“15 Temmuz 2016 günü 14.00’de Genelkurmay’da yapılacak yıllık terörle mücadele toplantısına katılmak için Özel Kuvvetler Komutanlıgˆı Kıs¸lasından (Ogˆulbey/Gölbas¸ı) ögˆlen sularında ayrıldım. Semih Terzi, ögˆleden önce babasının rahatsızlıgˆını ifade ederek izin talebinde bulundu. O güne planlı Özel Kuvvetler kurye uçagˆından istifade ederek gelmesine müsaade ettim.” (Zekai Aksakallı, savcılık ifadesi)
“Alay Komutanı Ümit Tatan, bizim de anlam veremediğimiz bir şekilde Semih Terzi’yi getirmek için havalanan uçağın kalkışını takip etti. Uçuş yasağı hatırlatılmasına rağmen, ‘Bu uçuş için izin aldık. Bunun dışında uçuş olursa bana haber verin’ dedi.” (Pilot Binbaşı Hüseyin Çakıroğlu, ÖKK Etimesgut davasının 6 Şubat 2017 tarihli duruşması)
“Ardından Aksakallı, Ümit Koçak’ı aradı. ‘Birliğe giriş çıkışları durdurun, Semih Terzi haricinde kimseyi içeri almayın’ dedi. Koçak bunu bana iletti.” (Albay Ümit Bak, 7 Haziran 2017, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifade)
“Zekai Aksakallı, ‘Semih Terzi hariç hiçbir general içeriye girmeyecek, kışlaya giriş çıkışları kapatın’ emrini verdi.” (Yarbay Mehmet Ali Çelik, 24 Nisan 2017, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifade)
“Yüzbaşı Volkan Vural Bal, Zekai Paşa’nın talimat verdiğini, Semih Terzi dışında kimsenin kışlaya alınmayacağını söyledi” (Aksakallı’nın koordinasyon astsubayı Turgay Usanmaz, 6 Haziran 2017, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadesi)
‘CUMHURİYET TARİHİNDE İLK DEFA BİR GENERAL ÖLDÜRECEĞİZ’
“Eskişehir’deki Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi’ndeki general, Zekai Aksakallı’yı arıyor. ‘Uçakların gelmesi isteniyor’ diyor. O da karşılığında, ‘Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir general öldüreceğiz’ diyor. Karşısındaki ‘Ne oldu’ diyene kadar telefonu kapatıyor. Bunların önceden planlanmış bir görüntüsü var.” (Özel Kuvvetler’den Kurmay Albay Fatih Yarımbaş, Akıncı Davası’nın 23 Ağustos 2017 tarihli duruşmasındaki ifadesi)
“Ömer Halisdemir’i aradım, 8 kez telefonda görüştüm. Semih Terzi’nin öldürmesi talimatını verdim. ‘Terzi hain’ dedim. Hakkını helal etmesini istedim.” (Zekai Aksakallı, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği yazılı ifade)
“Ömer’e, ‘Sana vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan haindir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var’ dedim.” (Zekai Aksakallı, Sabah Gazetesi, 27 Temmuz 2016)
“Darbeci unsurların tamamı etkisiz hale getirildikten sonra Zekai Paşa birliğe gelerek bana ‘Aslanım, eline sağlık’ diye teşekkür etti.” (Ömer Halisdemir’i şehit eden Yüzbaşı Mihrali Atmaca, Gölbaşı savcılığına verdiği ifade)
“Zekai Paşa geldi, Ömer Halisdemir Başçavuşu alnından öptü, Mihrali Üsteğmeni de darbeyi engellediği için tebrik etti.” (Astsubay Kıdemli Çavuş Harun Topbaş, 22 Şubat 2017, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadeleri)
‘ÜMİT BAK’I ÖLDÜR DEDİM’
