“ 3 tane adam bölelim dedi diye, ülke bölünmez!” Şiddetin olmadığı bir Türkiye istediğini vurgulayan Laçiner: “Bir adam çıkıp her şeyi isteyebilir. Bununla ülke bölünmez; ama şiddet var ise işin rengi değişir. Devlet kurmak istenildiği tabiî ki söylenebilir. Yalnız büyük bir sorun var bu da; BDP bunu silahsız yapmıyor. BDP PKK’nın alt şubesidir. Öcalan emir veriyor, BDP meclis kürsüsünden dile getiriyor. BDP siyasi parti değildir, Kürtlerin temsilcisi değildir. Hür iradeleri ile Kürtçülük bile yapamıyorlar. Kendileri de demokratik açılım sürecinde söylemediler mi? ‘ Biz iradesi olan bir yapı değiliz. İmralı iradedir, onlar ile konuşun. Biz emir kuluyuz.’ Millet seni seçmedi mi?, Diyarbakır’dan oy almadın mı?, Onların iradesi sen değil misin? BDP’liler saçmalasınlar. Saçmalamanın sınırı yok; ama problem elinde silah olan adam saçmalamaya başladığında dikte ettirir. BDP’nin söylediklerine itirazım yok; ancak bu silah ile yapıldığında teröre girer” diye konuştu. “BDP’nin isteklerinin ne yeri ne zamanı!” Yaklaşan seçimlerde her partinin kendini göstermek istediğini ifade eden Laçiner; “ BDP çıkıyor 2 bayrak istiyor. Saçmalıyor. Bunun ne yeri ne de zamanı. Bir kere kullandıkları üslup üslup değil. 2 dil konuşulsun diyor. Tamam bu Diyarbakır da olur; ama meydan okur gibi, ‘sizde bizim dilimizi öğreneceksiniz’ diyor. Bu tahrik etmektir, hakaret eder gibi söylüyorlar. Bir deli çakmağı çakmış; üzerine benzin döküyor, ortalık alev alev, bunun üzerine karşıt görüşte olan da bunlara hizmet ediyor. Milliyetçileri de anlamıyorum. Milliyetçi; zıt görüş olduğunda susar. Bizimkiler öyle değil. Önümüzdeki seçimlerde fazla oy alalım diye, meclis curcuna oluyor. Meclisin aklıselimin temsil ettiği yer olması gerekir” diyerek sözlerini sürdürdü. “ Medya, BDP’lilerin ekmeğine bal sürüyor!” “ BDP Türkiye’nin en marjinal partilerinden bir tanesi. BDP’li biri gelip, bir televizyon programında, saldırgan bir şekilde konuşsa bu olmaz. Bunu bir toplum kendi eli ile kendi kendine yapamaz. Böyle olursa Türkiye terörize olur. Bugün en önemli gazeteler, televizyonlar, PKK’dan daha fazla ülkeyi terörize ediyorlar. Onların terör yaratma gücü çok fazla. Örgütte bunu istiyor zaten. Dağdan yapacağına, şehirde terör yaratılıyor. Bu da onların işine geliyor. Görüşleri abartarak yayınlıyorlar. DSP, HAS, MHP ve Saadet Partisi bırakın onları, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bile en büyük şikayeti medyada yeterince yer alamamasıdır. Büyük muhalefet partilerinin bile yer alamamasıdır. İsteyen istediği gibi konuşsun; ama bunu alıp Türkiye’nin beyni hale getirirseniz olmaz. Terör örgütü; trilyonlar verse, reklam yapsa bu kadar etkili terörize edemez” diyerek medyaya yüklendi. “ Meclis Başkanı’nın cevap vermemesi gerekir!” “ Birinin söylediği marjinal söz, abartılarak manşet oluyor. Meclis Başkanı açıklamalara cevap verdiği zaman, belki gazetelerde küçük yayınlanacak bir haber, manşet oluyor. Meclisin ayrı bir ruhu var. Savcı gelecek, dava açılır deniyor. Savcı dava açacak olsa bile, Meclis Başkanı’nın bu durumu arka kapıdan çözmesi lazım. Medyaya yansıtmaması gerekir. BDP’liler dua ediyorlardır. Başbakan veya Meclis