Yüzde 95 yetmedi
Bağımsız yayın yapan Can Erzincan TV’yi kapatma girişimi Türkiye’de can çekişen özgür medyayı tekrar gündeme getirdi. AKP iktidarı 14 gazete ve 20 televizyon kanalına doğrudan hükmederken, Doğan ve Habertürk’ün de yer aldığı merkez medyanın tamamını kontrol altında tutuyor. Son 9 ayda ise muhalif olduğu gerekçesiyle 15 tv kanalı, 5 radyo, 3 gazete ve 1 dergi kapatıldı. Medyanın yüzde 95’i iktidar tarafından kontrol ediliyor.
‘Dosyada gizlilik var, bilgi veremeyiz’
Süreçle ilgili Savcılığa başvuran Can Erzincan avukatlarına şu ana kadar herhangi bir bilgi verilmedi. Soruşturmanın gizli yürütüldüğü ifade edilerek yazılı başvuru yapılması istendi. Kanal için sosyal medya üzerinde #Kapatma etiketi ile başlatılan kampanyayla izleyicilerden büyük destek geldi.
Muhalif basına hayat hakkı yok!
Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, basın özgürlüğü sıralamasında dünyada 151. sırada olan Türkiye’de, iktidar yanlısı olmayan gazete ve televizyonlara hayat hakkı tanınmadığını söylüyor. Laçiner, muhalif olmanın ‘suç’ sayıldığını belirterek, “Türkiye’de şu anda mualif olmak, suçlu olmakla aynı anlamı taşıyor. Yargı muhalif olmayı suç unsuru olarak görüyor. Hukuka aykırı fakat hiçbir şey yapılamıyor. Basın ya susturuluyor ya da işlemleri suç sayılıyor.” diyor.
Paralel yapı diyorlar tek bir delil yok
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto da, savcının gerekçelerinin inandırıcı bir yanı olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Paralel paralel diyorlar ortadan bir delil yok. Şu anda muhalif olanların çalışacağı çok yer yok. Gazeteci mecbur medyada çalışacak. Buralarda kapanırsa çalışacak yer kalmıyor. Mevcut durumda Mehmet Altan’a Hasan Cemal’e de iş yok. Ortada bir anlaşma ve korku var. İktidardan çekiniliyor. Böylelikle halkın haber alma özgürlüğü ortadan kalkıyor. Halk gerçekleri öğrenmeden nasıl davranacak. Bu kanalları kestiği zaman geriye hurafelere kalıyor.”
Hukukun bir harfine sığmaz
caerzincann123Can Erzincan’ın uydudan atılma girişiminin doğru olmaması temennisinden bulunan Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, “Bu kadar hukuktan habersiz savcıların bulunmamasını temenni ediyorum. Fakat kaygıyla takip ediyorum.” dedi. Sırf el konulmuş gazetelerdeki gazetecilerin burada çalışıyor diye kanalın kapatılmasını istemenin hukukun hiçbir harfine sığmadığını kaydeden Günay, “Yargı kararı olsa bile insanların ekmeği ile oynamak, nafakasına göz dikmek ne kadar kötü bir durum. Bu çalışanların hakkında hiçbir adli soruşturma yok. Böyle bir durum İttihat ve Terakki döneminde bile olmadı. Adı demokrasi olan hiçbir yerde de olmaz.” diye konuştu.
Ne yapsın bu insanlar?
caerzincann1234“Basın emekçileri aç susuz mu kalsın? Bu insanlar bildikleri işi yapıyorlar. Ne bekliyorsunuz?” diye soran Pak Medya İş Sendikası Genel Başkanı İsmail Topçuoğlu, şunları söyledi: “Zaten eski kurumlarından kovan kayyımlar tazminatlarını vermemiş. Kışın ortasında sokakta kalan bu insanların çocukları yok mudur? Ne yapsın bu insanlar? Aç ve susuz mu kalsınlar? Bu insanların hiç mi bakmakla yükümlü oldukları hastaları yok? Artık insaf diyoruz?”
SAVCI HASAN YILMAZ, HSYK KORUMASINDA
Can Erzincan’ın kapatılması için TÜRKSAT’a yazı yazdığı ifade edilen savcı Hasan Yılmaz’ın adı ise daha önce skandallarla gündeme geldi. Yılmaz, 2014’te Okmeydanı’nda cemevi bahçesinde polis kurşunuyla öldürülen Uğur Kurt’un ölümünden 24 saat sonra olay yerine giderek inceleme yapması büyük tepki toplamıştı. Savcının ayrıca Kurt’un ölü muayene işlemini yapmadan Adli Tıp Kurumu’na gönderdiği tespit edilmişti. Bunun üzerine Kurt ailesinin avukatları Yılmaz’ı HSYK’ya şikâyet etti. HSYK 3. Dairesi savcı Hasan Yılmaz hakkında soruşturma izni vermişti. Ancak HSYK’nın yapısındaki değişiklik sonrası bu dosya beklemeye alındı. Savcı Yılmaz, dizi senaryosu gerekçesiyle özgür medyaya darbe operasyonu da yapmıştı. Eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’yı gözaltına aldırmıştı. Karaca 546 gündür Silivri’de tutuklu.