Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna sadece iki gün kaldı. 5 yıldır başkanlık sistemiyle yönetilen ülke seçimde bu rejimi oylayacak. 14 Mayıs günü Erdoğan’ın birinci çıkmasının ardından oluşan olumsuz hava tüm muhalefetin Erdoğan karşıtlığında birleşmesiyle dağıldı. Son olarak Zafer Partisi’yle Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzaladığı protokolün ardından kararı beklenen HDP ve Yeşil Sol Parti de 28 Mayıs’ta Erdoğan’ı yenmek için sandığa gideceklerini açıkladı. 5 yıldır başkanlık rejiminden bunalan, değişmesini isteyen tüm kesimler Erdoğan karşısında bir tavır aldı. 28 Mayıs’taki seçim adeta ikinci bir başkanlık referandumuna dönüştü. İlk turda halkın çoğunluğunun oyunu alamayan Erdoğan’ın kaybetme ihtimali bugün, dünden daha güçlü hale geldi. Aydınlardan demokratik kitle örgütlerine, kadınlardan siyasal partilere tüm toplumsal kesimler ikinci başkanlık referandumuna ‘hayır’ deme kararı aldı.
REJİM DEĞİŞECEK
HDP ve Yeşil Sol Parti’nin kararını dün HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan açıkladı. Buldan şunları söyledi: “14 Mayıs seçimlerinde demokratik değişim güçlü bir şekilde sahiplenilmiştir. Bugünkü sistem karşısında birleşen oy daha çok özgürlük, demokrasi içindir. Erdoğan rejiminin taleplerin hayata geçmesindeki en büyük engel bu rejimin ta kendisidir. Erdoğan bizler açısında bir seçenek değildir. Ve tek seçenek; onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir. Kürt halkının ve bir bütün olarak Türkiye’nin demokrasi, hukuk, adalet, eşitlik beklentisini demokratik sandık iradesini tanımak önemli ve önceliklidir. 28 Mayıs’ta başarabileceğimize, tarihin akışını çevirebileceğimize dair umudu büyütüyoruz. Sandığa eksiksiz gideceğiz ve tek adam rejimini değiştireceğiz."
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan ise emekçilere seslendi. EMEP’in sosyal medya hesaplarından paylaşılan videoda, Gürkan, şunları kaydetti: Zenginleri daha zengin ederken halkı yoksullaştıran ekonomi politikalarına dur demek için, baskı, kutuplaşma, yasak politikalarına son vermek için, emek için, demokrasi için, özgürlükler için, 28 Mayıs’ta sandığa gideceğiz, tek adam düzenine son vereceğiz!”
FAŞİZM YENİLMELİ
SOL Parti’den ise önceki gün yaptığı açıklamada siyasal İslamcı faşizmin yenilmesi için Kılıçdaroğlu’nun destekleneceği söylendi. Açıklamada şunlar denildi: “Seçimlerde ülkemizi ve ülkemizin geleceğini ön plana alan devrimci bir sorumlulukla mücadelemizi sürdürüyoruz. 28 Mayıs’ta da siyasal İslamcı faşizme son vermek için Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam edeceğiz. Bu kötülük imparatorluğuna hayır diyen gençler ve kadınlar başta olmak üzere tüm emekçileri ve ezilenleri sandığa gidip oy vermeye çağırıyoruz.”
TKP’den 23 Mayıs Salı günü yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı: “"8 Mayıs’ta tıpkı iki hafta önce yaptığımız gibi, Erdoğan’da somutlanan AKP projesini reddetmek için Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz. Erdoğan gitmelidir. Bu hedef gerçekleşir ya da gerçekleşmez. Biz üzerimize düşeni yapacağız, oyumuzu Erdoğan’a karşı kullanacak ve sandıkları koruyacağız."
