Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olan
Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) anahtar projesi konumundaki Ilısu Barajı ve HES'inin temeli 5
Ağustos 2006 günü
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından atılırken, Ilısu Barajı ve
Hidroelektrik Santralinin (HES) ticari anlaşmasının DSİ Genel Müdürlüğü ile
Almanya,
İsviçre ve Avusturya'dan oluşan Ilısu Konsorsiyumu arasında bugün
imzalandı.
-TARİH GÜN IŞIĞINA ÇIKARILIYOR-
Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Ilısu Köyü'nde geçen yıl temeli atılan Ilısu Baraj Gölü altında kalacak olan tarihi eserlerin kurtarılması amacıyla
Batman'ın
Hasankeyf ilçesi ile
Diyarbakır'ın
Bismil ilçesindeki 9 ayrı yerde kazılar sürüyor.
Hasankeyf Kazı Başkanı Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam AA muhabirine, Hasankeyf'in 1981 yılında SİT alanı ilan edildiğini, 1986 yılında kazılara başlandığını belirterek, 2004 yılına kadar Prof. Dr. Oluş Arık başkanlığında sürdüğünü, o tarihten itibaren de kazı ekibine kendisinin
başkanlık ettiğini söyledi.
Geçen yıldan bu yana ağırlıklı olarak kazıların
Dicle Vadisinin iki yakasında kalan kısımlarda sürdüğünü ancak şimdi kazacak alanın kalmadığını ifade eden Uluçam, şöyle konuştu:
''Artuklulara 130 yıl başkentlik yapan ve Eyyubiler döneminde dünyanın en büyük ticaret merkezi olan asıl Hasankeyf yerleşimi, şu anda Hasankeyflilerin yaşadığı yerin altında bulunuyor. Ancak
kamulaştırma konusunda sorun yaşandığı için burada kazı yapamıyoruz. Kazılarımızı Selahiye bahçelerinde yapmak istiyorduk. Orada ortaya çıkarılması gereken bir çok yapı var. Ancak özel mülkiyet olduklarından hiçbirisine dokunamadık. Kamuya ait alanlardaki kazılar bitti. Özel mülkiyet alanlarındaki kazı için ise yargı sürecini beklemek gerekecek. Hasankeyf kültürünü ortaya çıkarmak için şu anki Hasankeyf alanında kazı yapmak gerekiyor. Esas dip tarihe ulaşmak için bu gereklidir. Baraj olsun olmasın olmasın Hasankeyf'in taşınması gerekiyor. Çünkü esas tarihi eserler bu yerin altında bulunuyor.''
Belgeleme çalışmalarının devam ettiğini 2004'ten itibaren 56 kültür varlığını gün yüzüne çıkardıklarını anlatan Prof. Dr. Uluçam, ''Bu yıl 5 döneme ait katmanları ve antik yol boyunca sıralanan 42 dükkanı ortaya çıkardık. Şu anda Hasankeyf'teki kültür varlıkları taşınacak durumda değil. Dokunduğunuzda elinizde kalıyor'' diye konuştu.
Öte yandan, Bismil'de Hırbemerdon Tepe, Kavuşan Tepe, Ziyaret Tepe, Hakemi Use Tepe, Kenan Tepe,
Şahin Tepe, Salat Tepe, Körtik Tepe, Batı Salat yerleşiminde 1996 yılında başlatılan kazılarda 4 bin 500'ün üzerinde eser ortaya çıkarıldı.
Diyarbakır
Müze Müdür Vekili Nevin Soyukaya ise Ilısu Baraj Gölü altında kalacak olan tarihi eserlerin kurtarılması amacıyla Bismil'de sürdürülen kazıların
Kültür ve
Turizm Bakanlığı ile Devlet Su İşlerinin (DSİ) işbirliğiyle sürdüğünü söyledi.
Kazılarda farklı tarihi dönemlere ait birçok eserin ortaya çıkarıldığını ve kazıların
baraj gölü yapılıncaya kadar süreceğini anlatan Soyukaya, kazılar sayesinde çok sayıda değerli eserin ortaya çıkarıldığını kaydetti.
