Demirtaş kaydın hemen başında şunları söyledi:
Dedim ki kendi kendime, üşenme hadi kalk bu videoyu çek. Tane tane yoruma girmeden matematiksel gerçekleri tane tane anlat… O yüzden bu videoyu çekiyorum.”
“VATANDAŞI KANDIRMAK”
Videonun başında, “Faiz, özellikle de yüksek faiz kötü bir şeydir. Birazcık aklı olan insan çok düşük faiz ister” diyerek yüksek faize karşı olduğunu net bir şekilde vurgulayan ve algı operasyonu yapanlara cevap veren Demirtaş şunları söyledi:
“Diyeceksiniz ki ama efendim zengin insanlar var, mevduat faizi yüksek olsun istiyorlar. Faiz yüzde 3-4 fazla olsun onları mutlu ediyor, ona ne diyorsun Özgür… Ya hu arkadaşlar, bakın… Siz dünyadaki o dolar milyarderlerinin yüzde 2-3 fazla faize mi tamah ettiğini mi söylüyorsunuz. Böyle düşünüyorsanız vizyonunuz çok dar. Arkadaşlar dünyadaki zengin insanlar yüzde 300-400, paraların üçe dörde katlayacak yatırımlar bulmaya çalışıyorlar. Geçiniz efendim. Bu tamamıyle, parayla işi olmayan vatandaşı kandırmak ve bir hikayeye inandırmak için söylenen şeyler…”
“YALANLARI TAMAMIYLA PARAMPARÇA ETTİĞİMİ GÖRECEKSİNİZ”
Prof. Dr. Özgür Demirtaş bu girişten sonra, “2-3 yalan söyleniyor. Benim bu videoyu çekme amacım bu yalanları tamamen imha etmek. Bu videonun sonunda bu yalanları tamamıyla paramparça ettiğimi görebileceksiniz” diyerek özetle şunları kaydetti:
“Bizim ülkemizin çok büyük bir çoğunluğu Müslüman ve bizim dinimizde çok net ve açık bir şekilde faiz günahtır denilmiş.
Arkadaşlar, hangi faiz günah? Ya bir tane faiz yoksa…
Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada, seçimle gelen politikacılar ne diyor, “Faizi indireceğiz, halkımızı rahatlatacağız.
Bahsedilen Merkez Bankası faizi…
Ya Hocam Merkez Bankası faiziyle, bizim bankadan aldığımız faiz aynı şey değil mi?
Değil arkadaşlar. Zaten konunun özü de bu…
Merkez Bankası parayı basıyor ve bunu bankalara veriyor. Verirken bankalardan faiz alıyor. Faizsiz verse bedavaya kağıt parçası olur. Tuvalet kağıdından bile değersiz olur o zaman. İşte biz bu faize politika faizi diyoruz.
Haaa… İşte “Nas ile yönetiyoruz, faizi indireceğiz. Faizi indirip halkımızı rahatlatacağız” diyorlar ya… Orda bahsedilen faiz politika faizi… Merkez Bankası faizi arkadaşlar.
“POLİTİKA FAİZİ DÜŞÜNCE BİREYSEL KREDİ FAİZİ DÜŞMÜYOR”
Peki Özgür Hoca, Peki politika faizi düşerse, bizim bankadan aldığımız kredinin faizi de düşmüyor mu?
Olmuyor arkadaşlar, işte bu videonun konusu bu. Zaten yıllardır bu kadar yakarmamızın sebebi de bu…
Politika faizinin dışında bir de piyasa faizi var… O nedir… Bireylerin aldığı ihtiyaç kredisi piyasadaki bir faizdir. Şirketlerin aldığı rotatif kredi faizi bir faizdir, şirketlerin aldığı ihracat kredisi, yatırım kredisi bir piyasa kredisidir, devletlerin borç para alırken verdiği faiz bir piyasa faizidir.
