Aldatıldık…
Bir özeleştiri vermek ya da kendinize toz kondurmamak istiyorsanız böyle diyorsunuz.
Böyle dediğiniz zaman sorumluluğu üzerinizden atıp faturayı başkalarına kesmiş oluyorsunuz.
Ne güzel değil mi?
Her derde deva haline gelen ‘Paralel’ işinde gördük bunu.
Şimdi ‘çözüm süreci’nde aynı nakaratı işitiyoruz.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç önceki gün, “Her şeyden haberimiz vardı” derken doğru söylüyordu.
Ne çabuk unuttuk. 9 ay önce Afyonkarahisar’da yapılan AK Parti Kampı’nda konuşulanları…
Beşir Atalay, çözüm sürecinin önemli aktörleri Efgan Ala ve Yalçın Akdoğan ile birlikte milletvekillerinin karşısına çıkmıştı.
26 milletvekili söz almıştı ki bunların tamamına yakını Kürt kökenliydi.
Gidişattan o kadar endişeliydiler ki kampta ‘Kürt İsyanı’ yaşandı denecek kadar şikâyetçi olmuşlardı.
Beşir Hoca ve Efgan Ala’yı topa tutmuşlardı. 3 başlık öne çıkmıştı:
-Can güvenliğimiz bile tehlikede.
- Olan bitenler bize söylenmiyor. HDP’lilerden öğreniyoruz.
(...)