Çıkarılan eserlerin Yıldız Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi ve
Ankara Üniversitesi
Başkent Meslek Yüksekokulu Konservasyon Bölümü'nün işbirliğiyle bakımlarının yapıldığını aktaran Soyukaya, ''2006 yılına kadar kazılarda envanterlik 1500, etütlük 3 bin olmak üzere toplam 4 bin 500 tarihi eser ortaya çıkarıldı. Kazılardan en çok Neolitik ve Asur dönemine ait eserler gün ışığına çıkarıldı. Kazılarda
İtalya, ABD ve Japonya'dan 4
ekip, Türkiye'den de 5 ekip olmak üzere toplam 9 ekip tarafından sürdürülüyor'' dedi.
-55 YILILK RÜYA-
Tarihi Hasankeyf ilçesini sular altında kalması nedeniyle eleştirilere konu olan Ilısu Barajı,
Suriye sınırına yaklaşık 45 kilometre uzaklıktaki Mardin'in Dargeçit ilçesinin Ilısu Köyü'nde yapılıyor. Gündeme gelen eleştirilerin yanı sıra projenin kapsadığı Diyarbakır,
Siirt, Batman,
Şırnak ve Siirt'te binlerce
köylü barajın yapımını dört gözle bekliyor.
Barajın yapımında binlerce kişinin çalışacak olması ve tamamlandığında da tarım arazilerinin sulanmasıyla gelir artışı elde edecek olan çiftçiler, baraj yapımına büyük
destek veriyor.
Barajın yapılacak olmasından çok mutlu olduklarını vurgulayan köylüler, ''artık bölgeden işsizlik nedeniyle göç eden olmayacak. 55 yıllık
rüyamız gerçekleşeceği için sevinçliyiz'' diye konuştu.
-199 YERLEŞİM YERİ SUDAN ETKİLENECEK-
Barajın yapımından ilçe olarak sadece Hasankeyf ile 199 adet köy ve mezra sudan etkilenecek. Hasankeyf ilçesinin ise sadece yüzde 20'lik bölümü su altında kalacak.
Sudan etkilenecek yerlerde vatandaşlar hazırlanan raporlar doğrultusunda ya kamulaştırma kanunu kapsamında paralarını alacak ya da devlet eliyle yapılacak yeni
modern yerleşim yerlerinde iskan edilecek.
-
AİHM'YE TAŞINMIŞTI-
Öte yandan, Ilısu Barajı'nın inşasını ve Hasankeyf'in taşınmasını durdurmak amacıyla, Atlas Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek, Hasankeyf kazısını yıllarca yürüten Prof. Dr. Oluş Arık, Hasankeyf'te araştırmalara katılan Mimar Zeynep Ahunbay ve Mimar Arkeolog Metin Ahunbay ile Kültürel Miras Hukuku Uzmanı Avukat Murat Cano bir süre önce
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yapmıştı.
-121 BİN HEKTAR ALAN SULANACAK-
7 yılda tamamlanması planlanan proje, kurulu güç ve yıllık enerji
üretim kapasitesi bakımından da
Atatürk, Karakaya ve Keban'dan sonra 4. büyük HES olma özelliğini taşıyacak.
GAP bünyesinde Dicle Nehri üzerine inşa edilecek ve Suriye sınırına yaklaşık 45 kilometre mesafede olan Ilısu, temelden 135 metre yüksekliğine, 43,79 milyon metreküp dolgu hacmine ve 1820 metre kret uzunluğuna sahip olacak. Tesis tamamlandığında baraj gölünde 11 milyar metreküp su depolanacak.
Her biri 200 megavat (MW) gücünde 6 üniteden oluşan ve toplam kurulu gücü 1200 MW olan santral devreye girdiğinde, yılda ortalama 3 bin 833 gigavatsaat (GWh) enerji üretimi gerçekleştirilecek. Bu enerji üretiminin yanı sıra Ilısu Barajı'nda regüle edilen ve daha sonra inşa edilecek
Cizre Barajı'na bırakılacak sularla
Nusaybin, Cizre,
İdil,
Silopi ovalarında 121 bin hektar tarım arazisi suya kavuşacak.
AA