İSTANBUL (CİHAN)- Gazeteci Mehmet Baransu'nun darbe belgelerini yayınladığı ve haber yaptığı için tutuklanmasına tepkiler devam ediyor. Tutuklamaya tepki gösteren yazar Perihan Mağden, "Habercilik öldü, helvasını yiyoruz." dedi.

Baransu'nun mesleğinin gereklerini yerine getirmesinden dolayı tutuklanmasını Aktifhaber.com'a değerlendiren yazar Perihan Mağden iktidara yönelik çok sert açıklamalar yaptı. Gelinen noktayı 'Her gün iyice artan karanlık bir tablo' olarak değerlendiren Mağden, bugüne kadar kendisinin de çok kere mahkemelere verildiğini, DGM'lerde süründüğünü ancak şu an yaşananlara baktığında onların iyi günler olduğunu söyledi.

'Habercilik öldü, helvasını yiyoruz' diyen Mağden, iktidarın 17 Aralık'ta suç üstü yakalandığını, artık dünyanın hayretle ve dehşetle izlediği bir liderimizin olduğunu ifade etti.

Mağden'in açıklamaları şöyle:

DGM'LERDE SÜRÜNDÜM AMA O GÜNLER İYİ GÜNLERMİŞ

"İnanılmaz karanlık bir tablo olduğunu düşünüyorum ve her gün iyice artırıyorlar.Yani ben geriye bakıyorum ben çok mahkemeye verildim. Tazminat olsun, ceza olsun, DGM'lerde süründüm ama o günler iyi günlermiş. Şimdi benim her yazım 3-5 mahkeme konusu olurdu, gözaltına falan alınırdım. Her yazdığım konu sakıncalı telakki edilirdi. Öyle bir döneme girdik. İfade özgürlüğüyle ilgili zaten sorunumuz vardı ama artık o bizim sorunlu günlerimiz iyi günlerimizmiş. Bugünle karşılaştırınca inanamıyorum. Korkunç karanlık bir tablo içindeyiz.

Bence her çeşit mevcut iktidarın işine gelmeyen, her nevi haberi yapmak ölmüştür. Habercilik ölmüştür, helvasını yemekteyiz diye düşünüyorum. Yani düşünsenize bir anket şirketi basılabiliyor denetlenme kisvesi altında, sonra da iflasa götürülüyor. Anket şirketleri bile artık özgür değil, değil habercilik.

HÜKÜMETE GÖRE HER ŞEYİ PARALEL YAPTI, O-5 YAŞ ÇOCUKLARIN DEDİĞİ GİBİ: BEN YAPMADIM MİKİ (MICKEY) YAPTI

Bütün o Ergenekon tutuklamalarını yapan polis şefleri, bütün o haberciler hükümetin teveccühüyle bunları yaptılar ve o zaman bu hükümetin inanılmaz derecede işine geliyordu. Öylesine irrasyonel bir propaganda makinesi yarattılar ki, dün dediklerini bugün mahkum edebiliyorlar. Zaten herşeyi onlara göre paralel yapı yaptı. Birkaç yerde esprisi yapıldı ya, 0-5 yaş çocukların 'Ben yapmadım Miki yaptı' gibi bir şey yaratıldı. Her gün irrasyonalitenin topraklarında ben diyorum ki, artık daha fazla irrasyonel olamayız yani. Mantık, izansal duyu, her çeşit şeyin topraklarından çıktıktan sonra daha fazlası olmaz dediğimde daha fazlası gerçekleştiriliyor Sayın Başkan tarafından. Onun için yani inanılır gibi değil. Mantık çerçevesi içinde bence bunları tartışamayız, o topraklardan çıktık.

BİNDİK BİR ALAMETE GİDİYORUZ KIYAMETE

Mesela Merkez Bankasıyla ilgili her gün yapılan konuşmalar normal mi, Ali Babacan'a kadar dil uzatmak, kendi Başbakanının Yardımcısı olan ekonomiden sorumlu kişiye bu kadar hakaretamiz laflar söylemek herkesi, TÜSİAD'dır, odur, budur, vatan hainliğiyle suçlamak normal mi? Biz artık çok çok anormal, çok iç karartıcı bir dönemdeyiz. Ben şöyle görüyorum; bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.

İKTİDAR 17 ARALIK DÖNEMİNDE SUÇ ÜSTÜ YAKALANDI

Beni bugüne kadar kaç kere aldılar gözaltına, bıraktılar, aldılar, götürdüler. Yani giderek adımlarını artırıyorlar. Bugüne kadar nasıl bıraktılar ona bile şaşırıyordum. Bugünü bekliyorlarmış. Çeşitli zamanlamalar yapıyorlar. Sonuç olarak iktidar suçüstü yakalandı 17 Aralık döneminde. Sonra sen suç üstü yakalandıktan sonra hayali ve böyle oranların her gün değiştiği dev bir düşman yarattılar. Düşman giderek büyütülüyor, onlara karşı işte bu komployu kuran düşman. Kati suretle bize hesap vermediler. Ama bakın bir yandan da hiçbir inandırıcılıkları yok. Mesele şu; onların kemik tabanı, onların oy veren, oy depoları için bu kadar mantıksız, bu kadar izansız olmaları bir şey fark ediyor mu, etmiyor mu bütün mesele bu bence bu kısma bakmalıyız.

DÜNYANIN HAYRETLE VE DEHŞETLE İZLEDİĞİ BİR LİDERİMİZ OLDU

Yokuş aşağı yuvarlanıyoruz, bilmiyorum nerede duracağız. Artık işimiz Allah'a kaldı, diye bir tabir var ya, ben dindar değilim ama işimiz Allah'a kaldı diyebilirim ancak. Başka bir şey yok. Mesela ben Yahoo'dan takip ediyorum dünya olaylarını, Yahoo'nun Amerika'daki sitesinden. Eskiden Türkiye'yle ilgili hiç haber olmazdı. Şimdi Tayyip Erdoğan'la ilgili her gün iki haber var. Dünyanın hayretle ve dehşetle izlediği bir liderimiz oldu son yıllarda. Bütün bunların hiçbiri hayra alamet değil. Bugün mesela Financial Times'tan bir yazı var, dün başka bir yerde, sürekli yazı çıkıyor. Bu yazılar durduk yerde, yurt dışındaki insanları o kadar ilgilendirmiyor ki, yani Türkiye'de olup bitenler. Ama dehşet içinde izliyorlar çünkü Ortadoğu'da kilit noktada bir ülke, demin söylediğim lafı kullanacağım, irrasyonalitenin eline düşmüş vaziyette. Bu kadar mantıksız ve izansız vaziyette olması çok dehşet verici herkes için, bütün dünya dehşetle izliyor. Biz içeridekiler artık biraz böyle hem kanıksadık, hayat devam etsin istiyoruz. Sonuç olarak herkes hayatını sürdürmek ister huzurlu ve mutlu bir şekilde. Ama bence bu huzursuzluğu kanıksadık ve kepenkleri indirip, görmeyip, duymamaya çalışıyoruz hayatta kalabilmek için."
CİHAN