Erzurum Özel Şifa Hastanesi Kardiyoloji Uzman Hekimlerinden Ahmet Başarı, oruç tutmak isteyen kalp hastalarının mutlaka kontrolden geçmesi gerektiğine vurgu yaparak, tedavisi yapılmamış kalp hastalarını, iftarda bol yağlı, kalorili, hızlı yemek tüketmekten uzak durmaları konusunda uyardı.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Başarı yaptığı açıklamada kalp hastalığı riski olanların veya kalp hastalarının hekim kontrolünde oruç tutmalarının yararlı olacağını belirtti. Başarı, kalp hastaları için oruç tutmanın riskli olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: "Koroner kalp hastalığı tedavi edilmemiş kişiler için oruç tutmak risklidir. Özellikle bol yağlı, kalorili, hızlı yenilen iftar yemeğinden sonra hastalarda kalp krizi geçirme sıklığı artar. İyi tedavi edilmemiş hipertansiyon, tedavi edilmemiş ciddi kalp kapak hastalıkları, kal yetersizliği olanlar ilaç tedavisi alsalar dahi oruç tutamaz. İftarda vücuda yüklenen aşırı su ve tuz sınırda kalp pompa gücü olan kalpte ek yük oluşturur. Ayrıca hızlı ve bol yenilen yemek sonrası sindirim, mide ve bağırsak sisteminde kan dolaşımı artar, bu ise kalp için ek olarak yüzde 20' ye varan oranda iş yükü artışı sağlar. Kalp hastalığı riski olan kişiler oruç tutmak istiyorlarsa mutlaka kontrolden geçmelidir. Ramazan'da özellikle iftardan sonra sınırda veya gizli olan koroner hastalığı bir kalp krizi ile ortaya çıkabilir bu da çok riskli olabilir. Sıcak ve uzun yaz aylarında oruç tutmak kalp hastaları üzerinde olumsuz etki etmektedir. Özellikle iftarda aşırı yağlı yemeklerden uzak durulmalı ve ilaçlar düzenli kullanılmalı. Sağlıklı bireylerde orucun tıbbi açıdan yararlı etkileri vardır. Kan yağ oranlarını düzenler ve iyi kolesterol (HDL)'u arttırarak koronerleri korur. Bazı noktalara dikkat edilirse oruç koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilemez bilakis kalp hastalıklarına karşı korur."
Oruç esnasında vücutta sıvı ve tuz kaybı yaşandığını, bunun sağlıklı kişiler de dahil tansiyon, ritim bozuklukları, bayılma ve ani kan şeker düşüklüğü gibi problemlere neden olduğuna dikkat çeken Başarı, bu nedenle sahurda bol sıvı tüketilmesi, iftarla birlikte ise aşırı yemekten kaçınılmalı özellikle aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini hatırlattı. Sahurda öncelikle çay, ekmek, peynir ya da çorba ile hafif bir kahvaltı yapılmasını öneren Başarı, mümkün olduğunca da bol sulu, kızartılmamış, az yağlı gıdaların tercihin faydalı olacağını kaydetti. 'Çok yemek uzun süre tok tutar' inancından vazgeçilmesi gerekitğini de aktaran Başarı, "İftarda ise hızlı ve aşırı şekilde tıka basa yemek yenmemelidir. Mümkünse biraz katı gıda yiyip çorba gibi sulu gıdaları aralara serpiştirmeli, mideyi hazırlamak için zeytin, hurma, biraz tuz veya birkaç yudum su ile önce bir başlangıç yapılmalıdır." diye konuştu.
Sigara ile oruç açmanın sakıncalı olduğunu da sözlerine ekleyen Uzman Dr. Ahmet Başarı, şu bilgileri verdi: "Sigara ile oruç açılmamalıdır. Sigara içen bir kişi gün içinde hiç nikotin alamadığı için haliyle gün içinde gerginlik, sinirlilik, ellerde titreme olabilmektedir. Akşam ise kişi bu isteğini öncelikle bastırmak için biraz daha aç kalma pahasına sigara ile orucunu açabilmektedir. Ramazan, bu gibi zararlı alışkanlıkların bırakılması için bir fırsat olarak değerlendirilmeli, mümkünse bir başlangıç yaparak sigara gibi bir illeti tamamen bırakmalıdır."
CİHAN