Başkanı açıklama yapsın diye; çünkü mesele ne güzel gündeme gelecek diye düşünüyorlar. KCK davasında da bunu yaşadık. Adamı Türkçe konuşturacağım diye niye zorluyorsun? Diretme yüzünden istismar sahası buluyorlar. Bu arkadaşlara bir tercüman bulalım dersin sonra dava uzadıkça uzasın. Aklınıza ilk gelen doğruyu yanlış yerde söylerseniz, yanlış söylemiş olursunuz” diyerek sözlerini sürdürdü. “ Öcalan’ın siyaseten bitirilmesi lazım!” Sedat Laçiner, Abdullah Öcalan’ın dışarı çıkması için aracının PKK olduğunu ifade etti ve ekledi: “ PKK terör yapacak ki Öcalan’ın pazarlık gücü olsun. PKK’nın sivil uzantılar var tabiî ki. Bunlarda; BDP ve DTK. Toplumu terörize ediyorlar. Toplumun bir kesimini diğer kesiminden nefret ettirme çabasındalar. Haftasonu yaşanan olaylarda da gördüğümüz gibi; toplumu geriyorlar, diken üzerinde olan adam hopluyor. O zaman da halk, devlet bir şey yapmıyor ise ben yaparım diyor. Mart ayı geliyor, şehir terörleri artarak devam edecek. Mart ayından sonra da şehirde, dağda eylemler başlayacak. Karakollar basılacak. Ortam ateş topuna dönüşecek. ‘Bu yıl inanılmaz bir rehavet mi desem bilmiyorum. Teröristler Irak’a geçmediler bile. Güneydoğu’da manzarayı pek iyi bulmuyorum.’ diyerek Mart ayından sonra olacakları aktarmaya devam eden Laçiner; “Öcalan hükümeti zor duruma düşürmüş olacak. ‘Beni buradan çıkar’ durumuna gelmiş olacak. Mevcut hükümetin oyları düşebilir. Laiklik üzerinden ciddi işler yapmak mümkün değildir. Asker- sivil üzerinden de bir şey yapamıyorsunuz. Bir alan kalıyor geriye; Kürt meselesi, PKK meselesi ve terör meselesi. Hükümete; ‘ Sen geldin, bölünme noktasına geldik’ denecek” diye konuştu. “ Haziran da koalisyon olur ise, Ergenekon’da Balyoz’da biter. Türkiye’de eski düzen yeniden tesis edilir.” “ Öcalan Kürtlerin ruhani hortlağıdır!” Ertuğrul Özkök’ün ‘ Öcalan spiritüel liderdir’ sözü üzerine Laçiner; ‘Öcalan Kürtlerin ruhani hortlağıdır’ diyerek karşılık verdi ve ekledi: “ İdam mümkün değil. Siyaseten Öcalan güçlü bir figür olarak durduğu sürece terör bitmez. Silaha ihtiyaç duyularak bu iş olmaz. Kandil’deki terörist başları ile konuşmak, İmralı’dakiler ile konuşmaktan daha iyidir” diyerek “ Kürtlerin büyük bir çoğunluğu PKK’dan bıktı. Hatta bazı PKK’lılar bile, terörle sonuca varılamayacağını biliyorlar. PKK’nın silah zoru ile sandığa geirdiği kişi sayısı %50’yi bulmadı. Demek ki silah olmasa idi çoğunluk referandum da, ‘evet’ diyecekti. Demek ki Kürtlerin ruhani lideri Öcalan değil, Öcalan Kürtlerin ruhani hortlağı.” “ Kürtçe eğitim verilebilir!” “ Anadilde eğitime karşı olan biri değilim. Türkçe, Kürtçe eğitim verilebilir. Özel okullarda tamamen Kürtçe eğitimi verilmesinde bir problem görmüyorum. Kürt’ten Türkiye’nin başına bir şey gelmez. Devlet okullarında seçmeli ders olabilir. Sınırın ötesine geçin, oralarında Türk şirketleri tarafından işgal edildiğini görürsünüz. Ortadoğu’da Türk dizilerinin izlendiğini görürsünüz.” diye konuştu. Son olarak: “ Bizde kara düzen var. Başıbozukluk var. Her şey anarşik bir şekilde televizyonlarda yer alıyor. Ajanı da var, bilerek yapanı da var; ama benim gördüğüm inanılmaz bir başıbozukluk var.” diyerek sözlerini noktaladı.