Org. Abidin Ünal, konuşmasının başında Atatürk ve havacılık konusuna değinerek, Büyük Atatürk’ün 1924 yılından başlayarak hayatının sonuna kadar uğraştığı bir havacılık stratejisi var. Bu stratejinin üç temel ayağı var. Birincisi, güçlü bir hava gücü bulundurmaktır. İkincisi, havacılığı halka mal etmek, üçüncüsü ise milli hava harp sanayiini geliştirmektir. Bunlar birbirini tamamlayan hedeflerdir. Şimdi bir an için düşünelim; şimdi biz Büyük Atatürk’ün oluşturduğu havacılık stratejisinin neresindeyiz Evet, gerçekten güçlü bir hava gücüne sahibiz. Ve aynı şekilde, dünyada az örneği gösterilen halka mal olmuş bir Hava Kuvvetleri’yiz. Ancak tayyareleri ve motorlarıyla kendi ülkemizde tasarlayıp uçurabildiğimiz milli hava harp sanayiinin neresindeyiz dersek, orada sınıfta kaldık. Ancak 1970’lerde ’Kendi uçağını kendin yap kampanyası’ ile başlayan süreç, bizi bugünkü TAİ ve motor sanayii olarak Eskişehir’deki TEİ’yi doğurmuştur. Biz bu konuda halen daha esas hedefe ulaşmış değiliz. Bununla ilgili olarak bazı süreçlere başlamış bulunuyoruz diye konuştu.
"DÜNYANIN BİRİNCİ LİGİNDEKİ BÜTÜN HAVA KUVVETLERİNDEKİ SİSTEMLERE SAHİBİZ"
Org. Ünal, Hava Kuvvetleri’nin gücünün, Türk milletinin güvencesi ve teminatı olduğunu da vurguladı; Türk Hava Kuvvetleri’nin gücünün üç temel unsuru olduğunu dile getirdi. Org. Ünal, şöyle devam etti
Hava gücümüzün birinci temel unsuru modern sistemlerdir. İkinci unsur ise profesyonel insan gücü, üçüncüsü de uygun yönetimdir. Bugün modern sistemler denildiği zaman, herhalde dünyanın birinci ligindeki bütün hava kuvvetlerindeki sistemlere sahibiz. Ayrıca bugün F-16 uçakları gibi, havadan yakıt ikmal uçağı gibi İnsansız Hava Aracı (İHA) gibi uçak sistemleri, komuta kontrol sistemleri bugün Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterindedir ve kullanılmaktadır. Dolayısıyla, mevcut sistemlerimiz gerçek manada çağdaş sistemlerdir. Milli Muharip Uçak tasarımımız var. F-16’ların ilk gelen gruplarının yavaş yavaş emekli olması döneminde envantere girmesini planladığımız milli bir uçak tasarımımız var. Kavramsal projeden devlet projesine dönmüş vaziyettedir. Bütün bunlar, hedefte en çok etkiyi yaratan uzak menzilli modern silah sistemleriyle donatılmaktadır. Bu vesileyle Büyük Önderimiz Atatürk’ün havacılık stratejisinin üçüncü ayağını tamamlamış olacağız.
"BUGÜN TÜRK HAVA KUVVETLERİ ASLINDA SAVAŞIYOR"
Hava Kuvvetleri’nde profesyonel insan gücünün temelinin subaylar olduğunu belirten Org. Ünal, subay ve astsubayların profesyonel bir eğitimden geçerek savaşı profesyonel bir anlayışla yürütmek durumunda olduklarını vurguladı.
Türk Hava Kuvvetleri’nin 23 Temmuz’dan bu yana Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik hava operasyonlarına değinen Orgeneral Abidin Ünal, şunları söyledi
Bugün Türk Hava Kuvvetleri aslında savaşıyor. Hem orta çaplı bir savaşın ötesinde hem de iki cephede savaşıyor. Özet olarak, 2 binin üzerinde modern mühimmat kullanmışız, 1200’ün üzerinde de hedef karşılamışız. Burada esas vurgulamak istediğim, 1200 ya da 1500’e yakın hedefi kim tespit etti İşte istihbarat, keşif gözetleme marifetiyle istihbaratçılarımız, analistçilerimiz tespit etti. Attığımız 2 binin üzerinde hiçbir mühimmat geri gelmemiştir. Hiçbir atılan mühimmat gittiği yerde patlamamazlık etmemiştir.
"2 BİN BOMBANIN 2 BİNİ DE O HEDEFİ VURMUŞTUR"
Bu neyin başarısıdır Silahçının, subayın, astsubayın başarısıdır. 23 Temmuz’dan bu yana hiçbir uçak ’abort’ (Önceden planlanmış bir uçak hareketinin iptal edilmesi veya yarıda kesilmesi) etmemiştir. O zaman, bu uçak bakımcının başarısıdır. İhtiyacı olan her uçak havada yakıt ikmali yapmıştır. O zaman, bu havada yakıt ikmal uçağının başarısıdır. İşte bunların hepsi profesyonel savaşanlardır. Eğer bu halkadan bir tanesi zayıf olsaydı; istihbaratçı yanlış hedefi seçseydi, bakımcı uçağa iyi bakmasaydı, silahçı uçağa silahı doğru dürüst yüklemeseydi, bu başarı olmazdı. Bütün bunların üzerine atılan 2 bin bombanın 2 bini de, hem de geceyarısı o hedefi vurmuştur. Bu da pilotların başarısıdır. O zaman, uçucusuyla, uçuranıyla, subayı, astsubayıyla çok entegreli bir sistemden bahsediyoruz. O nedenle herkes savaşıyor ve profesyonellerimiz aynı zamanda hava gücümüzün savaşan unsurlarıdır. Siz de burada hava gücümüzün profesyonel gücü olacak şekilde Hava Harp Okulu’na birinci sınıftan itibaren ilk adımınızı attınız.
ÖDÜLLERİNİ ALDILAR
Öte yandan, törene, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal’ın yanı sıra eski Hava Kuvvetleri Komutanları Hasan Aksay, Halil Sözer, Ahmet Çörekçi ve Safter Necioğlu ile öğretim üyesi subaylar ve öğrenciler katıldı.
Törende, öğretim üyelerine bilimsel yayınları teşvik ödülleri ile 2014-2015 eğitim öğretim yılı sonuçlarına göre akademik ve üstün başarı gösteren öğrencilere ödülleri takdim edildi. Ayrıca, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal, Doç. Dr. Hava Mühendis Albay Özgür Koray Şahingöz’e doçentlik cübbesini giydirerek, ödül takdim etti.