"Artık
Ankara’nın koridorlarında saklanamayan bir gerçek var. İpler koptu!.." diyen Takan, "Devlet koridorlarında Özel ile Erdoğan arasında geçen “çok sert bir diyalogdan” bahsediliyor, “Necdet Özel, Necip Torumtay örneğinde olduğu gibi kamuoyunu derinden sarsacak istifa yolunu seçmedi. Kendine has bir üslupla mesaj verdi” deniyor." ifadelerini kullandı.
Takan yazısındaki en dikkat çeken cümle ise şu oldu: "Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, yeni MGSB gereği yenilenmesi gereken TÜMAS’a (Türkiye’nin Milli Askeri Stratejisi) “legal görünümlü illegal yapılar” ifadesini koydurtmadı."
İşte Ahmet Takan'ın bugünkü yazısı
Özel ile Erdoğan arasında ipler nasıl koptu?..
Bakmayın!.. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e ilettikleri geçmiş
olsun mesajlarına. Özel, sağlık durumunu gerekçe göstererek görevi Kara
Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar’a bıraktı ama devletin zirvesinde
fırtınalar kopuyor. Olayı, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in “ordu
Suriye’ye girecek” şok açıklamasına kısmen bağlayanlar oldu. Yalnızca
Necdet Özel’in değil, tüm komuta kademesinin çok uzun süredir sıkıntısı,
Hükümetin Suriye baskısı. Bataklığa girip saplanmanın nelere mal
olacağı belki yüzlerce kez anlatıldı Recep Erdoğan’a. Ama oyları eriyen
Erdoğan ve AKP’yi kurtaracak, milliyetçi muhafazakâr oyları tekrar
iktidara bağlayacak bir başarı destanı gerekiyordu. Erdoğan, bu sefer
Musul için zorladı Genelkurmayı. Hem de PKK’nın ayaklanma hazırlıkları
son aşamasındayken. Necdet Özel ve komuta kademesi sonu belli olmayan
bu macera seçeneğine de direndi. Devlet koridorlarında Özel ile Erdoğan
arasında geçen “çok sert bir diyalogdan” bahsediliyor, “Necdet Özel,
Necip Torumtay örneğinde olduğu gibi kamuoyunu derinden sarsacak istifa
yolunu seçmedi. Kendine has bir üslupla mesaj verdi” deniyor. Artık
Ankara’nın koridorlarında saklanamayan bir gerçek var. İpler koptu!..
Başkentteki derin fırtınayı daha iyi anlayabilmek için gelin, son MGK’da (29 Nisan) neler olmuş bir daha bakalım...
Hatırlatma 1:
1 Mayıs’ta MGK’nın perde arkası hakkında kaleme aldığımız yazıda, Recep
Erdoğan’a yapılan “muğlak ifadeler” ve “kutuplaşma” uyarısını
aktarmıştık.
Hatırlatma 2: Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, çıkmayı başardığı son televizyon programında, MGK toplantısına
ilişkin bilgiler verirken ’Kırmızı Kitap’a sadece Gülen cemaatinin değil
diğerlerinin de girdiğini ifade etti. Fakat, Arınç da somut bilgiler
veremedi.
Bülent Arınç’ın da katıldığı Saray’daki 29 Nisan
2015 tarihli MGK toplantısı aslında pek çok üyesi bir daha
katılamayacağı için teamül gereği “veda” şeklinde olması gerekiyordu.
Olamadı!.. Sebep malumunuz...
Recep
Erdoğan “legal görünümlü illegal yapılar” ifadesinin Kırmızı Kitap’a
girdiğini bildirdi. Buradaki çoğul ekine dikkatinizi çekerim.
Şubat ayında toplanan MGK’da istediği kararları aldıramayan Erdoğan, Nisan ayında her istediğini kabul ettirebildi mi?..
Hayır!..
Önce teknik bilgi;
Kırmızı
Kitap olarak bildiğimiz Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin üç ana ayağı
var; 1-İç tehdit. (İçişleri Bakanlığı’nı ve ilgili kurumları
ilgilendirir.) 2-Dış tehdit. (Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumları
ilgilendirir.) 3-Savunma. (İç ve dış tehditler olarak iki ana başlığı
vardır. Genelkurmay Başkanlığı’nı ilgilendirir.) (İlgilendirir; gerekli
hazırlıkları yapar manasında-aht-)
Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, Genelkurmay
Başkanı Necdet Özel, yeni MGSB gereği yenilenmesi gereken TÜMAS’a
(Türkiye’nin Milli Askeri Stratejisi) “legal görünümlü illegal yapılar”
ifadesini koydurtmadı. TÜMAS’ta, tüm iç ve dış tehditlerin açık adları ve yapılanmaları yazılarak yenileniyor. Yani,
PKK, DHKP-C gibi tüm terör örgütleri açık açık yazılıyor. Yakında,
Recep Erdoğan, Hükümetle uyumlu çalıştığı gerekçesiyle devamlı övdüğü
Necdet Özel’i, paralelci diye suçlarsa hiç şaşırmayın. Havuz medyasında
önce Necdet Özel, arkasından da Hulusi Akar hakkında kopyala-yapıştır
senaryoları görünce de safa yatmayın!..
