Havalimanında Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying tarafından karşılanan Orban, geçen hafta da Ukrayna savaşına ilişkin görüşmeler yapmak üzere Rusya ve Ukrayna'ya ziyaretler gerçekleştirmişti.
Brüksel ise aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanı olan Orban'ın Rusya gezisine tepki göstermişti. AB Dış İlişikiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Orban'ın AB adına bir görev ya da yetkilendirme olmadan Moskova'ya gittiğini söylemiş, "Macaristan Başbakanı hiçbir şekilde AB'yi temsil etmiyor" demişti. Borrell, Rusya lideri Putin ile gerçekleşecek görüşmenin AB ve Putin arasında resmi bir temas anlamına gelmeyeceğini de sözlerine eklemişti.
Çin devlet televizyonu CCTV, Orban'ın ziyaretini "Çin Devlet Başkanı Şi Cinping 8 Temmuz sabahı Pekin'de Diaoyutai devlet konutunda Macaristan Başbakanı Orban'la bir araya geldi" ifadeleriyle duyurdu. CCTV, Ukrayna krizinin ele alındığı görüşmede Şi'nin uluslararası topluma iki tarafın doğrudan diyalog ve müzakerelere devam etmesi için koşullar yaratması ve yardım sağlaması çağrısında bulunduğunu aktardı.
Çin devlet televizyonunun aktardığına göre Şi, "tüm büyük güçlerin negatif enerji yerine pozitif enerji kullandığında ateşkesin en kısa sürede gerçekleşebileceğini" belirterek mümkün olan en kısa sürede siyasi çözüm aramanın tüm tarafların çıkarına olduğunu söyledi. Şi'nin "şu anki odak noktalarının mümkün olan en kısa sürede savaşın yayılmasını önlemek ve savaşın tırmanmasının önüne geçmek olduğunu" ifade ettiği bildirildi.
Görüşmenin ardından X'teki açıklamasında Çin'in Rusya-Ukrayna savaşında "barış koşullarını yaratmadaki kilit güç" olduğu söyleyen Orban da Çin Devlet Başkanı Şi'nin Budapeşte'ye yaptığı resmi ziyaretten iki ay sonra bu sebeple Pekin'e geldiğini ifade etti.
Hem Şi'ye hem de Putin'e yakınlığıyla bilinen Orban, AB liderlerinin aksine Kiev'e silah gönderilmesine karşı çıkıyor. Şi, Orban'ı son olarak Mayıs ayında Macaristan'da ziyaret etmiş ve yaptığı görüşmelerin ardından Pekin'in AB ile ilişkilerine "büyük önem verdiğini" söylemişti.
Çin ve Rusya'nın stratejik ortaklığı Ukrayna'nın işgalinden bu yana daha da artarken Pekin kendisini savaşta tarafsız bir ülke olarak tanımlıyor.