AK Parti kapatılmazsa bunlar olacakmış!

Milliyetçi ve ulusalcı çizgide yazılarıyla tanınan Sebahattin Önkibar'dan acaba birileri tarafından mı yazdırıldı? dedirtecek bir yazı daha...

AK Parti kapatılmazsa bunlar olacakmış!

AKP kapatılmazsa bunlar olacak... AKP’nin kapatılmaması için içeride ve dışarıdaki seferberlik sürüyor. Son olarak vizyona konan “üçüncü yol hikayesi” yani herkesi memnun edecek karar beklentisi AKP dünyasında yeni bir ümit dalgasına sebep oldu. Peki son işaretler kapatılmama ihtimalini kuvvetlendiriyor mu diye sorarsanız buna cevabımız hayır olacaktır. Öyle çünkü büyük bir çoğunlukla iktidarda olan bir parti için böyle bir dava açılmış ise aslında nihai karar yani hüküm önceden verilmiş demektir. Aksi bir ihtimal şunun için mümkün değildir. Türkiye ağır ya da aksak yürüse de bin yıllık bir devlet geleneğinin olduğu bir ülkedir. Böyle bir ülke kimyasında yargı gibi temel bir kurumun devletteki bütün dengeleri bozabilecek bir süreci basit kuşkularla büyük maliyetleri gereği başlatamaz. Başlandıysa yukarıda belirttiğimiz gibi kalem kırılmış demektir. O zaman bu üçüncü yol hikayeleri ne midir? AKP’yi kurtarma lobilerinin imkansız olanı gerçekleştirmek için yaptığı zihin ablukasıdır. AKP bu saatten sonra ya kapanacak ya da kapanacaktır. Peki ya imkansız olan gerçekleşir yani AKP kapanmaz ve basit bir hazine yardımı cezası ile durum geçiştirilirse ne mi olur? 1) Böyle bir kararın açıklandığı gün birinciyi tasfiye anlamına gelen İkinci Cumhuriyet resmen ilan edilmiş olur. 2) AKP şeklen değil alenen devlet partisi olur. 3) Tayyip Erdoğan seçilmiş sultan gibi olur. 4) Kapatılma kararı davasının, işsizlik, pahalılık, yolsuzluk ve dış fiyaskolarla bunalan ve halkta itibarı hızla aşınan AKP ve lideri Erdoğan’ın imajını diri tutmak ve onu siyaseten muhafaza etmek için organize bir teşebbüs olduğu görüşü kuvvetlenir. 5) Türkiye’nin içeriden değil, dışarıdan yönetildiği tescillenmiş olur. 6) Toplumda var olan cepheleşmeler düşmanlığa dönüşür. 7) AKP’nin oyları yüzde 70’lere erişir ve devletin bugüne kadar müdahale edilemeyen kurumlarına da kadrolaşma bağlamında müdahaleler olur. 8) Yeni Anayasa hazırlanır ve Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı artırılır. 9) Yüksek Askeri Şur’anın yapısı zenginleştirilir ve Şur’a kararları yargıya açılır. 10) Askeri yargı tasfiye edilir, TSK’nın pek çok tasarrufu sorgulamaya alınır. 11) MİT’te yeni yapılanmalar başlatılır. 12) Medya ve iş dünyasındaki AKP’lileşme çığ gibi büyür. Doğan, Ciner ve Karamehmet Grupları da medyadan bir şekilde tasfiye edilir. 13) Milli Eğtim’de eğitim birliğini sabote edecek fiili adımlar atılır. 14) Güneydoğu sorununa çözüm adıyla Federasyon konusu gündeme oturtulur. 15) ABD ve İsrail’in talebi sebebiyle Kerkük’ün K.Irak’a bağlanmasına suskun kalınır ve K.Irak’daki Kürt Devleti oluşumuna dolaylı destek verilir. 16) Kıbrıs’da bütün haklardan feragat edilir. 17) Ormanlardan yollara, vatanın satılmadık tek bir toprağı ve kurumu bırakılmaz. 18) Cumhuriyet kültürünün bütün izleri köklerine kadar kurutulur. 19) Eyalet sistemi tartışılır ve Osmanlı özlemi dillendirilir. 20) Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugünün tam zıddı bir kimliğe ve görünüme oturur. Bütün bunlar ihtimallerden bazılarıdır. İşte bu ve benzeri ihtimaller sebebiyledir ki bazı çevreler devlet-i ebed müddet için kapatılmayı olmazsa olmaz görüyor. AKP zirveleri bunun farkında da bazıları değildir. Bu dava rejim ve devletin geleceğinin yönünü tayin edecek önemde olan bir davadır. Öyle olmasaydı Sevr özlemcileri haftalardır dava hakkında kulis ve baskılar yapar mıydı? Sebahattin Önkibar/Yeniçağ
<< Önceki Haber AK Parti kapatılmazsa bunlar olacakmış! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER