Arınç, düzenlediği sohbet toplantısında,
AİHM'nin Leyla
Şahin hakkında verdiği
türban kararını değerlendirdi. Arınç, ''AİHM'nin bu kararının hukuki anlamda
Türkiye için bağlayıcı olmadığını,
yasaklılığı
savunmadığını, bu yasakların kaldırılması halinde de kendisinin herhangi bir kısıtlayıcı madde getirmeyeceğini düşünüyorum" dedi.
TBMM Başkanı, "bu karar sebebiyle
Avrupa ya da ABD üniversitelerinde başörtüsünün yasaklanmayacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu. Arınç, Türkiye'de
laiklik ihlali olmadığını da sözlerine ekledi.
"AİHM büyük bir hata yaptı"
TBMM Başkanı Bülent Arınç, AİHM'nin Leyla Şahin davası ile ilgili verdiği kararı yanlış bulduğunu ifade ederek, ''AİHM büyük bir yanlış yapmıştır'' dedi. Arınç, Avrupa'da başörtüsü ile okuyan binlerce
kız öğrenci bulunduğunu belirtti. TBMM Başkanı, ''bu yasak o kadar büyütülmektedir ki baştan beri başörtüsü yasağını isteyen bazı çevreler, bu kararın Avrupa'yı bağlayıcı bir karar olduğunu söylemektedirler'' diye konuştu.
TBMM Başkanı, ''AİHM'nin bir çok konuda verdiği kararı eleştirirken, sadece bu konudaverdiği kararı alkışlamanın bir çifte standart olacağını söyleyenler, doğrusu çok da haksız sayılmazlar'' ifadesini kullandı. Leyla Şahin davasındaki kararın ne kadar, adil, tarafsız, açık, adaletli, bağımsız olduğunu, olayın şartları içinde değerlendirmek gerektiğine işaret eden Arınç, davanın açıldığı yedi yılda, Türkiye'de üç hükümet değiştiğini ve hepsinin de
mahkemeye ayrı ayrı savunma dilekçeleri verdiğini söyledi.
AİHM'nin Şahin ile ilgili kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Leyla Şahin'in açtığı türban davası ile ilgili kararını 10 kasımda verdi. Mahkeme, Türkiye'nin ihlalinin bulunmadığı maddeleri şöyle sıraladı: Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu'nun ifade ve din özgürlüğünü konu alan dokuzuncu maddesi - 1'e karşı 16 oy Eğitim hakkını konu alan ikinci maddesinin birinci protokolü - 1'e karşı 16 oy Özel
yaşam ve
aile hayatına saygı hakkını konu alan sekizinci madde - oybirliğiyle İfade özgürlüğünü konu alan 10'uncu madde - oybirliğiyle Ayrımcılığı konu alan 14'üncü madde - oybirliğiyle
İstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin, 1998'de derslere türban takarak girdiği gerekçesiyle aldığı
disiplin cezasının
insan haklarına aykırı olduğunu savunarak, AİHM'ne başvurmuştu. AİHM'nin 29 haziran 2004 tarihinde, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı kararını vermesi üzerine Şahin'in avukatları davanın temyiz niteliği taşıyan Büyük Daire'de görüşülmesini istemişti. Temyizi görüşen Büyük Daire, yasağın onaylanmasını kararlaştırdı. Büyük Daire, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı görüşüne vardı.