KAHRAMANMARAŞ (CİHAN)- Kahramanmaraş'ta, 'okula gidiyorum' diyerek evden ayrılan 16 yaşındaki lise öğrencisi Rabia Kekil'den bir aydır haber alınamıyor. Fabrikada işçi olarak çalışan baba Ramazan ve anne Hacer Kekil çifti kızlarının, Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşice katledilen Özgecan Aslan'la aynı akıbeti paylaşmasından endişe ediyor. Anne Hacer Kekil, "Özgecan'ın başına gelen benim kızımın da başına gelebilir. Tedirginiz." diye konuşuyor.
İddiaya göre, Merkez Dulkadiroğlu ilçesi Karaziyaret Mahalle'sinde ailesiyle birlikte yaşayan Kahramanmaraş Öğretmen Lisesi 3. sınıf öğrencisi Rabia Kekil, 27 Şubat'ta 'okula gidiyorum' diyerek evden çıktı. Rabia'nın akşam eve dönmemesi üzerine baba Ramazan (41) ve anne Hacer Kekil (38) polise başvurup, kızlarının kayıp olduğunu, telefonuna ulaşılamadığını bildirdi. Rabia'nın bulunması için çalışma başlatan polis, genç kızın okul çıkışı arkadaşı Bahadır K. ile buluştuğunu ve Karacasu TOKİ konutlarında ikamet ettiğini belirleyerek aileye bildirdi. Bunun üzerine Bahadır K.'den şikayetçi olan Kekil çifti, Bahadır K.'nin babası Y.K. ile görüşerek kızlarını görmek istedi. Y.K., genç kızın ailesine şikayeti geri almaları karşılığında kızlarını görebileceklerini söyledi. Ancak aradan bir ay geçmesine rağmen kızlarından haber alamayan Kekil çifti, şimdi kızları Rabia'nın hayatından endişe ediyor.
"KIZINIZ GİTTİYSE KENDİ GİTMİŞTİR, ZORLA KİMSE KİMSEYİ KAÇIRAMAZ"
Polisin araştırması sonucu, kızının 26 yaşında olduğu sanılan Bahadır K. isimli bir gençle kaçırıldığının belirlendiğini söyleyen anne Hacer Kekil, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, kızının kaldığı adresin bilindiğini ancak hiçbir işlem yapılmadığını öne sürdü. Emniyet Müdürlüğü'ndeki yetkililerin, 'Kızınız gittiyse kendi gitmiştir, zorla kimse kimseyi kaçıramaz' dediğini iddia eden Kekil: "Çocuk Şube'ye başvurduk, kızımın kaybolduğuna dair. Polis bizimle ilgilendi, sonradan Bahadır K. ile gittiğini öğrendik. Polis bize; 'kızınız gittiyse kendi gitmiştir, zorla kimse kimseyi kaçıramaz' diyerek sürekli bizi rahatlatmaya çalışıyorlar. Çocuğumuzun sesini o günden beri duymuş değiliz. Benim kızım masum olmayabilir, kızım eğer gönlüyle gittiyse alıkoyanlar telefonunu açsın, ben aradığımda 'iyiyim anne' desin ki; bende rahatlayım biraz. Ne olursa olsun biz çocuğumuzu istiyoruz, hayatından endişe ediyoruz." diye konuştu.
Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın, vahşice öldürülmesinin ardından kızının hayatıyla ilgili endişesinin arttığını ifade eden Kekil şöyle konuştu: "Benim kızım 27 Şubat'ta okula diye çıktı tekrardan dönmedi eve. Biz hayatından endişe ediyoruz. Ne telefon, ne ses, nede mesaj hiçbir sesini duyamıyoruz. Öldü mü kaldı mı? Satıldı mı? hiçbir fikrimiz yok. Her başvuruda bulunduğumuz yerde rahat olmamız söyleniyor. Nasıl rahat olalım. Özgecan vakasını hepimiz biliyoruz, zaten bu kadar tedirgin olmamız ondan kaynaklanıyor. Özgecan'ın başına gelen benim kızımın da başına gelebilir. Biz bunu görevlilere söylediğimizde 'bir şey olsaydı şimdiye çıkardı' diye cevap veriyor. Savcı bile 'çocuğunuz reşit' diyor bize."
CİHAN