Son MGK toplantısından ulaştığımız ayrıntılara biraz daha girelim;
Recep
Erdoğan, MGK üyelerini “paralel terör örgütü” iknası için Şubat’takini
genişlettirerek Nisan MGK’sına geniş (!) sunum hazırlattı. MGK
sonrasında yapılan açıklamalar ve güncel olayların da etkisiyle sunumun
tamamen cemaat hareketiyle ilgili olduğunu sanabilirsiniz. Ancak
detayları okuyunca, Erdoğan ve arkadaşlarının MGK üyelerinin önüne
koyduğu kararların, saltanatın önündeki tüm muhalif yapıları yok etmeye
yönelik olduğunu göreceksiniz.
Recep Erdoğan’a muhalif tüm sivil
yapılara, tüm muhalif unsurlara savaş açılıyor. Erdoğan’ın saltanatı
için kelle koltukta mücadele etmek isteyen savcı, hâkim, vergi
denetmenleri, TMSF üyeleri ve bazı bürokratlara koruma zırhı,
dokunulmazlık zırhının getirilmesi talebi bile var. Zırh gelsin ki
Erdoğan’ın Saray fedailerine kimse dokunamasın. Çünkü, MGK üyelerine
izlettirilen 29 Nisan tarihli Saray sunumunda, bazı sivil yapılar
birinci öncelikli tehdit kabul edilmiş. Güvenilir kaynaklardan
ulaştığım bilgilere göre Hükümetin tehdit olarak gördüğü yapılara karşı
mücadele edecek personelin motivasyonunun diri tutulması için ödül
yönetmeliğinin bile düzenlenmesi isteniyor. Tabii, tüm bu mücadele
kararlılığı sunumda dile getirilirken ne hikmetse rantçılık da
unutulmamış, araya gene ihaleciler sokuşturulmuş. Bakın ne denilmiş;
“Örgüt
lehine haksız rekabet sağlamak amacıyla, son yıllarda kasıtlı olarak
ticari sicilleri bozulan ve kamu ihalelerine girmeleri engellenen
firmalar, tekrar denetlenerek, paralel yapı tarafından mağdur edilen
kuruluşlara TİCARET SİCİL AFFI getirilmesi ve ihalelere katılmalarının
yolunun açılması...”
Buradan ne anladınız?.. 17/25 Aralık’ta
Saray ihalecileri yıprandı, bunların rahatlatılması lazım... Bunların
önünün tekrar açılması lazım!..
Daha neler var, neler!..
“Vakıf ve derneklere kanunların tanıdığı hak ve ayrıcalıklar bağlamında;
Gayrimenkul
tahsislerinin, satışlarının ve dernek vergilendirme esaslarının gözden
geçirilmesi. Vergi ve harç muafiyet ve istisnalarının istismarı
önleyecek şekilde düzenlenmesi. Bağışçıların, bağış ve yardımlarından
dolayı sağlanan vergi muafiyetinin sonlandırılması. Gümrük vergisi
muafiyetlerinin yeniden değerlendirilmesi.
5018 sayılı ’Kamu Mali
Yönetim ve Kontrol Kanunu’gereği genel yönetim kapsamındaki kamu
idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla, kamu yararı
gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri
teşekküllere yardım esasının tekrar ele alınması gibi tedbirler
geliştirilmesinin elzem olduğu...” Bu kararlar, MGK üyelerinin şok
bakışları arasında okundu, sonra onlara rağmen Bakanlar Kurulu’na
gönderildi.
Anlayacağınız; yıllardır şikâyet ettikleri MGK’yı da saltanat kayığına çevirdiler.
Recep Erdoğan, sadece MGK’da değil çok farklı zeminlerde uyarılıyor, devlet çarkının daha fazla çığırından çıkartılmaması için.
Sadece Necdet Özel’in de sabrı taşmadı...
Not;
Bu arada AKP’de iç karışıklık tüm hızıyla devam ediyor. Kulağıma
gelenlere göre; üç dönemliklerden bazı isimler Fatih Erbakan’a giderek
Refah Partisi’nin tekrar hayata geçirilmesini teklif etmişler.
AHMET TAKAN - YENİÇAĞGAZETESİ