Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü
Hayri Erce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yılında dünya genelinde çok ciddi global
kriz yaşandığını, bu krizin
Türkiye'ye yansımaları olduğunu ifade ederek,
sektördeki gerilemenin verilen teşvikler ve özel
tüketim vergisi (ÖTV) indirimi sayesinde 2009 yılını toparlanarak kapattığını söyledi.
Erce, şunları söyledi:
''2010 yılına girerken aslında sektör oyuncuları bu kadar büyük bir
büyüme beklemiyordu. Ama Türkiye'nin hızlı toparlanması, ilk çeyrekte yüzde 11,7 ve ikinci çeyrekte yüzde 10,3 büyümesi önemli bir ivme kazandırdı. Bunun yanı sıra TL'nin değerlenmesinin, düşük faizin büyümede önemli etkisi oldu. Düşük faizler otomotiv satışlarını artırdı. Ocak-
Ağustos 2010 döneminde geçen yılın sekiz ayına göre, toplam
pazar yüzde 19,4 büyüdü ve satışlar 417 bin 531 adete ulaştı. Bu şekilde devam ederse 700 bin ile seneyi
kapatma ihtimali yüksek.
Avrupa'daki toparlanmaya paralel olarak Türkiye'nin ihracatında da ciddi artış söz konusu. İlk sekiz ayda ihracat yüzde 32 civarında artarak, 496 bin 626 adete geldi.
Otomotiv sektörü, ihracatta Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden birisi. Otomotiv ihracatının büyümesi, Türkiye'nin 2010 yılındaki
ekonomik büyümesine önemli katkıda bulunuyor. Gerek iç piyasanın gerek ihracatın büyümesi, ülkemizin önemli problemlerinden olan istihdam problemini de çözmede önemli katkılarda bulunuyor. Yıl sonunda ihracat 1 milyon adetin üzerinde gerçekleşir.''
-''OYUNUN KURALLARI DEĞİŞTİ''-
Ekonomik krizle birlikte dünya otomotiv sektöründe oyunun kurallarının değiştiğini ifade eden
Hayri Erce, ''2007'den itibaren yaşanan ciddi kriz neticesinde dünya genelinde ve Türkiye'de alım gücü düştü. İnsanlar önce alım kararlarını ertelediler. Eskisine göre daha ince eleyip sık dokuyorlar. Finansman imkanları çok büyük önem kazandı. Hem
fiyat hem de
kredi olarak en iyi şartlarda amaya çalışıyorlar. Rekabet hızla arttı. Dünya genelinde de ciddi bir konsolidasyon süreci oldu'' diye konuştu.
''Çift dipli resesyon'' tartışmalarına değinen Erce, yılın ilk aylarında bu konu daha fazla konuşulduğunu son aylarda ise ikinci dibi görme olasılığının azaldığını kaydetti. Önümüzdeki dönemde Avrupa ve ABD'de daha
küçük büyüme oranları görüleceğini, Çin,
Hindistan,
Brezilya, Türkiye ve Rusya'daki büyüme oranlarının daha hızlı olmasının beklendiğini söyleyen Erce, ''İkinci diple ilgili bir miktar daha ihtimallerin azaldığı söylenebilir. Ama bununla birlikte risk tamamıyla ortadan kalktı mı? Kalktı diyemeyiz'' değerlendirmesinde bulundu.
-''DÜŞÜK KUR ŞİKAYETİ''-
Erce, otomotiv sektöründe satışlarda büyük bir düşüş beklemediklerini kaydetti.
Hayri Erce, ''2011'de de şu anki tempoyla devam edeceğini öngörebiliriz. Büyük bir düşüş beklenmiyor. Referandum sonrası
seçim döneminin daha düzgün gideceği ve çok büyük dalgalanma olmadan seçime gidileceği gözüküyor. Bu da otomotiv sektörüyle beraber tüm sektörü olumlu etkileyecek'' dedi.
İhracatçıların düşük kurdan şikayetlerinin hatırlatılması üzerine Erce,
serbest piyasa olduğuna dikkati çekti. Erce, '''Diğer taraftan geçtiğimiz iki yıl içinde gerek
Amerika gerek Avrupa merkez bankaları krizi aşmak için çok fazla dolar ve
avro bastı, piyasaya sürdü. Bu likidite fazlası, faizi daha yüksek olan ülkelere akıyor. Onun için Türkiye'ye sıcak para akışı dediğimiz
sermaye akışının, bir dalgalanma olmaması durumunda artma ihtimali var. Bu da ihracatçı açısından sıkıntılı bir süreç yaratabilir. TL'nin değerlenme süreci bir miktar daha devam edebilir'' dedi.