(...)
Türkeş, Davutoğlu’na ‘evet’ diyerek MHP’den istifa ve ihracı göze aldı. Bahçeli ve partisiyle köprüleri attı. İstifa etmez ise babasının kurduğu partiden atılacak. Türkeş ‘bağımsız’ kotasından bakan olarak kabinede yer alacak.
MHP’nin efsane lideri Alparslan Türkeş’in oğlu bu kararıyla sadece kendi partililerini değil kamuoyunu da şaşırttı.
MHP kurmaylarıyla konuşunca gördüm ki kızgın olmalarına rağmen bir kısmı şaşırmamıştı.
Erdoğan ile Türkeş arasındaki hattan bahsettiler. 7 Haziran sonrası ikilinin görüştüğünü savunuyorlardı.
“Tayyip Bey CHP’den Baykal, MHP’den ise Tuğrul Bey ile bağlantı kurdu. Saray’a giden MHP’li Türkeş’ti.Her şeyden haberimiz vardı. Rahmetli Başbuğ’a saygıdan sustuk” dediler.
MHP’de Türkeş ile Erdoğan arasında 7 Haziran sonrası Türkeş’in MHP’de yeni bir oluşum peşinde olduğunu söyleyenler oldu . “Tek başına mı hareket ediyor?” soruma, “Peşinden bir kişi gitmez” cevabını verdiler çoğunlukla.
Birlikte parti yönetiminde görev aldığı Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Türkeş’in yetkili kurullardaki toplantıda parti politikası dışında hiçbir beyanı olmadığını hatırlatarak, “Ne değişti” diye sordu. Karakaya, “Tuğrul Bey, PKK ile aynı kabineye girerek rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in kemiklerini sızlatmıştır” diye ekledi.
(...)