AK Parti siyasetin kimyasını bozdu
Ankara’nın siyasi tablosunu iyi
analiz edenler ‘siyasetin kimyasının bozulduğu’ konusunda hemfikirler. İktidar partisi o kadar güçlü ki ne
aday belirleme süreci ne de
seçim kampanyaları olması gerektiği gibi coşkulu ve renkli değil.
Başbakan da saha kenarındaki
teknik direktör gibi istediği zaman siyasetteki coşkuyu artırıp istediği zaman düşürüyor. Muhalif adaylar rakipleriyle değil bizzat Başbakanla rekabete giriyor bu yüzden. Mevcut tablo da muhalefet partilerinin kimyasını bozuyor.
CHP’nin son günlerdeki radikal çıkışlarını da bu kapsamda görmek gerekli. Eğer bir birine yakın partiler ve adaylar olsaydı çarşaf ya da Kur’an kursu açılımları yerine çarpıcı
vaatler olurdu. Ortada neredeyse akılda kalan bir vaat yok. CHP ve MHP seçmenin karşısına
iktidar partisinin adaylarına yönelik ‘yolsuzluk’ iddialarıyla çıkıyor.
İddiaların ne kadar ciddi olduğu tartışmalı ama muhalefet medya desteğiyle bir
rüzgar yakalamaya çalışıyor. Önümüzdeki günlerde işe yarayacak ne kadar şaibe iddiası varsa ortaya dökülecektir. Başbakan Erdoğan önceki gün Ankara’da görkemli bir programla partisinin seçim startını verdi.
Ergenekon ve
Davos tartışmaları sebebiyle
gündemin gerisine düşen belediye başkanlığı seçimleri artık birinci gündem.
Meclis önümüzdeki günlerde fazla
mesai yapıp mart başında tatile girecek. Her gün miting her gün polemik demek bu. Ak Parti oldukça iddialı hazırlanmış denebilir. Henüz son şekli verilmese de 60’a yakın miting planlanmış. Karda kışta 60 program yapabilmek önemli.
Başbakan yakın zamanda gittiği bazı
doğu illeri hariç her yere gidecek. Sıcaklığın eksi değerlerde, her yerinde kar buz olduğu bir ortamda ilginç bir seçim kampanyası izleyeceğiz. Ak Parti sloganları ve seçim şarkılarıyla da iddialı. Birlik beraberlik şarkıları,
PKK’nın
Nevruz başta olmak üzere tüm önemli yıl dönemlerini istismar ederek
Güneydoğu’da artıracağı gerginlik düşünüldüğünde daha da önemli hale geliyor. Buna karşın CHP ve MHP’de miting sayısı çok sınırlı tutuldu.
Her iki parti de birkaç ilde açık hava toplantısı yapacak. Parti kaynakları ‘yerel seçimde önemli olan adayların çalışması’ diyor. MHP iki gerekçeyle bu seçimde AK Parti’yi en çok zorlayacak parti. Birincisi çok güçlü adaylarla gidilen yerler var. İkincisi mevcut başkanların yüzde 30’unu değiştiren iktidar partisine küsenler yeni adres olarak MHP’ye gidiyor. CHP ise ‘kimyası bozulan’ parti. Siyaseten iktidar partisinin oylarına yetişemediği için radikal çıkışlar yapıyor. Öyle ki gerek
Baykal gerekse de parti kurmaylarının açıklamaları ezber bozuyor.
Çarşaf açılımıyla başlayan değişim
Kuran kursu ve din eğitimi ile devam ediyor. Kılıçdaroğlu ‘
Hz Ömer olmaya geliyoruz’ bile dedi. Seçim yaklaştıkça yeni sürprizler görmek mümkün.
CHP adayları da vatandaşa vaatte bulunmak yerine AK Partili başkanların ‘yolsuzlukları’nı seçim stratejisi olarak belirledi. Bir Ak Parti kurmayı bu durumu ‘ vatandaşa vadedecekleri çok şey yok. Çünkü büyük kısmı mevcut belediyeler tarafından yapıldı ya da yapılıyor. Ne diyeceksiniz seçmene. Tek çıkar yol ‘bu adamlar yolsuz’ demek kalıyor. Fakat unuttukları bir şey var
iftira irtifa kaybettirir’ şeklinde yorumluyor.
Seçim yaklaştığı için attığı radikal adımlar CHP’nin başını da ağrıtabilir. CHP tabanında tepkiler giderek yükseliyor.
Sabih Kanadoğlu bile ‘oy kazanma çabasında kendi misyonundan sıyrılmaya çalışanları tarih affetmeyecektir” dedi.
Vural Savaş da benzer tepkileri gösterdi. CHP açılımlarla oy toplamayı hedeflerken kendi mahallesinden de ciddi bir tepki görebilir.
Bugünden itibaren herkesin eteğindekini dökeceği bir döneme giriyoruz. Kavgada
yumruk sayılmaz misali her parti yapabileceği her şeyi yapacak. Bugünler için biriktirilen dosyalar, tozlu raflardaki raporlar ortaya çıkacak. Önümüzdeki bir buçuk ay çok renkli olacak.
Adem
Yavuz ARSLAN - BUGÜN