Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sebebiyle, Batılı ülkeler Rusya'ya sert mali ve ticari yaptırımlar uyguladığını açıkladı. Batılı ülkelerinin hava sahalarını Rus uçaklarına kapatttığı son dönemde Türkiye, yaptırımların ters etki yaratacağı düşüncesiyle alınan önlemlere karşı çıktığını belirtiyor.
Bluebay Asset Management şirketinden gelişmekte olan piyasalar uzmanı Timothy Ash, Türkiye'nin yaptırımları delmek için Rusya'ya yardım ettiği kaygılarının giderek arttığına dikkat çekti:
"Rus uçaklarının bayrağını değiştirerek Türk uçakları olarak uçurmaktan bahsediliyor. Rusya ve Türkiye arasında güçlü ticaret ve bankacılık ilişkileri bulunuyor. Medya, Türkiye'de banka hesabı açmaya çalışan çok sayıda Rus vatandaşıyla yakından ilgileniyor. Rusya'ya ihracat yapmaya ya da ticari ilişki kurmaya çalışan Rus firmalarının kendilerini Türk firması olarak yeniden şekillendirdiğine ilişkin kaygılar da var."
VOA Türkçe'den Dorian Jones'in haberine göre; Ankara, uluslararası hukuki sorumluluklarını yerine getirdiği konusunda ısrar ediyor. Ancak Global Source Partners'dan ekonomist Atilla Yeşilada, bunun, Türkiye'nin uluslararası yaptırımları ihlal etmeye çalıştığından şüphe edildiği ilk vaka olmadığının altını çizdi.
"Birçokları, Türkiye'nin Rusya için bir aracı ya da finans merkezi olmasını umuyordu" diyen Yeşilada, "Mevcut rejimin Rıza Zarrab vakasını yinelemeye çalışması beni şaşırtmaz. 40 milyar dolar para İran'a aktarılmıştı" şeklinde konuştu.
İran asıllı Türk işadamı Reza Sarraf, 2017 yılında New York'taki mahkemede İran'a yönelik yaptırımları delmekten suçlu bulunmuştu. Halkbank yöneticisi Hakan Atilla da aynı suçlamayla karşılaşmıştı. Aynı soruşturmanın parçası olan Halkbank'ın davasıysa devam ediyor.
Yeşilada, Türk özel ve kamu bankalarının da mercek altına alınması ve Rusya'ya yönelik yaptırımları delmeleri durumunda ağır cezalara çarptırılması olasılığının yüksek olduğunu söylüyor. Yaptırımlar delme girişimlerinin yüksek risk içerdiğini kaydeden Yeşilada, bu riskin, Türkiye'nin uluslararası piyasalardan kredi alma kabiliyetine zarar verecek cezalarla karşılaşması durumunda daha da artacağı uyarısında bulunuyor.
Yeşilada, "Türkiye, tahmini mevcut cari açığı dahil önümüzdeki 12 ayda 200 milyar dolarlık borcu çevirmek durumunda kalacak. Bu borçların ödenememesi sadece bankalar değil, döviz piyasası ve kaçınılmaz olarak Türk ekonomisi üzerinde çok acı verici etkiler yaratacak" şeklinde konuştu.
Timothy Ash'e göre Ankara'nın Kiev'e verdiği güçlü askeri destek, uluslararası arenada iyi niyet gösterisi olarak ve Türkiye'nin ödediği yüksek ekonomik bedelin kabul edilmesi olarak algılanıyor.
"Bu havuç ve sopa meselesi" diyen Ash, "Sopa, Batılı hükümetlerin Rusya'ya yönelik yaptırımlara uyma ricasını reddetmenin cezası. Ancak aynı zamanda Türkler'e yardım etmek ve onları, belki de daha fazla mali yardımla, mevcut rejime uyum sağlamaya teşvik etmek için çaba harcanacak" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olağandışı mali politikaları sorumlu tutulurken bazı uzmanlar, yapılacak herhangi bir uluslararası yardımın politikada yapılması öngörülen değişikliklere bağlı olabileceğini düşünüyor.