Türkiye’de şu anda 100’e yakın konuya yayın yasağı getirildiğini belirten Pelin Batu, basın özgürlüğü konusunda dünyadaki en faşizan ülkelerle yarışır bir listede olduğumuza dikkat çekiyor. Batu, “Bunlara bakınca basın özgürlüğü diye bir şey yok. Sadece belli cesur insanlar var.” diyor.
Pelin Batu oyuncu, akademisyen, yazar, sunucu, programcı gibi birçok unvana sahip. Onu farklı konular ve alanlarda konuşurken görebiliyoruz. Düşündüklerini yazdığı gazetede birçok gazetecinin başına geldiği gibi onun da yazılarına son verildi. Öncesinde sinyalleri almış olacak ki her yazısını bu son yazım diye yazdığını söylüyor Batu. Bugün TV’de “Yakın Tarihimizle Yüzleşme” programını hazırlayıp sunmaya başlayan Pelin Batu, bu kez de cemaatçi yaftasıyla karşılaşmış. Aleyhinde kara propaganda yapan havuz medyasına cevap vermeye lüzum görmediğini söyleyen Batu, 14 Aralık özgür basına darbe operasyonunun gözleri açtığını vurguluyor.
'EKREM DUMANLI'YI GÖZALTINA ALARAK GÖZDAĞI VERME AMACI TERS TEPTİ'
“Özellikle Ekrem Dumanlı’nın gözaltına alınması gözümün önünden gitmiyor. Çünkü büyük bir kahraman olarak binlerce insanla çevrili bir şekilde gitti ve eğer amaç bir grubu kötüleyip, yaftalamak ve onlara gözdağı verip korkutmaksa ters tepti.” diyor. basın özgürlüğü konusunda dünyadaki en faşizan ülkelerle yarışır bir listede olduğumuzu söyleydi.
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE İRAN, CİBUTİ VE ERİTRE'YLE YARIŞIYORUZ'
Batu, “Cibuti, Eritre, İran, Rusya gibi ülkelerle yarışır hale geldik. Bunlara bakınca basın özgürlüğü diye bir şey yok. Sadece belli cesur insanlar var. Bunlar da şimdi çoğunlukla işsiz vaziyette. Roman, anı, hatırat ya da internet sitelerinde yazarak günlerini geçiriyorlar.” diye konuşuyor.
'ANNEM 'AMAN KIZIM DİKKAT ET' DİYOR'
Türkiye’de şu anda 100’e yakın konuya yayın yasağı getirildiğinin altını çizen gazeteci Pelin Batu, “Hükümet istemediği her şeye yayın yasağı getiriyor. Ama herkes farkında, sadece çocuğumun okul taksiti var diye düşünerek yolumuza devam edelim diyorlar. Benim ailem de korkuyor. Annem ‘Aman kızım dikkat et.’ deyip duruyor. Ben mesela Milliyet’ten kovulduktan sonra ilk Can Dündar, sonra Hasan Cemal aradı ve ikisi de ‘aramıza hoş geldin’ dediler.” yorumunu yapıyor.
'SÖZDE KÜÇÜLMEYE GİTTİLER FAKAT BENDEN BAŞKA ÇIKARTILAN OLMADI'
Milliyet’te yazılarına son verilme sürecine de değinen Pelin Batu, son 1 yıldır her yazısına ‘son yazım’ diyerek başladığını itiraf ediyor. Batu, “Öyle bir psikolojiyle yazınca şöyle bir ferahlatıcı ve özgürleştirici tarafı oluyor. Evet bu son yazı, istediğimi yazabilirim. ‘Peki neden çıkartıyorlarmış?’ diye sorunca ‘Gazetede işte maddî anlamda küçülmeye doğru gidiyoruz.’ şeklinde cevap verdi. ‘Tamam, peki benim haricimde kimse çıkartıldı mı?’ diye sordum. ‘Hayır.’ dedi. Benim çıkartılmamın gazetenin bütün ekonomisini kurtardığını da öğrenmiş oldum bu sayede.” diyor.
'CEMAATÇİ DİYENLERE CEVAP VERMEYE BİLE DEĞMEZ'
Bugün TV’de programa başladıktan sonra bazı çevrelerin kendisine ‘Cemaatçi’ demeye başladığını dile getiren Batu, bunlara cevap bile vermeye değmeyeceğini söylüyor. Batu, “Ben hayatımda hiçbir cemaate ait olmadım. Beni az çok takip eden insan da Cemaat’in c’si ile irtibatım olmadığını bilir. Yaftalamak ya da bir kategoriye sokmak en kolay şey oldu. Bugün TV’de programa başladığım andan itibaren havuz medyası olarak adlandırabileceğimiz bir grup gazete sürekli beni işte Cemaatçi diye yazmaya başladı. Cemaat’i ben hakaret olarak kabul etmiyorum. Dolayısıyla ‘ahh ben cemaatçi değilim’ diye feryat figan edecek değilim. Ama hani cemaatçi olmadığım da ortada. Dolayısıyla kendime cevap vermeyi bile fazla görüyorum.” şeklinde konuşuyor.
'DESTEKLEDİĞİM SİYASİ BİR PARTİ YOK'
Pelin Batu havuz medyasının çok absürt şeyleri haber yaptığını ifade ederek, sinirlerini bozmamak için hiçbirini izlemediğini anlatıyor. Uzun zamandır desteklediği siyasi bir parti olmadığını, bağımsız adayları desteklediğini belirten gazeteci Pelin Batu, “Bir adayın ya da bir grup insanın meclisi sarsacağını ve her şeyi değiştirmeyeceğine inanmama rağmen en azından beni temsil eden bir insana gönül rahatlığıyla bir oy vereyim diye, geçiş dönemi formülü buldum. Bir parti olarak uzun zamandır yok. Ve bu beni gerçekten çok üzüyor. Bir ülkede denge olmazsa bunlar olur. Şu anda denge yok. İnsanlar “çalsın ama çalışsın” diye bakıyorlar. O çalsın ama çalışsın mantalitesi sizi de vuracak.” değerlendirmesinde bulunuyor.
ZAMAN