Perakende sektörünün gelişimi için Türkiye genelinde çeşitli organizasyonlara imza atan Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), İzmir'de Ege Perder evsahipliğinde düzenlediği "Perakende" konulu konferansta, gıdada fiyat artışları konusunu masaya yatırdı.

Burada konuşan TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, gıdadaki fiyat artışlarının sektörün ilk gündem maddesini oluşturduğunu belirterek, "Perakendeciler olarak kamuoyu nezdinde gıda fiyatları artışında günah keçisi olarak gösterilmekten çok rahatsızız. Tüketicinin sepetlerini daha rahat doldurmaları için üzerimize düşen ne gerekiyorsa yapmaya hazırız." dedi. Gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun üzerinde seyretmesinin hükümet tarafından da yakın markaja alındığını hatırlatan Altunbilek, şunları kaydetti: "Tüm yatırımlarını bu ülkeye yapan, önemli oranlarda istihdam sağlayan, krizlerde ekonominin hareketlenmesine en büyük katkılardan birini sağlayan, yerel ekonominin can damarlarından biri olan yerel perakendeciler olarak, gıda fiyatlarındaki artışlarda günah keçisinin bizler olmadığını çok net bir biçimde biliyoruz. Ülkemizde gıda ürünleri, tarladan rafa ulaşana dek maalesef çok defa el değiştiriyor. Tarladaki üreticisinden nakliyecisine, özellik ve kalitesine göre kategori edilmesinden hale ve rafa kadar her el değişiminde, mesafe katettiği her durakta ek ücretlendirmelerle fiyatı artıyor. Gıdanın dolaşımından kaynaklı bu fiyat artışına, bir de gıda ürünlerine uygulanan KDV eklenince fiyatlar iyice kabarıyor."

'GIDADA KDV YÜZDE 1 OLSUN'

TPF Başkanı Altunbilek, perakendede en büyük kalem olan gıdada KDV'nin yüzde 1'e indirilmesinin, hem sektörü büyüteceğini hem de istihdamı arttıracağını dile getirdi. Gıda fiyatlarındaki artışın temel sebebini araştırdıklarını aktaran Altunbilek, "Temel nedenlerin başında, ürün tarladan rafa ulaşana dek çok el değiştiriyor. Tarladaki üretici, nakliyeci, aracılar. Hale girmesi, rafa gelmesine kadar mesafe katettiği her durakta fiyat artıyor. Bir de buna KDV eklenince fiyatlar çok artıyor. 1 kg. pirinçte marketçinin kârı 45 kuruştur. Minimum kârlarla çalışıyoruz. Tarlada şu kadar, markette şu kadar şeklindeki kamuoyunu yanıltan bilgiler bizleri yaralıyor. Fiyatlar arasındaki uçurumların giderilmesi gerekiyor. Federasyon olarak önerimiz, KDV oranının yüzde 1'e indirilmesidir. Bu ilk aşama, tüketicinin alım gücünü de arttıracaktır. Sektörün büyümesini de yüzde 10 arttıracak ve istihdamı olumlu yönde etkileyecektir." şeklinde konuştu.

'ÜRÜN ARZINDA İSTİKRAR SAĞLAYICI POLİTİKALAR OLUŞTURULMALI'

Altunbilek, gıda fiyatlarındaki artışla ilgili çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:
"Tarladan rafa, ürünün fiyatı neredeyse iki kat artıyor. Yapılması gereken fiyatlar arasındaki uçurumun giderilmesi, üreticinin de, marketçinin de, tüketicinin de makul fiyatlarla ürün alabilmesinin yolunun açılmasıdır. Federasyon olarak önerimiz, gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV oranlarında indirim yapılmasıdır. Sepette ürünlerin yüzde 7 ucuzlaması anlamına gelecek olan bu indirimin, acilen yaşama geçirilmesidir. Yaşanan artışlarda bir başka temel neden ise tarımda ürün arzına ilişkin yaşananlardır. Ürün arzında istikrar sağlayıcı politikalar oluşturulmalı, fiyatların aşağı ve yukarı yönlü hareketleri makul bir düzleme oturtulmaya çalışılmalı, arz fazlası tespit edilmeli, olası üretim fazlasını önlemeye ya da değerlendirmeye yönelik önlemler geliştirilmeli, belki de sosyal politikalar bu etken de gözönüne alınarak oluşturmalıdır. Bugün burada konunun tarafları olarak gıda fiyatlarının düşürülmesi, tarım politikaları, şirketler ve kurumlarla nasıl bir zeminde buluşulması gibi meselelerde ortak akılla çözümler üretebilmek için iyi bir başlangıç yapabileceğimize inanıyorum."

'TARIMDAKİ ÜRETİMİ UYDUDAN GÜNCEL TEKNOLOJİLERLE İZLİYORUZ'

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ise tarım arazilerinde bölünmenin durdurulduğunu, arazi toplulaştırma çalışmalarının hız kazandığını, tarım havzaları üretim ve destekleme modelinin oluşturulduğunu, 2015 yılında üreticilere 10 milyar TL destek sağlanacağını kaydetti. Teknolojinin hızla gelişimine paralel olarak tarım arazilerinin uydudan izlenmesinden üretim ve tüketime kadar bütün aşamaların kontrol edilebilecek hale gelindiğini belirten Tunç, "Mevzuatta yaptığımız düzenlemelerle etkin denetim hizmeti kapsamında 2014'te 600 bin 924, 2015 Eylül ayı itibariyle de 500 bin 517 işletmede gıda denetimi yapıldı." dedi.

'PERAKENDECİLER KAYITLI EKONOMİ VE İSTİHDAMA BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR'

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Ekrem Demirtaş da Türkiye ekonomisinin son yıllarda önemli sınavlardan geçtiğine dikkat çekti. Demirtaş, "Ekonomik ve siyasal belirsizlikler, tüm sektörleri olduğu gibi perakende sektörünü de etkiliyor. Son aylarda hepimizin içini yakan terör olayları, Doğu ve Güneydoğu'daki perakende sektörünü olumsuz etkiledi." dedi. Perakende sektörünün, ekonomideki olumsuzluklara rağmen geçen yıl 9,8 büyüdüğünü kaydeden Ekrem Demirtaş, "Yerel perakende sektörü, yüzde 14 büyümeyi yakaladı. Yapılan araştırmalar, sektör büyüklüğünün 300 milyar doları aştığına işaret ediyor. Ülkemizin en büyük sorunlarından biri kayıtdışılık, diğeri ise işsizlik. Perakendeciler, hem kayıtlı ekonomiye geçiş konusunda hem de istihdam alanında büyük katkı sağlıyor." diye konuştu. CİHAN