Şifa Üniversitesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi, "Şifa'nın El Uzattıkları" isimli bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe, nakil yapılanlarla henüz bekleyen hastalar ve yakınları büyük ilgi gösterdi. Şifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ateş, Ege Ajans Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilay Başok, Şifa Üniversitesi Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Hasan Kaplan, İzmir'deki hastanelerin organ nakil koordinatörleri, organ nakil cerrahları, doktorlar, akademisyenler ve diyaliz hemşireleri de hastaları yalnız bırakmadı.
'ORGANIN TEK KAYNAĞI İNSAN'
Türkiye'de organ bekleyen hastaların sıkıntılarına dikkat çekmek ve organ bağışını teşvik amacıyla düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Kaplan, cerrahlar açısından organ nakli yapmanın büyük fedakârlık anlamına geldiğini söyledi. Kaplan, "Organ nakli ekibindeyseniz, tatil yapamazsınız. Gece gündüz nonstop çalışmak ve nakil yaptığınız hastanıza her an ulaşabilecek mesafede kalmak zorundasınız." dedi.
Organ bağışı ile ilgili bazı istatistiklere de dikkat çeken Kaplan, "Ülkemizde 2014 yılında yoğun bakımlardan bin 816 beyin ölümü deklare edilmiş ancak bunların 407'sinin organları bağışlanmış. Yani yüzde 25'in altında organ bağışı gerçekleşmiş. Bu biraz üzücüdür. Organ bağışını arttırmak için halkı biraz bilinçlendirmemiz lazım. Maalesef organın başka kaynağı yok. Tek kaynağı var, o da insandır." diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Kavaklı ise bugüne kadar birçok organ bağış kampanyası yürüttüğünü belirterek, "Bu konuda herkesle el ele vermeye çalışıyor, her kurumla işbirliği yapıyoruz. Bu çalışmalar, her zaman olumlu sonuçlar veriyor. Biz bir dönem Ege Üniversitesi'nde ciddi bir organ bağışı kampanyası yürütmüştük ve o dönemde Türkiye'de yapılan bağışların yüzde 56'sı Ege Üniversitesi'nde gerçekleşmişti." dedi.
'TÜRKİYE'NİN AMELİYAT BAŞARISI ÇOK İYİ'
Rektör Ateş de bugün tıpta, başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın gelişmiş ülkelerinde yapılan her işlemin, Türkiye'de de büyük bir başarıyla yapıldığını söyledi. Bundan mutluluk duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Ateş, organ bağışlarının arttırılması noktasında ise doğru iletişimin önemine vurgu yaptı. "Keşke her sağlık çalışanı iletişim eğitimi alabilse." diyen Ateş, hasta yakınlarıyla kurulacak doğru iletişimin, özellikle yoğun bakımlardaki beyin ölümü vakalarında, bağış oranlarını arttıracağını söyledi.
70 YAŞINDA BİR FİDAN DİKTİ, 12 YAŞINDAKİ OĞLUMA CANSUYUNU VERDİ'
Konuşmaların ardından, organ nakli olan ve bekleyen hastaların duygu ve beklentilerini dile getiren kısa bir film gösterildi. Programda esas mesajı ise organ nakli yapılan hastalar verdi. Bundan 4,5 yıl önce böbrek nakli olan Hakan Basri Şekerkarar, "Organlarınızı toprağa değil, hayata bağışlayın." diyerek, salondan büyük alkış aldı. 12 yaşındaki oğlu Hakan Yusuf Bilir'in, 70 yaşındaki bir bağışçının böbreğiyle hayata tutunduğunu anlatan Nebahat Bilir de duygulu bir konuşma yaptı. Oğlunu salondakilere gösteren Bilir, "Hangi vicdan, bu çocuğu toprağa vermeye razı olurdu? 70 yaşındaki bağışçımızı rahmetle anıyorum. Kendisini tanımıyoruz ama 70 yaşında bir fidan dikti, 12 yaşındaki oğluma cansuyunu verdi." diye konuştu.
HERKESE ORGAN DİLEDİLER
Organ bekleyen diğer hastalar da duygularını dile getirerek, bir an önce hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam etmek istediklerini söyledi. Konuşmaların ardından katılımcılar, hep birlikte Şifa Üniversitesi önüne çıkarak dilek balonlarını gökyüzüne saldı. CİHAN