Ünlü polisiye film ve dizilerde suçluların hızlıca yakalanmasını sağlayan yöntemlere işin uzmanlarından itirazlar geldi.
İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre uzmanlar, CSI, Dexter, Broadchurch ve Line of Duty gibi çok izlenen dizilerde kullanılan parmak izi ve şüphelilerin yan yana dizilmesi gibi uygulamaların artık tedavülden kaldırıldığını belirtti.
İngiltere'de akademik çalışmalarıyla tanınan ünlü adli tıp uzmanı Sue Black, birçok polisiye dizi ve filmde yer alan seksi ve ciddi dedektif, hızlı gelişen olay örgüsü ve cinayetlerin kısa sürede aydınlanması gibi süreçlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Bu filmlerde cinayeti çözmek için kullanılan bazı yöntemlerin birer mitten ibaret olduğuna, çoğunun da eskide kaldığına dikkat çeken Black, parmak izinin katilin kimliğinin tespitinde o kadar da etkili olmadığını, filmlerdeki gibi kurbanların cansız bedenlerine bakıp ölüm zamanını tam olarak tespit etmenin de imkansız olduğunu kaydetti.
Ünlü uzmanın mit olarak nitelediği polisiye filmlerde sık sık gördüğümüz yöntemler şöyle:
1. Parmak izi katilin kimliğini ortaya çıkarabilir
Sherlock Holmes filmlerinde sık gördüğümüz parmak izi yöntemi o dönemde öncü bir yöntem olabilirdi ama bugün yerini DNA incelemelerine bıraktı. Olay yeri inceleme uzmanları bugün katilin kimliğini parmak izinden ziyade suç mahallinden toplanan DNA örneklerini kullanarak bulmaya çalışıyor.
Örneğin cinayet öncesinde katil bağırarak konuştuysa olay yerindeki tükürük öneklerinden yakayı ele verebilir.
2. Şüphelilerin yan yana dizilmesi hâlâ kullanılan bir yöntem
Usual Suspects (Olağan Şüpheliler) filminin kült sahnesindeki gibi şüphelileri yan yana dizilerek katilin tespiti de artık neredeyse hiç uygulanmayan yöntemlerden biri.
Ayrıca robot resim uygulaması da artık birçok cinayet bürosunda pek popüler değil. Bu yöntemler tanıkların olay anına dair hatırlarının çok da güvenilir olmayabileceği gerekçesiyle çok tercih edilmiyor.
3. Uzmanlar vücuduna bakarak kişinin gerçek yaşını tespit edebilir
Birçok filmde polisin kurbanın cesedine bakıp yaşını tahmin ettiğini görmek mümkün ama uzmanlara göre sadece bedene bakıp ancak ortalama tahminlerde bulunulabilir.
Gerçek yaşı tespit etmek için ise kan ve diş örnekleri kullanılıyor ve bunu olay yerinde de yapmak mümkün.
4. Kurbanın bedeninden ölüm zamanı anlaşılabilir
Profesör Sue Black, polisiye filmlerde gerçeğe en uzak unsurun dedektiflerin cesedin durumundan ölüm zamanını tespit edebilmeleri olduğuna dikkat çekiyor. Black'e göre uzmanlar kurbanın vücut sıcaklığından ve derinin renginden ancak ortalama tahminler yapabilir ve bunlar genelde asıl zamanı göstermez.
5. Uzmanlar ve polis cinayetlerden etkilenmiyor ve duygulanmıyor
Birçok cinayet filminde polis ve diğer görevliler gördükleri karşısında pek de duygulanmıyor ancak gerçekte durum hiç de böyle değil. Uzmanlara göre cinayet mahallinde gördükleri manzara birçok polisi ne kadar profesyonel de olsa çok etkiliyor.
Özellikle vahşi cinayetleri çözmeye çalışan polislerde depresyon oranları bir hayli yüksek.
6. Suç mahallindeki incelemeler hızlıca tamamlanıyor
Uzmanlara göre olay mahallindeki bir inceleme filmlerdekinden farklı olarak bazen saatlerce sürüyor. Profesör Black, filmlerin eğlence amaçlı olduğunu ve bu nedenle sürecin fazla uzamadığını, ancak bunun gerçek dünyadaki bilimsellikten uzak olduğunu ifade ediyor.
Black, “Kurbanların kimlik tespiti, cinayet mahallinde güvenliğin sağlanması, kanıtların toplanması filmlerdeki gibi kısa sürede bitmiyor” diyerek DNA örneklerinin incelenmesinin bazen günler bile sürdüğünü vurguluyor.