6
bakan veda ed
erken 8 yeni isim taşındı kabineye. 11 bakan koltuğunu korudu, 5 bakan ise yer değiştirdi.
Kimler gitti bir bakalım:
Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildiği için yok. Seçimden önce
yasa gereği
istifa etmiş olsa da
Abdülkadir Aksu’yu da sayıyorum.
Milletvekili adayı olmayan
Abdüllatif Şener ve Ali
Coşkun’un yanı sıra Osman
Pepe ile Atilla Koç yeni dönemde yok.
Başka bir pencereden bakacak olursak;
Başbakan 2 ilavenin yanı sıra ağırlıklı olarak boşlukları doldurmuş. Ancak, üç isim dikkat
çekici; Aksu, Koç ve Pepe. Erdoğan’ın 60. hükümette sadece bu üç ismi
tercih etmediği anlaşılıyor. Nedenlerini daha sonra anlatırız.
Devam edelim. 8 yeni isim var dedik;
Hayati Yazıcı, Nazım Erken,
Mehmet Şimşek, Mustafa Said
Yazıcıoğlu,
Faruk Çelik, Zafer
Çağlayan,
Ertuğrul Günay ve
Veysel Eroğlu. Sürpriz isimlerde değil, konumlarında. Yazıcı ve Ekren’in başbakan yardımcısı olarak görevlendirilmesini sanırım çoğu kişi beklemiyordu.
Özellikle Ekren’in bu görevlendirmeyle yeni ekonomi koordinatörü olacağını söyleyebiliriz. Yani, ekonominin yeni patronu Ekren olacak. Oysa, kulislerde bu görev için
Kemal Unakıtan’ın ismi geçiyordu.
Gelelim asıl
sürprize.
Cemil Çiçek, hükümette 2. adam. Yani Abdullah Gül’ün yerine getirilen isim.
AK Parti içinde ‘ Yeni hükümette yok’ söylentileri ayyuka çıkarken Çiçek’in böylesine kritik bir göreve getirilmesi, herhalde önce bu söylentiyi yayanları şaşırtmıştır.
AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana aradan geçen 5 yılın sonunda bu tabloyu topyekun değerlendirmek gerekirse; ciddi bir kadro değişikliğinden söz edebiliriz. AK Parti’nin omurgasını oluşturan 4 isimden 3’ü yer değiştirdi. Gül
Çankaya’da, Arınç kenarda, Şener
siyaset dışında. Erdoğan, 3 yol arkadaşının boşluğunu Çiçek, Yazıcı ve Ekren’le doldurmuş gözüküyor.
Beşir
Atalay’ın
İçişleri Bakanlığı da dikkatle değerlendirilmelidir. Özellikle
emniyet üzerindeki spekülatif tartışmaların arttığı ve kurum içi çekişmelerin, kadrolaşma iddialarının had safhaya ulaştığı bir dönemde Erdoğan’ın çok güvendiği isimlerden birisi olan Atalay’ı İçişleri’ne getirmesi önemlidir.
Ali
Babacan’ın
Dışişleri’ne kaydırılması da zor verilen kararlardan birisidir. Bu noktada Gül’ün tercihi ağır basmış olabilir.
Hani Başbakan ‘ Bir iki değişiklik oldu’ diyor ya, Dışişleri, bu kapsamda düşünülebilir.
Mehmet Ali
Şahin’in Çiçek’ten boşalan
Adalet Bakanlığı’na atanması ise hükümet-yargı ilişkilerinin normalleştirilmesi yönünde atılmış isabetli bir adım sayılabilir. Bu atama kararı, Erdoğan’ın yargıyla sorunlu bir dönem yaşamama arzusunun ön plana çıkması olarak yorumlanabilir.
Binali
Yıldırım’ın
Enerji’ye kaydırılacağı, Güler’in yeni kabinede olmayacağı söylentileri de boş çıktı. Çelik ve
Eker’in koltuklarını koruması, Çağlayan, Eroğlu, Günay ve Çelik’in hükümete girmesi beklentilerle örtüştü.
Bülent Arınç’ın ise yeni hükümette olmayacağını yazmıştık, doğru çıktı. Ancak, bu durumun Arınç’ın talebi doğrultusunda gerçekleştiğini belirtelim. Kimse öküz altında
buzağı aramasın. Ne yapacak? AK Parti Genel Merkezi’nde bir ‘ağabey’ rolü üstlenebilir. Arınç için genel merkezde oda hazırlığı yapıldığı konuşuluyor.
Yeni listeyi bir cümleyle özetlemek gerekirse; tecrübenin yeni filizlerle harmanlandığı
restorasyon hükümeti iş başında.
ŞAMİL TAYYAR/STAR