Kararda “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 'Yürütme yetkisi ve görevi' başlıklı 8. maddesinde yapılan değişiklikle yürütme yetkisi ve görevinin Cumhurbaşkanına verildiği, yapılan değişikliğin suçun mağdurunu değiştirmediği gibi sanık müdafii tarafından yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak yapılan iddiaların istinaf ve temyiz aşamalarında da ileri sürüldüğü ve olağan kanun yolu denetiminden geçerek anılan kararın kesinleştiği cihetle, dosya kapsamına, dayandığı gerekçeye ve mahkemenin takdirine nazaran,
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2024 tarihli ve 2024/65 değişik iş sayılı kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmemiştir” denilmişti.
Bakanlık kararının ardından 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapan Kavala’nın avukatı Hilal Zengin kanun yararına bozma ve yeniden yargılama talep etti.
Başvuruya dair mütalaasını veren savcılık, talebin reddedilmesini istedi ve mütalaasında gerekçesini açıkladı:
“06.05.2024 tarihli bir yargılanmanın yenilenmesi talebinin bulunduğu, bu talebin Adalet Bakanlığı tarafından reddedildiği sanık ve sanık müdafinin bu talebi ile reddedilen talebi arasında esasen bir fark bulunmadığı bu sebeple mükerrer talepte bulunduğu ve bu talep kapsamında da kanun yararına bozma yoluna gidilmemesi gerektiği anlaşılmıştır.”
Savcılığın mütalaasına uygun karar veren mahkeme, itirazı reddederek kanun yararına bozma yoluna gidilmesine yer olmadığına karar verdi.