“ÖKK’ya Semih Terzi ile birlikte gelen ve o an için Mihrali üsteğmenin komutasında bulunan tim personeli, bizim Ahmet Kemal yüzbaşı vasıtasıyla kendisine yönelttiğimiz emirleri yerine getirdiler.” (Zekai Aksakallı, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği yazılı ifade)
“Saat 00.55’te Özel Kuvvetler Komutanı makamında koruma nöbetçiligˆi görevi yapan Ömer Halisdemir ile Koruma Astsubayı Makbul Uluğ vasıtası ile irtibata geçerek Özel Kuvvetler Karargâhı içerisinde darbecilerin bas¸ı olan darbeci Albay Ümit Bak ve darbeci Yarbay Mehmet Ali Çelik’in ne yaptıklarını, takip etmesini ve fırsat bulursa etkisiz hale getirmesi talimatını verdim. Ömer Halisdemir’e fırsatını bulması halinde Albay Ümit Bak’ı öldürmesi için talimat verdim.” (Zekai Aksakallı, savcılık ifadesi)
“Hatırladığım kadarıyla saat 02.54 gibi bu kez Ahmet Kemal yüzbaşı bizi doğrudan aradı. Olayı anlattı. Ben de kendisine Semih Terzi’nin, Ümit Bak’ın, Mehmet Ali Çelik’in darbeci olduğunu söyledim. Bunun üzerine Semih Terzi ile birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığına helikopterle giden tim içerisinde çok güvendiği personellerin olduğundan bahsetti. Ben de biraz önce ismini zikrettiğim kişilerin etkisiz hale getirilmesi emrini verdim.” (Zekai Aksakallı, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği yazılı ifade)
“Aksakallı’nın bağırmaları hakarete dönüştü, en sonunda ‘Seni öldürtürüm’ dedi.” (Ümit Bak, 7 Haziran 2017, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifade)
‘HEPSİNİ VUR, HEPSİNİ’
“00.55’de şehit Ömer Halisdemir’le irtibat kuruyor ve bundan sonra vur emirleri başlıyor. İşte oradaki Mehmet Ali Çelik’i vur diyor, Harekât Şube Başkanını (Ümit Bak) vur diyor. Ve bu vur emirleri çok yerde devam ediyor. Zırhlı Birlikleri arıyor. Orada ne olduğunu bilmesi imkânsız ama oradaki tuğgenerali vur diyor. Genelkurmay’daki bir koruma astsubayını arıyor. Astsubay diyor ki; ‘Komutanım burada birçok insan var, ÖKK personeli geldi, ne yapalım?’ diyor. ‘Hepsini vur’ diyor. Astsubay ‘Ama yanlarında Genelkurmay Başkanı ve ikinci başkan var’ diyor. Aksakallı ‘Olsun sen hepsini vur’ diyor. Yani böyle bir karışık ortama ‘herkesi vur’ diyor. Silopi’yi arıyor orada görev yapan bir astsubaya Kurmay Başkanın vur diyor. Bu olayları daha çok büyütür. Tutuklatma imkânı varken ve tutukladığınız zaman o insandan her şeyi öğrenme imkânın varken, vurdurulması benim uygun bulmadığım bir davranıştır. Vur emri yaklaşık 40-50 kişiyi kapsıyor.” (Fatih Yarımbaş, Akıncı Davası’nın 23 Ağustos 2017 tarihli duruşmasındaki ifadesi)
“Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın koruması Makbul Uluğ’a ulaşıp, durumumuzu söyledim. Zekai Paşa telefonu alıp, Abdurrahim Aksoy (Yaşar Güler’in koruma müdürü binbaşı), Mehmet Partigöç (Personel Daire Başkanı tuğgeneral), Vahit Güllü (Özel Kuvvetler tim komutanı üsteğmen) ve diğer şüphelileri vurmamızı söyledi. Zekai Paşa’nın sorgusuz sualsiz infaz emirlerine defalarca tanık oldum. Ben ısrarla, ‘Eğer operasyon yapmayı düşünüyorsanız, biz de buradan harekete geçelim’ dedim ama o vurmamız gereken şahısların isimlerini sayıp kapattı. Zekai Paşa’ya gece boyunca bilgi verdiğimiz halde ertesi güne kadar operasyon yapmamıştır.” (Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’in koruması Kıdemli Üstçavuş Uğur Kent, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Genelkurmay Çatı Davası 20’inci celsesi)
