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Oğlumla çok sık görüşürdüm. Son zamanlarda üzerindeki baskıdan ve tehditlerden dolayı görüşme sıklığım daha da artmıştı. Oğlum malum bu davada yargılanan şahıslardan ve mensup oldukları yapıdan sürekli ölüm tehdidi alıyor ve sosyal medyadan bir operasyona tabi tutuluyordu. Olaydan bir hafta önce Bursa'ya geldiğinde bir aile toplantısı yaptık ve tüm yaşanan olayları anlatmıştı. Bazı insanların kalemini kırdıklarını, kendisine suikast düzenlemek için kiralık katil aradıklarını bizimle paylaşmıştı. Benim yüzümdeki tedirginliği ve üzüntüyü görünce 'Anne üzülme Allah bizimle beraber. Ben yanlış bir şey yapmadım, bana bir şey olmaz' diyerek beni sakinleştirmişti."