Pak Maden İş Genel Başkanı Vedat Öztürk, madencilerin kendilerine özel günleri bile olmasına rağmen on binlerce maden emekçisinin sorunlarının yıllardır bir türlü çözülemediğini söyledi. Öztürk, "Emekçi makyaj değil, gerçek çözüm istiyor." dedi.
Vedat Öztürk, yazılı açıklamasında, "Soma'da olduğu gibi, yüzlercesi birden dahi şehit olsa, çözüm makamında oturanlar, 'bu işin fıtratı böyle' diyerek geçiştiriyor, bakanlar, 'güzel öldüler' yorumları yapabiliyor. Verilen sözler, edilen süslü laflar, boş vaatler olarak tozlu raflarda kalıyor. Toplumsal tepkileri önlemek amacıyla gaz alma kabilinden küçük bir iki rötuş dışında hiçbir düzenleme yapılmıyor. Emekçi ise sorunlarına makyaj değil, gerçek çözüm bekliyor." hatırlatmasında bulundu.
Soma'da 301 madencinin hayatını kaybedeli iki yıla yaklaştığına işaret eden Pak Maden İş Genel Başkanı Vedat Öztürk, yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü: ""Facianın sorumlularına yönelik açılan davada, bir arpa boyu yol alınamadı. Çoğu şehit madencinin ailesi maddi manevi mağduriyet içerisinde ayakta durmaya çalışıyor. Mağdurlar, kendilerine 21 taksitte ödenecek olan binlerce liralık tazminatın sadece bir taksitini alabildi. Soma'dan sağ kurtulanların çoğu ise bugün halen işsiz. Dahası, Soma faciasından bu yana, 18 madenciye mezar olan Ermenek başta olmak üzere onlarca maden emekçisi daha hayatını kaybetti. Madencilikte bu yıl uygulamaya geçmesi gereken ve AB kriteri anlamına gelen ATEX yönetmeliğini hükümet 2019 sonuna erteledi. İşçilerin ölümle burun buruna çalıştığı birçok madende rutin denetimler bile yapılmıyor. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı sadece kağıt üzerinde var, sahada ise ne uygulayan var ne bu konuda yaptırımda bulunan. İnsana değer veren her medeni ülkede hayat bulması gereken İLO şartları ise kimsenin umurunda değil. Hala eşler, evlatlar, anne babalar, maden emekçilerini her sabah ölüme uğurlar gibi işe yolcu ediyor."
Öztürk, madenlerin Türkiye için önemli bir milli enerji kaynağı, iş kolu olarak da on binlerce yeni emekçinin istihdam edilebileceği bir alan olduğuna vurgu yaparak, bugünlerde Rusya ile yaşanan krizin de milli kaynaklara öncelik veren bir enerji politikasına ihtiyaç olduğunu gösterdiğine işaret etti.
Elektriğimizin dahi yüzde 48,1'inin tamamen dışarıdan alınan doğalgazdan üretilirken, kömürden üretim sadece yüzde 29.2 olduğunu belirten Pak Maden İş Genel Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bağlamda, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin bütün önlemler eksiksiz alınmak şartıyla, yeni yatırımlarla istihdam alanları oluşturulmalı, kömür üretimimiz iki katına çıkarılmalıdır. Rezervlerimiz buna uygundur. Ülkemizde maden iş kolunda örgütlü 5 adet sendika var. Ama bu sendikaların da çoğu, madencilerin sorunlarına karşı yeterince ilgili değil.
Biz Pak Maden İşçileri Sendikası olarak, bütün sorunlara karşı somut çözüm önerileri geliştirerek, bunları ilgili bakanlıklara ve sektöre ilişkin bütün paydaşlara iletiyoruz. Yaşanan facialar ve haksızlıklar karşısında da emekçinin hakkını hukukunu savunma konusunda en aktif sendikayız. Halen sendikamıza üye olmadıkları halde, Soma'da 156 ailenin, Ermenek'te kara lastiğiyle tanınan Recep Amca başta olmak üzere birçok ailenin hukuk davalarını hiçbir ücret almaksızın takip ediyoruz. İç hukukta da, uluslararası hukukta da, mağdur bütün emekçiler ve aileleri haklarını alıncaya dek bu mücadeleye devam edeceğiz. Yine iş kolundaki faciaların son bulması, sorunların çözülmesi, gelişmiş ülkelerdeki çalışma şartlarının eksiksiz olarak ülkemizde de hayata geçirilmesi için sendikal mücadelemizi de artırarak sürdüreceğiz."
Öztürk, "Bu vesile ile maden emekçilerimizin Dünya Madenciler Günü'nü kutlarken, daha yaşanılır bir ülke ve için sendikamıza üye olarak gücümüze güç katmaya, yetkilileri ve toplumumuzu da emekçilerin sorunlarına karşı daha duyarlı olmaya çağırıyorum." diyerek açıklamasını tamamladı.
CİHAN