Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin şehit olduğu, 13 Mayıs 2014'teki maden faciasıyla ilgili ceza davasının altıncı duruşmasının yedinci celsesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Facianın meydana geldiği, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağında çalışan ve daha önce başka mahkemelerde ifadeleri alınan işçilerin ifadeleri okunuyor. Kurtarma çalışmasına katılan tanık maden işçisi Kadir Gündoğan, daha önce başka bir mahkemeye verdiği ifadesinde, ölen bazı madencilerin ağzından gaz maskelerini çıkaramadıklarını belirtti.

Faciadan üç gün önce madende işe başlayan ve başka bir mahkemede ifadesi alınan tanık Gündoğan'ın okunan ifadesi şu şekilde: "Eynez maden ocağında yaşanan faciadan üç gün önce işe başladım. S panosunda çalışıyordum. Yangın çıktığını duyunca koşarak dışarıya çıkmaya başladık. Yeryüzüne 100 metre kala yanık kokusu gelmeye başladı. Arkamızdan duman, hızlı bir şekilde geliyordu. Yeryüzüne yaklaşınca dumanla aramızda 30 metre kadar mesafe kaldığını gördüm. Koşarak dışarıya çıktık. Duman gelmeden çıktık ama yine de bizi de çok etkiledi. Daha sonra kurtarma çalışmalarına katıldım. Üç gün önce işe başladığım için gaz maskemi yeni almıştım. Ben maske takmadım ancak içeride ölen arkadaşlarımızın bazıları maske takmış. Ölenlerin bazılarının yüzünde maske takılıydı. Bu ölenler, maskeyi dişleriyle öyle bir ısırmışlar ki ölenlerin dişlerinin arasından maskeleri çıkaramadık. Herhangi bir yangın anında dışarıya nasıl çıkılacağı konusunda da tatbikat yapmadık. Çalıştığımız S panosu, o gün çok sıcak ve havasızdı. Çavuşa, 'Burası neden bu kadar sıcak?' diye sordum. Çavuş, 'Burası hep böyle olur.' dedi. İşe yeni başladığım için adını bilmiyorum ama o çavuş da faciada hayatını kaybetti. Madende yangın algılama sistemi ve yangın söndürme tüpü de görmedim. Bir madende sıcaklığın yüksek olması her zaman tehlikedir. Yeni işe başlamama rağmen üretim konusunda baskının olduğunu ben de gördüm."

2012 yılında madende yer altı bölümü malzeme nakil sorumlusu olarak göreve başlayan tanık Kadir Oruç'un ise önceden başka bir mahkemede alınan ifadesi şöyle: "Facia olduğunda ocak ağzındaydım. Azar azar duman gelmeye başladı. Herhangi bir uyarıda bulunulmadı ve alarm verilmedi. Acil durumlarda yer altından yer üstüne nasıl çıkılacağı konusunda da herhangi bir tatbikat yaptırılmadı. Karbonmonoksit maskeme ise ben çalıştığım sürece hiç bakım yapılmadı. Yer altında olağanüstü bir sıcaklık olduğunu ise orada çalışan bir arkadaşım söyledi. Son bir haftada ana yollarda da sıcaklık artmaya başlamıştı. İş güvenliğiyle ilgili ise hiçbir uyarı almadım. İş güvenliği müfettişlerinin geleceği ise zaten önceden biliniyordu."

Daha önce başka bir mahkemeye verdiği ifadesinde, madende 3,5 yıldır çalıştığını belirten Kadir Dikmez'in okunan ifadesi da şu şekilde: "Vardiya değimi olacaktı ve facianın olduğu yere inip çalışacaktım. Yangın olunca girmedim. Duman, benim çalıştığım ocaktan geliyordu. Bize yer altından tahliye tatbikatı hiç yaptırmadılar, onun için nasıl tahliye olacağını bilmiyordum. Çalıştığımız ocak, sıcak ve havasızdı. Sıcak artışını amir ve çavuşlar da biliyordu. Kaçış planımız yoktu. Bana gaz maskesi 2009 yılında verildi. Bakımın yapıldığını hatırlamıyorum. Faciadan önce ocakta anormal bir sıcak vardı ve bu artış, son aylarda daha da artmıştı. Madende herkes, kendi güvenliğini kendisi alırdı." CİHAN