TR724'te yer alan habere göre Çetin Doğan, 1. Ordu Plan Semineri’nde yapılan ‘Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo’ (OYTS) isimli çalışmanın asker kişiler tarafından değerlendirilmediği için bunun bir seminer gibi değil, ‘plan olarak’ algılanmış olabileceğini söyledi. 28 Şubat davası nedeniyle İzmir F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Doğan, “Bu aşamada vereceğiniz karar 28 Şubat Kumpası ile hüküm giymiş benim için maddi yönden bir değişiklik yaratmayacaktır. Ancak gerek benim ve gerekse ülkemizde yaşayan laik, demokratik, sosyal hukuk devletine gönül verenler için çok önemli bir yeri olacaktır. Ülkemiz alacakaranlık kuşağından aydınlığa geçiş sürecinin zorlu mücadelesi içerisindedir.” dedi.
BALYOZ; EN KAPSAMLI DARBE PLANI
Gerçekten öyle mi? Balyoz gerçekten bir seminer planı mı? Eldeki belgeler, tapeler ve tanık ifadeleri Çetin Doğan’ı yalanlıyor… Balyoz, bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı askeri darbe planıydı. 12 Eylül Bayrak Harekat Planı örnek alınarak hazırlamıştı. Yüzlerce siyasi ve bürokrat tek tek fişlenmişti.
5-7 Mart 2003’te 1. Ordu’da yapılan plan seminerinde hedefte AKP hükümeti vardı. Söz konusu seminere 29 general ve 133 subay katılmıştı. Sanıkların da kabul ettikleri ses kayıtlarına göre cuntanın tek hedefi AKP’yi devirmekti. Toplumda kaos oluşturmak için Fatih Cami bombalanacak, Türk jeti düşürülecek, sakallı, sarıklı insanlar sokaklarda yürütülecek ve AKP hükümeti ‘aciz’ gösterilerek istifaya zorlanacaktı.
NEDEN GERÇEK İSİMLER KULLANILDI?
‘İstanbul’un üzerine çökerim. Artık acımak yok, tepeleme var.’ diyenler Balyoz sanıklarından başkası değildi. Çetin Doğan, söz konusu semineri kabul etmiş ancak bunun bir harp oyunu olduğunu savunmuştu. Harp oyunu idiyse ‘gerçek’ isimler neden kullanılmıştı? Bu soru Çetin Doğan’a sorulduğunda, ‘maksadın aşıldığını’ itiraf etmişti. Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’li bazı siyasetçilerin, görevden alınacak belediye başkanlarının adları plan seminerinde geçiyordu.
İSTANBUL’UN ÜZERİNE NEDEN ÇÖKÜYORSUN?
Hedefin ‘dış güçler’ olduğunu savundular sonra. “O halde neden İstanbul’un üzerine çöküyorsun, milleti neden stadyumlarda topluyorsun?” sorusu cevapsız kaldı.
Ve ele geçirilen belgeler TSK’ya ait bilgisayarlarda hazırlanmıştı. Gölcük Donanma’da zeminin altında çıkan belgeler Balyoz’un bir darbe planı olduğunu teyit ediyordu. Orada görevli personel, o belgelerin, hard disklerin bizzat sanıklar tarafından oraya konulduğunu itiraf etti.
AYTAÇ YALMAN: DARBEYİ HİLMİ ÖZKÖK DEĞİL BEN ÖNLEDİM!
Emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın “Darbeyi ben önledim.” sözünü nereye koyacaksınız? Darbenin dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tarafından engellendiği yorumlarına tepki gösteren Yalman, darbeyi engelleyen kişinin kendisi olduğunu söyledikten sonra, “Erken öten horozun kafasını keserler; zamanı gelince konuşurum. Bizim de kafamız gitmesin.” dememiş miydi? Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de söz konusu dönemde kulağına bazı dedikodular geldiğini söylemişti ‘tanık’ olarak verdiği ifadede.
ERDOĞAN: BU PLANLARI 7 YILDIR BİLİYORDUK
Balyoz darbe planından AKP’lilerin de haber olmuştu. Yayınlanmadan çok önce… Balyoz belgeleri ortaya çıktıktan 3 gün sonra (22 Ocak 2010) AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda dönemin Başbakanı Erdoğan, “Bugünlerde gündeme getirilenleri siz zannediyor musunuz biz hiç duymadık! Hayır bunlar duyuluyor. Duyduk. Ama biz gerilimden yana olmadık. Aradan yedi yıl geçti. Türkiye’nin geldiği seviye ortada.” ifadelerini kullanmıştı.
NE OLMUŞTU?
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararının ardından yeniden görülen ‘Balyoz’ davasında yargılanan 237 kişi hakkında beraat kararı verildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 7 kişi hakkındaki beraat kararını bozdu. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan duruşmaya hükümlü Çetin Doğan SEGBİS üzerinden, diğer sanıklar ise avukatları ile katıldı. Duruşmada Yargıtay’ın bozma kararına karşı görüşler alındı. Balyoz davası 18 Şubat 2022’ye ertelendi.