“REFORM, REFORM, REFORM”
Arkadaşlar hangisi günah bunların, hangisinden bahsediliyor din kitaplarında… Net ve açık olarak bana söyleyin. Hangisi daha önemli sizce… Allah rızası için.. Hadi ikisi de günah.. Hangisi daha günah. Hangisi daha acı. Hangisi bizim için daha önemli. Hangisi sonuç. Sonuç olan piyasa faizi..
Peki bu faizlerden herhangi birini indirmek siyasetçilerin elinde midir? Elindedir tabi. Devleti yönetenler Merkez Bankası’na bir telefon eder politika faizi iner. Ama piyasa faizini, bireylerin, şirketlerin, devletlerin aldıkları kredilerdeki faizi indirmenin tek yolu vardır. Reform yapmak. Reform yapmak. Reform yapmak.
“ALLAH RIZASI İÇİN EYLÜL 2021’E BAKIN”
Diyelim ki politika faizini indirdin. İndirince ne oldu? Valla indirince ne olduğunu aslında hiç görmek istemezdik ama Türkiye bunun için çok ciddi bir laboratuvar oldu. Denedik ve görüyoruz.
İşte şimdi size rakamlar getirdim. Net ve açık. Allah rızası için gidin Eylül 2021'e bakın. Merkez Bankası'nın politika faizi yüzde 19. Bireysel kredi faizleri yüzde 18-20 arası. Şirketlerin aldığı kredi faizi yüzde 20 falan. 3-5 puan oynayabilir. Devlet yüzde 17’yle kredi alıyormuş.
E ne olmuş… Politika faizini yüzde 19'dan 14'e indirmişiz. Dedim ya ülkeyi yönetenler bir telefonla bunu indirebilir. Peki gerçekten bu dinimizce yasaklanan faize ne olmuş. Gelin bakalım.
Bireysel krediler, bugün gidin bankaya yüzde 26-28… Yani artmış. Yani daha günahkarız. Şirketlerin aldığı krediye verdiği faiz bugün yüzde 35… Yüzde 35. O da bankalar uzun vadeli vermiyor o krediyi…
Gidin kamu bankasına sorun bakalım yüzde 35'le 10 yıllık veriyorlar mı? Vermiyorlar arkadaşlar.
Yani şirketlerin kredileri 20'den 35'e 40'a çıkmış. Hatta bazı kredilerde 45-50 telefuz ediliyor mu ediliyor. Felaket yani.
Peki bizim devlet yüzde 17'yle borçlanıyormuş Eylül 2021'de, şimdi kaçla borçlanıyor biliyor musunuz? Yüzde 23'le arkadaşlar.
Bu arada hükümet sadece TL cinsinden borç para bulmuyor, bizim Euro Bond dediğimiz tahvilleri satarak da para buluyor, dolar cinsinden de borçlanıyor. Dolar cinsinden borçlanma faizimiz Eylül 2021'de yüzde 6 falan… Bugün yüzde 11.
HÜKÜMETİN YENİ FAİZ POLİTİKASI, ÖNCESİ VE SONRASI FAİZ ORANLARI
Eylül 2021
- Merkez Bankası politika faizi %19
- Bireysel kredi faizi %18-20
- Şirket yatırım kredi faizi % 20
- Devletin aldığı kredi faizi %17
Ağustos 2022
- Merkez Bankası politika faizi %14
- Bireysel kredi faizi %26-28
- Şirket yatırım kredi faizi % 35
- Devletin aldığı kredi faizi %23
“E HANİ NAS”
E hani Nas, hangisi günah. Ben bunu daha nasıl net bir şekilde anlatayım. Peki niye yakardım, ben ve birçok uzman. Arkadaşlar politika denilen şey teknik bir faizdir.
O teknik faize eğer siz enflasyonun çok fazla altına indirirseniz. Enflasyon yüzde 70, sen eğer Merkez Bankası faizini yüzde 14'te tutarsan, ekonominin altında dinamit koyarsın. Yönetemezsin, paramparça olur her şey. Fiyatlar allak bullak olur. Fiyat hassasiyeti gider, insanların enflasyon beklentisi bozulur. Daha ne kadar net anlatsaydık.