“Zekai Aksakallı Paşa seni nasıl ismen Yaşar Güler’in korumalığına seçtiyse beni de 2013’de Diyarbakır’da Yaşar Güler’in koruması olarak atadı. İsmen güvenerek atadığı kişi için daha sonra infaz emrini verebiliyor.” (Abdurrahim Aksoy, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Genelkurmay Çatı Davası 20’inci celsesinde Uğur Kent’e hitaben söylediği sözler)
‘YAPTIĞI İŞKENCELERİ ANLATAMAM, EŞİM SALONDA’
“Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ve Alay Komutanı Ümit Tatan’ın emri ile iki gün bize işkence yapıldı. Ters kelepçe takılıp, ayaklarımız koli bantla bağlandıktan sonra beton zeminde bekletildik. İki gün hiç yemek verilmedi. Şişe kapağı ile birkaç kez su verildi. Silah arkadaşlarımız bizi polise teslim ederken, ‘Gereğini yaparsınız’ dediler. Onlar da ‘Merak etmeyin şırıngayla kan alacağız’ dediler. Emniyette herkes bir köşede inliyordu. Bundan sonrasını anlatmayacağım çünkü eşim de salonda” (Pilot Binbaşı Mehmet Sağlam, ÖKK Etimesgut davasının 6 Şubat 2017 tarihli duruşması)
“2 Ağustos günü Genelkurmay Başkanlığı’na normal mesai için gittiğimde genel sekreterin odasına alındım. Burada Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı ile 3 personeli vardı. Aksakallı, ‘Görüntülerin elimde, bağlantılarını anlat. Bu olaylara karışmışsın’ diyerek beni sıkıştırmaya başladı. ‘Ya idam edileceksin ya da serbest kalacaksın’ diyerek beni tehdit etti. Genelkurmay Başkanlığı içindeki ifademi ölüm tehdidi altında verdim.” (Genelkurmay protokol personeli Üsteğmen Kübra Yavuz, savcılık ifadesi)
“Zekai Paşa geldi, Ümit Bak’a küfretti, Semih Terzi’nin öldüğünü söyledi. Bana ilk işkenceye başlayan Zekai Paşa’dır. Beni eşim ve kızlarımın namusuyla tehdit ettiler, eden Zekai Aksakallı’dır.” (Aksakallı’nın koordinasyon astsubayı Turgay Usanmaz, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6 Haziran 2017 tarihli duruşmadaki sözleri)
ANCAK BİR PKK’LI TERÖRİST BU KADAR ASKER ÖLDÜRMEYE AZMEDERDİ
Bütün bunlar, 2. Kolordu Komutanlığı’na atanan Zekai Aksakallı’nın marifetleri. Hani şu 15 Temmuz gecesini gizli bir yerde ‘eşini teskin ederek’ geçiren ‘kahraman’.
O gece oturduğu yerden önüne gelene infaz emirleri vermiş. Semih Terzi’yi vurdurtmuş, onu vuran Ömer Halisdemir’i şehit edeni de tebrik etmiş. O saat itibariyle kimi, neye göre öldürtmek istediği ayrı bir yazı konusu. Ancak PKK’lı bir terörist olsa herhalde Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu kadar üst düzey askerin infazı için mücadele edebilirdi. Bir de emirlerini dinletebilse demek TSK’da tam bir kıyım yaptıracakmış. Kim adına ve hangi hesapla elini bu kadar kana buladı acaba?
Bir “Cindrella Man” olarak “15 Temmuz kahramanlığı rüyasını” aylarca yaşadı. Fakat gece yarısı gongu çaldığında, bir balkabağı üzerinde kanlı elleriyle kalakalan bir katilden başkası değil o.
Ahmet Dönmez / TR724