TİP 17 Mayıs’ta seçim değerlendirmesinde Kılıçdaroğlu için sandığa gitme çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “28 Mayıs günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimlerinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması ve Tayyip Erdoğan’ın kaybetmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yapacağımızı duyuruyoruz. On binlerce üyemiz, 1 milyona yaklaşan seçmenimiz adına halkımıza ‘Sana Söz’ diyoruz.”
OYLARA SAHİP ÇIKALIM
KESK, TMMOB, TTB ve TDB, 22 Mayıs’ta ortak açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “Bir avuç insanı zenginleştirirken topluma açlığı ve sağlıksızlığı dayatan bu iktidardan kurtulmak için, kadınların özgür oldukları, şiddet nesnesi kılınmadıkları, sahiplendirilip öldürülmedikleri yarınlar için, gençlerimizin yurt bulamadıkları için tarikatlara, cemaatlere teslim olmadıkları, geleceksiz kalmadıkları günler için, işsizliği azaltmak, atama ve işe alımlarda ayrımcılığa dur demek için herkesi 28 Mayıs tarihinde seçimlerde oyumuzu kullanmaya ve sandıklarımızdaki oylara sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
DİSK’ten ise 23 Mayıs Salı günü bir açıklama geldi. Açıklamada “Memleketin başına çökmüş organize kötülüğün yüzüne karşı 28 Mayıs’ta bir kez daha haykıracağız: 21 yıldır uygulanan politikalar ve başkanlık rejimi başta işçi sınıfı olmak üzere halkımızın iradesiyle değiştirilmek zorundadır ve değiştirilecektir! İşçileri, emekçileri, çalışanları ve tüm halkımızı sandığa gitmeye, başımıza çöreklenmiş bu karanlığı dağıtmaya çağırıyoruz! Sandığa git, oy ver, bu düzeni değiştir!”
AKP’nin politikalarından en çok etkilenen kesimlerin başında gelen kadınlar da seçimlerde Erdoğan’ın yenilmesi için çağrı yaptı.
SOL Feminist Hareket tarafından yayımlanan ve oyuncu, müzisyen, sanatçı, akademisyen, yazar, aktivist, platform, hukukçuların imzaladığı “Buradayız, bu karanlığa teslim olmayacağız” başlıklı bildiride “Kadına yönelik şiddetin son bulması için, LGBTİ+’ların hakları ve yaşamları için, çocukların geleceği için, İstanbul Sözleşmesi’ni geri kazanmak için, 6284 sayılı kanunu uygulatmak için, medeni haklarımıza sahip çıkmak için, yaşamlarımız ve haklarımız için mücadeleden bir adım geri atmıyoruz, bu kötülük iktidarına teslim olmayacağız, buradayız” ifadelerine yer verildi.
Ankara Kadın Platformu ise 24 Mayıs’ta basın açıklamasında bulundu. Kadınların kazanılmış haklarına sahip çıkması, taleplerini örgütlemesi çağrısında bulunan Ayşe Uğurlu, “Kadın düşmanlarına geçit yok demek için diktatörü gönderelim. Erkek egemen ittifaklara teslim olmayan kadınlar olarak; diktatörlük rejimine edecek sözümüz, bu sistemi yıkacak gücümüz var” dedi.
Aralarında Ahmet Ümit, Eşber Yağmurdereli, Genco Erkal, Necmiye Alpay, Zülfü Livaneli’nin de yer aldığı 581 aydın önceki gün Taksim Hill Otel’de düzenlenen basın toplantısında şu çağrıyı yaptı: “28 Mayıs’ta sadece iki ayrı cumhurbaşkanı adayından birine değil, nasıl bir ülkede yaşamak istediğimize, geleceğimize karar vereceğiz. Tek kişi eksilmeden, çoğalarak, büyüyerek, kazanma azmiyle sandığa gidiyoruz. Tek Adam’a geçit vermeyeceğiz. Neşemizi, hayatımızı, ağacımızı, nehrimizi, geleceğimizi ve oylarımızı çaldırmayacağız.”